Beta-glukan nedir? Beta-glukan’ın etkileri nelerdir?

β-Glukanlar (beta-glukanlar), kimyasal formüllerine bakıldığında Beta glikozidik bağlarla birbirine bağlı, D-glukoz monomerlerinden meydana gelir.

Beta-glukan, bazı mantarlar, yulaf, çavdar, arpa ve benzer tahıl ürünleri ve ekmek mayasından elde edilen bir polisakkarittir. Polisakkaritler yapısal olarak bir karbonhidrat çeşididir. Beta-glukan ise Karbonhidratların türlerinden posa yani lif grubuna girmektedir. Nişasta gibi hep aynı glukoz bağlantıları olmadığı için Karbonhidratlar içinde, proteinlerle bağ kurabilen ilginç kimyasal yapıları vardır.

Beta-glukanlar bazı deniz bitkilerinde, küfler de ve bakterilerde de olduğu görülmektedir. Bunun en faydalı örneği ise Reishi Mantar‘dır.

Beta-glukan insanlarda ve hayvanlarda bulunmaz. Sadece bitkilerde bulunan Beta-glukan, bu yüzden dolayı dışarıdan alınmalıdır. İnsan beslenmesinde Beta-glukan çok önemlidir.

Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi Beyaz ekmeği meydana getiren endüstriyel maya yani fırıncı mayasının içindeki hamuru mayalayan ve kabarmasını sağlayan “Saccaharomyces cervisiae” bakterisinde bolca Beta-glukan bulunmaktadır. Ama maalesef fırında pişerken tüm bakteriler ölmekte ve o mis kokulu sıcak sıcak çıkan beyaz ekmek içinde beta-glukan oranı çokça azdır. Fakat bu durum ekşi mayalı tam buğday ekmeğinde böyle değildir. Ekşi maya ile yapılan tam tahıllı organik ekmeklerin içinde beta-glukan ısı ile pişirirken bozulmamaktadır. Piştikten sonra hızlıca bayatlayan ve içinde bakteri ile beta-glukan fakiri beyaz ekmek yerine ekşi mayalı organik tam buğday ekmek yemeyi tercih ederek beta-glukan kaynağı olarak görebilirsiniz. (günde 3 dilim)

İlgili Link: Günlük ekmek tüketimi ne kadar olmalı? Hangi ekmekler yararlı?

Son 10 yılda Beta-glukan ile ilgili 500’den fazla bilimsel araştırma yapılmıştır. Araştırmaların sonucunda bağışıklık sistemi yani immün sistemi güçlendirici özelliği görülmektedir. Bağışıklık sisteminin anında cevap vermesini güçlendirecek etki gösteren Beta-glukan, haliyle kötü bakterilere, virüslere ve mantarlara karşı vücudu korur dersek bu bir yalan olmaz.

Beta-glukan nedir? Beta-glukan’ın etkileri nelerdir? | Reishi Mantar

Beta-glukan’ın etkileri ve yararları nelerdir?

Beta-glukan Bağışıklık sisteminin aşırı çalışmasına sebep olmadan, dengeleyici dediğimiz immünmodülatör olarak adlandırılabilir. Kimyasal yapısında bahsettiğimiz gibi ilginç ve değişik bir bağ kurma mantığı vardır. Yapılan bilimsel araştırmalarda, Kanser, mikrobik enfeksiyonlar, şeker hastalığı ve damar sertliği üzerinde olumlu sonuçları gözlemlenmiştir.

Kansere karşı olan etkisi ise, doğrudan bağışıklık sistemi hücreleri ile bağ kurup, onları güçlendirerek, aktif savunma yapmasını ateşlemektedir. Yani Kemoterapi gibi hücre öldürücü (sitotoksik) etkisi yoktur. Tümör gelişimini de durdurduğu bilimsel çalışmalarda gözlemlenmiştir. Kan şekerini düşürücü etkisi ayrıca gözlemlenmiştir.

Amerika Gıda ve İlaç Dairesi kısaca FDA, sağlıklı bir yaşam ve korunma için Beta-glukan içerikli gıda ürünlerinin kullanmasını önermektedir.

Amerikan Kalp Birliği, Amerika Gıda ve İlaç Dairesi kısaca FDA ve Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Dairesi (EFSA) kolestrol düşürücü etkisini onaylamıştır. Japonya’da ise bir beta-glukan ürünü, mide ve kalınbağırsak kanserlerinin tedavisinde kullanma amacıyla lisans almıştı.

Beta-glukan, Reishi mantar’da çokça bulunuyor. Yapılan araştırmalarda artık Reishi Mantar’ın uzun yıllardır kanser tedavisinde kullanılmakta olduğu apaçık ortada.

Beta-glukan için çok fazla uzağa gitmeye gerek yok. Hem probiyotik hemde beta-glukan kaynağı için ekşi mayalı tam buğday organik yani ilkel olan undan yapılmış ürünlerini tüketmek gerekir. Sağlıklı bir yaşam için günlük beslenmenin içine 3 dilim ekşi mayalı ekmek tüketilirse, kesinlikle ekmek tarafından kilo alıyorum diyemezsiniz.

Glisemik indeks değerine göre de diğer ekmeklere göre yüzde 33 daha düşük olan Beta-glukan kaynağı ekşi mayalı ekmeği, bağışıklık sistemi dengeleyicisi bağırsaklarda bulunan Probiyotiklerin en sevdiği gıdalardan biridir. Eğer çok sık hasta oluyorsanız, bunun nedenlerinden birinin Probiyotik yetersizliğinden olduğunu asla unutmayınız.