Mutlu bir iş yeri için neler yapılmalıdır? Huzurlu çalışma ortamının sırrı
Ülke yada etnik kökene bakmadan dünyanın her bölgesinde ortalama iş yerlerinde geçirilen zaman neredeyse evde uyuma harici geçirilen zamandan çoktur. Günde yaklaşık 8 saat geçirdiğiniz iş yerlerindeki performansı arttırma ve oluşan problemlerin oluşturduğu stres ile mücadele etmek için aslında çok basit ve maliyeti olmayan bir çözümü var. Huzurlu çalışma ortamının sırrı var mı? İş yerine mutlu olmanın sırları nelerdir? İş yerinde mutlu olmanın yolları nelerdir? İş yerinde stres ile nasıl mücadele edilebilir?
Yazımızda bir iş yerinde yada ofiste yada çalışma ortamını daha da iyileştirmenin yollarını uzmanların yardımı ile bulmaya çalışacağız.
Mutlu bir iş yeri için neler yapılmalıdır? Huzurlu çalışma ortamının sırrı nedir?
Artık iş yerlerinde bir çok kişi sağlıklı ve huzurlu ortamı seçiyor. İşini yapan ve gerçekten yetenekli olan kişilerin paradan yada kariyerden önce baktıkları öncelik bu oluyor. İşini hakkıyla yapan bireyler olduğu sürece iş verende bununla doğru orantılı daha iyi kazanıyor. bununla ilgili en iyi örneklerden biri Harward Üniversitesi tarafından araştırıldı. Mutlu bir iş yerinde çalışanların elde ettikleri performans, mutsuz bir iş yerine göre yüzde 70 oranında fark ettiriyor.
Araştırmada iş yerinde mutluluğun sırrı denilen faktörler de ele alındı. Mutlu bir iş yeri için yapılan ankette, ilk sırada çalışanların yaptığı işi sevmeleri. Arkasından iş arkadaşları ile arasındaki ilişki sonrasında ise yöneticilerle anlaşabilmek.
İşi sevmek gerçekten çok önemli. Öncelikle işe başlamak için heyecan olması gerekmekte. İşini seven biri sabah alarm çaldığında oyalanmadan gider ve iş çıkış saati içinde devamlı saate bakmaz. Hani istemediğiniz bir yere yada kişiye ziyaret ettiğinizde de iki ileri bir geri adım atılır yani ayak çekmez derler.
İşini sevmeyen kişiler mutlu olma zamanı vardır. En sevdiği zaman mesainin bitmesi, diğeri ise cuma gününün gelmesi. Pazartesi sendromu denen kırgınlığın da sebeplerinden biri olarak gösterilir.
İş yerinde yada iş ortamında çalışanların keyifli ve gülebilmesi, iş yerindeki mutluluğun sırlarından biri sayılmakta. Dünyanın neresinde olursanız olun, biraz mizah, günde yaklaşık 8 saat geçirdiğiniz iş yerlerini çok daha keyifli hale getirebilir. Bu durumda yöneticilere çok görev düşmekte. İş yeri yöneticilerinin çalışanların ihtiyacını anlayıp, onları dinlemesi gerekmektedir. Ancak gerçekten komik olan bir patron ya da çalışanlar için, komik olmayan ve uygunsuz şakalar yapan iş arkadaşları itici de olabilir.
Peki mizah yada espri bir iş ortamını tam olarak nasıl iyileştirebilir? Gerçekten komik olmayı başaran bir çalışanın itibarı artar mı?
Otomotiv devi General Motors Kanada’nın Başkanı Steve Carlisle, Ontario eyaletindeki genel müdürlük binasına gidip çalışanlarına şakalar yapmaya ve mizah sayesinde onlarla bağ kurmaya çalışıyor. Mizah duygusunun liderlik ‘paketinin’ bir parçası olduğunu düşünüyorum” diyen Steve Carlisle “Mizah, insanların daha rahat olmalarını ve böylece işlerini daha etkin bir şekilde yapmalarını sağladığını ekliyor.
Tabi yöneticilerin şakaları Alaycı şaka türlerine girdiği zaman, çalışanın hem psikolojisini hem de aradaki güven köprüsünü yıkıyor. Arkadaşlarınıza yaptığınız İğneleyici şakalar da etkin bir mizah türü olsa da, diğer taraftan bunu bir çalışana yapıldığında acımasızca ya da küstah gibi gözükmeye neden olabilir. Bazen bu tür şakalar çalışan tarafından taciz algısı da oluşturabilir. Sonrasın da “Patron beni taciz ediyor” gibi söylentiler oluşmaya başlar.
Bu yüzden çok dikkat edilmeli. Konu ile ilgili Columbia Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden Profesör Adam Galinsky, “Alaycılık, kelimelerin nasıl yorumlanabileceğini ve düşünmenin esnekliğini anlayacak bilişsel kapasiteyi gerektiriyor. Bu, herkesin sahip olmadığı, özel bir sosyal zeka türü” diyor.
Şaka ve Mizah yapmak ayrı bir yetenek ister!
Duygusal zeka ve iş hayatında mutluluk üzerine araştırmalar yapan Toronto’da bulunan Plasticity Labs şirketinin ortağı Jennifer Moss, çalışanlarla güçlü etkileşim için komik olmanın önemini vurguluyor.
Philadelphia Üniversitesi İşletme Profesörü Maurice Schweitzer göre, mizahın iyi kullanıldığı bir örnek de, 2009’da Twitter’ın eski operasyon direktörü (COO) Dick Costolo’nun paylaştığı şu tweet: “Yarın Twitter’da COO olarak ilk günüm. İlk adım: CEO’nun kuyusunu kaz, gücü elinde topla.”
Costolo tam bir yıl sonra gerçekten de Twitter’ın CEO’su oldu ve 2015’te şirketten ayrılana kadar 5 yıl bu görevini sürdürdüi
Biraz eğlenmek, yoğun çalışmanın olumsuz etkilerinin giderilmesine de yardımcı oluyor. 2006’da yayınlanan bir araştırma, iş yerinde daha çok eğlenebilen sağlık çalışanlarının, duygusal yorgunluk düzeyinin de daha az olduğunu ortaya koydu. İş yerinde eğlenmek duygusal tükenmişliği azaltıyor
Çalışanların kendiyle dalga geçmesi, uzmanların tavsiye ettiği bir başka mizah şekli. Zira insanın kendiyle dalga geçebilmesi espriyi yapanın da insani yönünü gösteriyor.
İş yerinde Komik olmak itibarı düşürür mü?
Philadelphia Üniversitesi İşletme Profesörü Maurice Schweitzer bu soru hakkında ciddi araştırmalar yapan biri. Araştırmaya göre, mizah yönünü kullanan çalışanlar ve yöneticiler, işyerinde kendilerine güveni yüksek ve işinin ehli bireyler olarak algılanıyor. Böylece ofisteki statüleri de yükselmiş oluyor.
Profesör Schweitzer, iş yeri ortamında insanların gözlerini kendine güveni olanlara çevirdiğini söylüyor. komik olmak gerçekten bir risk ve risk alabilmek içinse kendine güven şart olduğunu söylüyor.
Peki çalışanlar mizah yönü güçlü iş arkadaşlarının işlerinde daha yetkin olduğunu düşünüyorlar mı?
Schweitzer’e göre, iyi bir şaka yapabilmenin hem zeka hem de empati göstergesi olduğunu, bunun da insanların gözünde daha yüksek becerilere sahip olunduğu izlenimi yarattığını ifade ediyor. Komik olmanın, başkalarının bakış açılarını ve neyi komik bulabileceklerini dikkate alması gerektiğini söylüyor. fakat komik olmak ile aşağılayıcı olmak arasında ince bir çizginin olduğu ve bu çizgiyi görebilen kişilerin itibarında her hangi bir sorun çıkmayacağını da ekliyor.
Uygunsuz, itici yada komik olmayan espri yapan kişiler ise kendine güvenen tipte görülmesine rağmen yaptıkları iş ile ilgili becerilerini sorgulatıyor. Araştırmada kendine çok güvenen kişilerin düşük becerilerinin bir araya gelmesi, iş konumunda da zedelenmeye neden oluyor.
Bunla ilgili ise en güzel örnek dünyanın en çok izlenen dizilerinden biri olan ABD’de çekilen The Office’in kurgu karakteri olan ve utanç verici şakalar yapan patron David Brent gibi kimse olmak istemez.
Değer Verilmek ve Adil Yönetim
Komik olmak bir yere İş yerinde huzurlu bir ortam için çalışanların sorunları ile ilgilenmek ve ara sıra sohbet edip nabız ölçmek yönetici tarafından yapılması gereken ciddi işlerden biridir.
Çalışanların fikirlerinin alınması ve adil bir ortam sergilenmesi iş yerinde huzur şartlarından bir kaç tanesidir. İnsana değer veren, fikirlerine saygı duyan, şirketin bir aile ortamı hissi verilmesi mutluluğun ivmesini arttırıyor.
İş ortamında arkadaşlar arasında da pürüzlerin giderilmesi de gerekiyor. Yeni başlayan birine daha çok yardım etmek, işe başlama öncesi birlikte kahvaltı yapmak, molalarda çay arası ve öğlen mesai aralarında beraber yemek yemek çalışanların birbiri arasındaki bağı da güçlendiriyor.
İş yerlerinde mutluluğu bozan sebeplerden biri olan etnik gruplaşma ve politik söylemlerden kesinlikle kaçınılmak gerekmektedir. Ayrımcılık yada gruplaşarak, birbirine çekememe gibi durumlar ve dedikodunun önüne geçildiğinde mutluluk daha da artıyor.
İş yerinde mutluluğun sırları
- İş yerinin yaptığı işleri bilmek ve ilgili eğitim görmüş kişileri bir araya getirmek,
- Yaptığı işi isteyerek yapmak ve işi sevmek,
- Birbiriyle uyumlu olmak ve düzeyleri birbirine yakın kişilerle çalışmak,
- İnsana değer veren, adil yönetim anlayışı,
- İş yeri içinde kişiler arasında uyum ve ahenk olması,
- Mizahlı komik ortamların düzeyli olması ve Eğlenceli çalışma ortamı,
- İş yerinde kendini geliştirebilmek, yeni şeyler yapabilmek,
- Fazla gelen işleri bir başkasına devredebilmek,
- Herhangi bir karar verilmesi gerektiği durumlarda, inisiyatif alacak konumda olmak,
- Emeğinin karşılığını maddi olarak alabilmek,
- İş yeri ortamının fiziksel olarak temiz, havadar ve sıcaklığının dengelenebilmesi,
- Yapacağı işin hakkını verebilmek, o işi bilerek ve isteyerek yapabilmek.
İş hayatında mutluluğun formülü
Aynı zamanda iş yeri çalışanları kendi hayatlarında da mutlu olabilmesi gerekir. Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız Mutluluk Denklemi (The Happiness Equation) ve Muhteşemliğin Kitabı (The Book of Awesome) kitaplarını yazan Neil Pasricha, mutlu bir çalışan olmak için 4 kuralı her gün yarım saati geçmeyecek bir denklemde anlatıyor. Mutluluk başarının kaynağı olduğuna göre “İş hayatında mutluluğun formülü nedir?” sorusuna bir de bu taraftan bakın.
Çok çalışmak akabinde fazla mesailer yapmak, iş garantisi ve terfi olarak Japonya’da makul görülüyor tabi bu da başarıyı getiriyor ama bunla ilgili yazdığımız yazıda Japonya’da buna bağlı ölümlerin de arttığı görülüyor.
İlgili Link: Dünyanın en çok mesai yapan ülkesinde ölümler neden artıyor?
Çok çalışmak mutluluğu değil, mutlu olmak başarıyı getiriyor. İşte yapılması gereken 4 formül;
- Haftada üç gün yürüyün: Haftada 3 gün en az 20 dakika yürüyün. Beyin ve kalp sağlığı için en gerekli egzersizlerden biri yürümektir. Asla bundan vazgeçmeyin.
- Günün analizini yapmak: Neil Pasricha özellikle gün içinde yapılan olumlu işlerin, mesai sonrası da sizi gülümsetmeye devam ediyor. Olumlu deneyimleri hatırlamak ve bunları yazmak mutluluğu 3 kat daha iyi pekiştirdiği, hafta sonu bunları okuduğunuzda iş yerinize daha iyi adapte olacağınız söyleniyor.
- İyilik yap iyilik bul: İyilik yapmak için hiçbir sebep aramamalı ve çalışma günlerinizde her gün en az bir iyilik yapın. Bu bir asansör kapısını açmak yada kendi sıranızı ihtiyaç gördüğünüz birine vermek gibi olabilir. Neil Pasricha iyilik yapan bir kişinin kendi ile gurur duyar ve önce kendine saygı göstermeye başladığını söylüyor.
- Gözlerinizi kapatın ve sessizce oturup, derin nefes alın: Buna meditasyon da deniyor ama bize göre bu bir kafa dinleme. Aslında kişinin kendini dinlemesi de denilebilir. Günde 20 dakika bunu yapmak, dikkat dağınıklığını gideriyor ve işinize daha iyi sarılmanızı sağlıyor.