Mucizevi Bitki Sarımsak hakkında bilimsel çalışmalar ve faydaları nelerdir?
Lokman Hekimin Ye! dediği Şifalı Bitki Sarımsak, Amerikan Gıda Uzmanlarına göre Mucize Bitki olarak tanımlanmaktadır. Süper Besinler grubuna giren Sarımsak yenildiğinde ağız kokusu nedeni ile bir çok kişi uzak durur. Yazımızda Sarımsağın ne kadar önemli bir tıbbi bitki olduğunu yapılan Bilimsel çalışmalarla anlatmaya çalışacağız. Ayrıca Mucizevi Bitki Sarımsak Nedir? Sarımsağın Kimyasal Yapısı ve Analizi nedir? Sarımsağın Besin değeri nedir? Sarımsağın Tarihçesi, Sarımsağın Faydaları ve Zararları nelerdir? Sarımsak nasıl tüketilir? Nasıl yenmeli? Sarımsak nasıl saklanır yada Sarımsak nasıl muhafaza edilir? Sarımsak Yağının Faydaları nelerdir? Sarımsak Neden Kokar? Sarımsak kokusundan nasıl kurtulunabilir? sorularına elimizdeki kaynaklar doğrultusunda cevap vermeye çalışacağız.
Mucizevi Bitki Sarımsak hakkında bilimsel çalışmalar ve faydaları nelerdir?
Sarımsak (Garlic) Nedir?
Sarımsak, Latince Allium sativum, İngilizce “garlic” olarak bilinen mucizevi bir şifa bitkisidir. Sarımsak (Allium sativum), Alliaceae familyasına dahil olan, Allium cinsinden bir soğanlı bitki türüdür. Sarımsak bitkisi 25-100 cm yüksekliğe kadar uzayabilir. Yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki kök soğanında kokulu bir yağ bulunur.
Sarımsağın, Sert ve keskin kokusu, acı tadıyla bazı yiyeceklerimize benzersiz bir çeşni ve lezzet katması amacıyla kullanılan bu şifa bitkisi Zambakgillerdendir. Anayurdu Asya kıtası olan sarmısak, ülkemizde bol bol yetiştirilip tüketilmektedir.
Sarımsağın kokusundan şikayet edenlere, Japonya’da 1970 yılında kokusuz olanı da üretilmiştir. Yine Amerika Birleşik Devletlerinde şişelenmiş sarımsaklı makarna sosları ve dondurulmuş sarımsak üretimi yapılmaktadır.
Mucizevi Bitki Sarımsağın faydaları, yüzyıllardır halk arasında birçok hastalık ve rahatsızlığa çare olarak kullanılan sarımsak, günümüzde de, modern tıbbın ulaşamadığı yerlerde iştah açıcı, yaraları iyileştirici, tansiyon düşürücü, öksürük kesici, tifo, dizanteri ve damar tıkanıklığı gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaya devam etmektedir.
Sarımsağın ailesinden Soğanda, yabani soğan, zambak ve pırasa ile aynı olup , doğada yabani ortamda yetişmez. Bir metreye kadar uzayabilen sarımsak, iki yıllık otsu bir bitkidir. Birinci yılında Toprak içindeki birçok ‘diş’ten oluşan ‘baş’ kısmı ile toprak üzerindeki yapraklarını; ikinci yılında soğanda olduğu gibi çiçek sapı ile bunun ucundaki çiçeklerini oluşturur. Sarımsağın soğandan farkı, çiçeklerde tohum meydana gelmemesidir. Ama, bazı durumlarda çiçekler, ebesoğanı denilen küçük başçıkları oluşturur. Bu başçıklar tohumluk olarak işe yarasalar da, uygulamada tohumluk olarak kullanılmazlar.
Okumadan Geçme: Soğan Kabuğunun faydaları nelerdir? Soğan Kabuğundaki Mucize
Sarımsak, Tarih boyunca bir kültür bitkisi olduğu, olasılıkla güneybatı Asya’da doğada yetişen Allium longicuspis türünden türetilmiş olduğu düşünülmektedir.
Halk dilinde “sarmısak” olarak da söylenen, sarımsağın en iyi kaliteye sahip olanı, germanyum ve selenyum bakımından zengin topraklarda yetişir.
Sarımsağın tıbbi yönden etken maddesi allicin 1944 yılında izole edilmiştir. Sarımsağa tipik koku ve lezzetini veren bu maddenin virüslere karşı da koruma edici özelliği vardır.
Türkiye’de sarımsak üretiminin en yoğun yapıldığı yer Kastamonu ilinin Taşköprü ilçesidir. Raf ömrü uzun tadı ve kokusu keskindir. Taşköprü sarımsağı başka yerlerde de yetiştirlmek istenmiş malesef Taşköprü toprağında yetişen sarımsağın kokusu ve tadı alınamamıştır. Burada yetişen sarımsakların büyük kısmı ilaç fabrikalarına antibiyotik imalatı için verilmektedir. Raf ömrü çok uzun olan Taşköprü sarımsağı bir yıl süreyle soğuk hava depolarına ihtiyaç duyulmadan saklanabilmektedir.
Sarımsağın taze, kurutulmuş ve toz sarımsak yıl boyunca piyasalarda mevcuttur, ancak taze çeşitleri Aralık boyunca, Haziran sezonunda vardır.
Kitaplarda sarımsakla ilgili yazılmış isim karşılığı, sevgiyle sayısız terapötik yararlarını bilerek “pis kokulu gül” denir. Soğan, Pırasa ailesi de Sarımsaktaki gibi güçlü Sülfür içerikli bileşiklerin çeşitliliği bakımından zengindir. Bu sülfürler tiosülfinatlar (iyi bilinen bir bileşik olduğu allicin ), sülfoksitler (iyi bilinen bir bileşik olup, aralarında alliin ), ve dithiins (bu en çok araştırılmış bileşik olup ajoene) olmak üzere 3 çeşittir. Bu bileşiklerin sarımsaktaki o karakteristik keskin kokudan sorumlu olmakla birlikte, aynı zamanda sağlığa etkileri birçok faydaları vardır.
Mucizevi Bitki Sarımsak, araştırmalarda, sağlığı destekleyici besin olmasının ana nedenlerinden biri içindeki bileşiklerdir. Harika sülfür içeren bileşikler bir çok araştırmada belirlenmiştir. Buna bir örnek veririsek Sarımsak içindeki sülfürler, hidrojen sülfür gazı (H2S) oluşturur. Üretilen ve kırmızı kan hücrelerinden salınan bu H2S gazı, kan damarlarını genişletmek için yardımcı olabilir ve kan basıncı kontrol altında tutmanıza yardımcı olur.
Dünyanın her tarafında yetiştirilen sarımsak mucizesi, Sarımsak sadece kutsal niteliklere sahip bahşettiği ve firavunların mezarı yerleştirilen, ilk çağlar da Sümerler ve Eski Mısırlılar tarafından ilaç olarak tüketiliyordu. Piramitleri inşa eden kölelere düzenli verilmiştir. Güç arttırıcılığını Yunanlılar ve Romalılar da farkına varmış, sporculara müsabakaları önce sarımsak yiyen ve askerleri savaşa gitmeden önce tüketilen medeniyetler tarafından kullanılan bir bitkiydi.
Amerikalıların “günde bir diş sarımsak, tutar doktoru uzak” özdeyişi ile anlam kazanan sarımsak, hem taze halde sebze gibi tek başına tüketilen, hem de kuru halde aroması ve kokusu ile mutfaklarda geniş kullanım alanı olan bir üründür. Sarımsağa dayalı sanayinin gelişmesiyle, sarımsak tozu, tableti ve suyu gibi yeni ürünler piyasaya sunulmaktadır.
Sarımsağın Tarihçesi | En eski Kültür Bitkisi
Sarımsak, Orta Asya ve Uzak Doğu, dünyanın en eski kültür bitkilerinin biridir ve 5000 yıl boyunca yetiştirilen bir bitki olmuştur. Eski Mısırlılar, kendi kültüründe bu bitkinin yetiştirilmesinde önemli bir rol oynamışlardır.
Eski Yunanlılar ve Romalılar savaş askerlerinde güç arttırıcı özelliğinden yararlanmışlardır.
Louis Pasteur, ilk 1858 yılında bu anti-bakteriyel özellikleri olduğunu kanıtladı. Penisilin henüz keşfedilmemişti, büyük bir keşif olarak karşılandı.
Yaşlı Plinius (23-79 AD), kulak enfeksiyonlarında sarımsağı kendinde kullanmıştır.
Birinci Dünya savaşında, sphagnum yosunu sulandırılmış sarımsağın suyu ile yaraların enfeksiyon olmaları engellendi.
Mucize olan tıbbi bitki sarımsağın , dünya çapında çeşitli bölgelerine göç ve kültürel kabileleri ayrıca kaşifler tarafından her yere gitti. M.Ö. 6. yüzyılda Tıbbi olarak Çin ve Hindistan, hem de tedavi edici amaçlar için kullanan ilk iki ülkedir..
Binlerce yıl boyunca sarımsak, hem gıda ve tıbbi özellikleri, birçok kültürde sevilen bir bitki olmuştur. Son birkaç yıldır, araştırmacılar, bilimsel birçok sağlık yararları doğrulayarak beri benzeri görülmemiş bir popülerlik kazanmıştır.
Sarımsağın şu anda Çin, Güney Kore, Hindistan, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri, en üst ticari üreticileri arasında yer almaktadır.
Sarımsağın Faydaları hakkında, Neolitik çağdan bu yana, dünyadaki hemen her kültüre ait insanlar tarafından bilinen Sarımsağa ilişkin en eski yazılı bilgiler, Sümerlilerin M.Ö. 2600-2100 yıllarından kalan tabletlerine dayanmaktadır. Sümerlilerle başlayan yayılma yönüne göre Sarımsağın, önce İndus Vadisine, ardından da Çin’e ulaştığı anlaşılmaktadır. Buradan da Kore yoluyla Japonya’ya girmiş ve Japonlar bu bitkiyi soğuk algınlığının tedavisinde kullanmışlardır.
Yine M.Ö. 450 yıllarında Mısır’ı gezen tarihçi Heredot’un bildirdiğine göre, Keops Piramidinin yapılışı sırasında, çalışanlara bol miktarda soğan ve Sarımsak yedirilmiştir. Sarımsak piramitlerin inşaasında kullanılan kölelerin dayanıklılığını arttırmak için kullanıldı. Yine Mısırlılar sarımsağı ölümcül hastalıklara karşı bir ilaç olarak kullanmakta, bu Bitkinin tanrılara ait kutsal Bitkiler olduğuna inanmakta ve ölen insanların mezarlarına bile sarımsak dişlerini bırakmaktaydılar.
Osmanlı tarihinde de sarımsağın tedavi edici yönü, Padişah 4. Mehmet’in Hekimbaşı olan Nasrullah oğlu Salih’in, 17. y.y.’ın ikinci yarısında yazmış olduğu bir eserde bulunmuştur. Sarımsağın özellikle kış aylarında gül suyu ile beraber yenilmesi halinde, bağırsak parazitleri, ishal, yılan ve akrep sokması, kuduz köpek ısırması gibi rahatsızlıklara iyi geleceğini bildirmiştir.
Sarımsağın kendi kokusu yüzünden kullanıma geç girmiş bir bitkidir. Bu yüzden, Avrupa ülkelerinde sarımsak üretimi 15 ve 16. yüzyıllarda başlamıştır. Ülkemizde sarımsağın ne zaman kültüre alındığı bilinmemektedir. Evliya Çelebi seyahatnamesinde sarımsaktan söz etmektedir. Yalnız, Orta-Asya Türkleri sarımsağı tanıdığı için, Anadolu’ya gelen Türklerin çok daha önceden sarımsağı kullanmış olmaları mümkündür. Ayrıca sarımsağın anavatanı içinde Anadolu’da bulunmaktadır.
Sarımsağın üretilmesinde, çevre şartlarına iyi adapte olabilen yapısından dolayı ülkemizin her tarafında yetiştirilebilmekle beraber, ideal üretim alanlarının, deniz ikliminden, kara iklimine geçilen yöreler olduğu hemen görülür. Ülkemizde yetiştirilen sarımsağın en kalitelisi, Kastamonu, Amasya, Tokat illerimiz Dünya çapında meşhurdur.
Küçük bir sebze yada bitki olduğu için sarımsak ( Allium sativum ) emin olunki büyük ve haklı, bir üne sahiptir. Batıl olarak halk dili ve kültürlerinde Sarımsak her zaman iyi şans getirecek olmasa da, vampirler şeytanlara karşı, tarih boyunca kullanılmıştır.
Sarımsağın Kimyasal Yapısı ve Analizi
Sarımsak dişinde, % 84,09 su, %13,38 organik madde, %1,53 inorganik madde içerir. İçeriğinde ayrıca 33 çeşit kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit (bunlara vücut tarafından doğrudan sentezlenmeyip, gıdalarla alınması gereken aminoasitlerin tümü dahildir), triptofanlar, germanyum, çinko, manganez, selenyum, kalsiyum, fosfor, bakır, A, B1, B6 ve C vitaminleri bulunmaktadır.
Sarımsağın Besin Değeri
Sarımsak manganez için mükemmel bir kaynaktır. Buna ek olarak vitamin B6 ve C vitamini çok iyi bir kaynağıdır, sarımsak protein ve tiamin (B1 vitamini) gibi, mineraller, germanyum, fosfor, selenyum, kalsiyum, bakır için iyi bir kaynaktır.
Sarımsak kükürt bileşikleri belki de en eşsiz besin maddeleridir. Sarımsakta araştırılan kükürt molekülleri düzinelerce bulunmakta ve hemen hemen hepsinin antioksidan olarak işlev gösterilmiştir.
Oda sıcaklığında sarımsak yağı saklamayın. Oda sıcaklığında muhafaza edilen Sarımsak-yağ karışımları bakılmaksızın sarımsak taze veya kavrulmuş olup olmamasından, botulizm üretip, hastalık yapabilir.
Sarımsak 28.35 gram = 42.24 kaloridir. | ||||
Besin Ögeleri | Miktarı | DV (%) |
Besin Yoğunluk |
Dünyanın sağlıklı gıdalar Değerlendirme |
---|---|---|---|---|
manganez | 0,47 mg | 23.5 | 10.0 | mükemmel |
B6 vitamini | 0.35 mg | 17.5 | 7.5 | çok iyi |
C vitamini | 8.85 mg | 14.8 | 6.3 | çok iyi |
triptofan | 0.02 g | 6.2 | 2.7 | iyi |
selenyum | 4.03 mcg | 5.8 | 2.5 | iyi |
kalsiyum | 51.31 mg | 5.1 | 2.2 | iyi |
fosfor | 43,37 mg | 4.3 | 1.8 | iyi |
B1 vitamini | 0,06 mg | 4.0 | 1.7 | iyi |
bakır | 0.08 mg | 4.0 | 1.7 | iyi |
protein | 1.80 g | 3.6 | 1.5 | iyi |
Dünyanın sağlıklı gıdalar Değerlendirme |
Kural |
---|---|
mükemmel | DV> =% 75 veya Yoğunluk> = 7.6 ve DV> =% 10 |
çok iyi | DV> =% 50 VEYA Yoğunluk> = 3.4 ve DV> =% 5 |
iyi | DV> =% 25 VEYA Yoğunluk> = 1.5 ve DV> =% 2.5 |
Sarımsağın Besin Değerinin Korunması | Sarımsak Saklanması ve Tüketilmesi
Sarımsak nasıl saklanır yada Sarımsağı nasıl muhafaza ederiz? Nasıl Sarımsak seçilmeli?
Serin ve karanlık bir yerde açık bir kapta taze sarımsak saklayın. Soyulmuş sarımsağın dişleri 8 haftaya kadar saklanabilir. Dişleri çıkarıldığında soyulmadan 3 haftaya kadar kullanılabilir.
Sarımsak için maksimum lezzet ve besin yararlarından faydalanmak için taze almanızı öneriyoruz. Kullanırken Pul, toz veya hamur şeklinde sarımsak daha uygun olabilir, bu formları yemek daha az sağlık yararları bulunmaktadır.
Sarımsağı alırken dolgun olmalı ve kesikler deri yırtıkları olmaması gerekir. Sarımsak bitki seçimi yaparken, parmaklarınızın arasında sarımsak dişini sıkarak nemli olamadığına ve sert olmasına dikkat edilmelidir.
Sarımsak bitkisinin, yumuşak, buruşmuş ve küflü veya filizlenmiş olmaması gerekmektedir. Sarımsak gerekliliğinde büyük miktar gerekiyorsa çok küçüklerden ziyade büyükleri doğrayınız. Kabuğunun kolay soyulması hem kolayınıza gelir hemde çürümeden bitirmenizi sağlayacaktır.
Sarımsak, Sıcaktan ve güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Serin ve karanlık bir yerde bir örtülmemiş veya gevşek kapalı bir kapta sarımsak saklayın. Bu maksimum tazeliğini korumak ve lezzetini azaltır ve fazla atık neden olan, filizlenmesini önlemeye yardımcı olacaktır. Bu, sarımsak soğutmak için gerekli değildir. Bazı insanlar soyulmuş sarımsakları dondurmaktan yana olup, ancak bu sürecin lezzet profili azaltır ve dokusunu değiştirir.
Saklandığı takdirde, alındığı demetle, bütün sarımsak dişleri yaklaşık bir ay boyunca taze tutacaktır. Saklanan Sarımsakları, sık sık dişleri kontrol edin ve dışarıda kurutulmuş veya küflü gibi görünen herhangi bir dişi kaldırın atın böylece diğer dişlerin ömürleri birkaç gün daha uzayabilmektedir. Bir kere sarımsak başkanı kırmak, büyük ölçüde sadece birkaç gün olan raf ömrünü azaltır.
Sarımsağın Faydaları | Yararları Nelerdir?
Sarımsağın uzun süredir tıbbi bir gıda olarak kullanılması uzmanlarca kabul edilmiştir. Ortaçağ’da rahipler tarafından veba karşı korumak için kullanılmıştır. Hipokrat serviks kanseri tedavisinde sarımsak buharları kullanılır. Sarımsak İkinci Dünya Savaşı sırasında yaralar üzerine yerleştirildi ve savaş sırasında kıt olan antibiyotikler için görünüşte oldukça etkili olduğu görüldü. Şimdi bilim atalarımızın bahşedilen bu sarımsağın tıbbi özellikleri kanıtlamaya başlıyor.
Çalışmalarda sarımsak, tümörlerin büyümesine engel olabileceğini gösterdi ve kalp sağlığı için iyi, güçlü bir antioksidandır. Güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir. Antioksidanlar, serbest radikallerin zararlarına karşı vücudun korunmasına yardımcıdır. Ayrıca kan pıhtılarını önlemek için iyi bir kan inceltici bir ajandır kalp krizi veya felç oluşumu önlenmesinde etkilidir. Bu doğal ilacın bütün 1 diş başına sadece 4 kaloridir.
Modern bilim, sarımsak doğal antibiyotik geniş spektrumlu olduğunu göstermiştir. Vücutta bakteriler birçok modern antibiyotiklere alışırken, sarımsak için direnç gösteremiyorlar. Sarımsağın bu olumlu sağlık faydalarından en önemlisi antibiyotik dirençli “süpermikroplar” üremesine engel olmaktadır.
Sarımsağın, çiğ halde veya yağının,tüketilmesi mikroorganizmalar üzerine antibiyotik etkiye sahip olduğu, antiviral, antifungal, antiprotozoon, antiparazitik ve antibakteriyal özellikleri üzerinde durulmaktadır. Bunun yanı sıra antiseptik işlevi, grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına, bademcik, romatizma ve eklem enfeksiyonlarına, öksürük ve bronşite iyi geldiği ön plana çıkarılmaktadır. Terletici etkisi nedeniyle ateş düşürülmesine yardımcı olur.
Mucizevi Bitki Sarımsak Bitkisi, Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici ve hücre koruyucu etkisini destekler. Bu etkinin HIV virüsü ve menenjit ile mücadeleye yansıtıldığı yapılan araştırmalarda gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kardiyovasküler sistemi güçlendirmesi, bunun da serum kolesterol seviyeleri ve trigliserit oranları üzerinde etkisi söz konusudur. Trombositlerin damar içinde pıhtılaşmasını engelleyici etkisiyle, damar tıkanıklıklarından kaynaklanan rahatsızlıklara karşı rol oynar. Sarımsak ayrıca tansiyonu ve kan şekerini de dengeleyicidir.
Sarmısak, A, B1, B2 ve C vitaminleri içermektedir. Bileşiminde alisin ve dialildisülfit adlı iki aktif madde bulunmaktadır. Aslında yağ olan alisin, penisilin özelliği taşımaktadır, 1 miligramı 15 OE penisilinin aktivitesine eşittir. Araştırmacılar alisin maddesinin, sadece sarımsağın kendine özgü kokusunu vermekle kalmadığını, ayrıca vücuttaki mantar ve maya oluşumunu engellediğini kaydetmektedir.
Tıbbi Uzmanlar, sarımsakta 2 kuvvetli antibiyotik, bol iyot ve kükürt bulunduğunu ve insan sağlığında çok değerli vazife gördüğünü, içeriğindeki aktif maddelerin damar sertliğini önlemeye, kansere karşı korumaya, bronşları dezenfekte etmeye ve cilt hastalıklarını yardımcı olduğunu belirtmektedir.
Yapılan klinik araştırmalarda sarımsağın içeriğindeki etken maddeler sayesinde tansiyonun dengelenmesinde, kan pıhtılaşmasının azaltılmasında, kötü LDL kolesterolün düşürülmesinde, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde tedaviye doğal destekleyici olarak kullanılabileceğini bildirmektedir.
Sarımsaktaki kükürt bileşikleri, belki de onu en benzersiz bir besin haline getirmektedir. Sarımsağın içine tasarımcısı tarafından konulan kükürt moleküllerinin onlarca kelimenin tam anlamıyla ve hemen hemen hepsi antioksidan olarak işlev gördüğü inanılmazdır. Buna ek olarak, birçok anti-enflamatuar yararları bulunmaktadır. Sarımsak bileşiklerinde kükürt varlığı da beslenmede önemli bir rol oynayabilir.
Ayrıca sarımsak, manganezin mükemmel bir kaynağıdır. C vitamini ve protein için çok iyi bir kaynaktır. Sarımsakta özel ve keskin kokulu uçucu bir yağ, şekerler, fermentler, B6 vitamini (piridoksin), C vitamini, triptofan, selenyum, kalsiyum, fosfor, bakır, demir, Vitamin B1 Tiamin, Vitamin B2 Niasin, germanyum, çinko bulunmaktadır.
Sarımsağın sürekli kullanımı kalp hastalıklarından koruyor. Sarımsak iyi huylu (HDL) kolesterolü yükseltirken, kötü huylu (LDL) kolesterolü ve trigliseritleri düşürüyor. Ayrıca tansiyonu düşürmek için kullanılıyor. Araştırmalar sarımsağın çeşitli mikroorganizmalara karşı etkili olduğunu ortaya koyuyor. Sarımsak bağışık sistemini güçlendirmesinin yanında antiviral ve antifungal olarak da kullanılıyor.
Çin’de yapılan bir araştırma, sarımsak tüketiminin fazla olduğu kişilerde gastrik kansere yakalanma riskinin daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Sarımsak saçkıran, jock kaşıntı ve ayak mantarına tedavilerinde de kullanıldığı bildirilmektedir.
Sarımsağın, çiğ halde veya yağının, mikroorganizmalar üzerine antibiyotik etkiye sahip olduğu, antiviral, antifungal, antiprotozoon, antiparazitik ve antibakteriyal özellikleri üzerinde durulmaktadır. Bunun yanı sıra antiseptik işlevi, grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına, bademcik, romatizma ve eklem enfeksiyonlarına, öksürük ve bronşite iyi geldiği ön plana çıkarılmaktadır.
Mucizevi Bitki Sarımsak terletici etkisi nedeniyle ateş düşürülmesine yardımcı olur.
Sarımsak (Garlic) Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici ve hücre koruyucu etkisini destekler bazı bilimsel bulgular mevcuttur. Bu etkinin HIV virüsü ve menenjit ile mücadeleye yansıtıldığı tecrübeler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kardiyovasküler sistemi güçlendirmesi, bunun da serum kolesterol seviyeleri ve trigliserit oranları üzerinde etkisi sözkonusudur. Trombositlerin damar içinde pıhtılaşmasını engelleyici etkisiyle, damar tıkanıklıklarından kaynaklanan rahatsızlıklara karşı rol oynar. Sarımsak ayrıca tansiyonu ve kan şekerini de dengeleyicidir.
Sarımsak (Garlic) Ağız kokusu yapması nedeniyle bir nevi insanlar arasında dışlanmış olan sarımsağın oldukça fazla faydası bulunmaktadır. En önemlisi doğal antibiyotik işlevi görebilmektedir. Kokusunu göze alarak tüketilmesinden fazlasıyla yarar vardır. Sarımsak ile sarımsak yağının kokuları ciddi anlamda farklıdır. Çünkü sarımsak yağının sarımsak kadar ciddi kokusu bulunmaz.
Sarımsağın yararlarını kısaca listeleyelim;
- Sarımsağın bir antiseptik görevi gördüğü ve çok hızlı bir şekilde yaralarını tedavi yardımcı olur.
- Sarımsağın sağlık yararlarından biride, bir taze kesilmiş çiğ gıda günde üç diş alarak, soğuk algınlığı, öksürük dahil olmak üzere enflamasyon ve enfeksiyona karşı çeşitli enfeksiyon ve eylemlerine karşı mücadelede yardımcı olmada iyidir.
- Sağlıklı yaşam için günde en az 2 diş sarımsağın yenmesi toplamda 4 gram ezilerek yutulması önerilmektedir.
- Çin’de bazı çalışmalarda kanseri önlemek için gerekli kimyasallar içerikler Sarımsakta olduğu gösterilmiştir. Bunlar düzenli olarak sarımsak yemek kansere karşı koruma sağladığını göstermektedir.
- Taze ya da pişirilmiş sarımsak günde iki kez kan basıncı ve kalp sorunları aşağı düşürür yardımcı olur. Yüksek yoğunluklu lipoproteinler seviyeleri artar ve kandaki zararlı kolesterolü düşürür. Böylece damar ve kalp sağlığını da koruyor.
- Kan pıhtılaşmasını azaltır incelir ve kan basıncı ve dolaşım yetersizliği kontrolünde yardımcı olur.
- Vücudun bağışıklık sistemini uyarır ve çeşitli hastalıklara karşı mücadelede yardımcı olur.
- Kronik bronşiti engeller, solunum problemleri, nezle de rahatlatır.
- Nazal dekonjestan ve balgam söktürücü olarak hareket eder.
- Astım, histeri, su toplama ve iskorbüt için yararlıdır.
- Sarımsağın Sindirim sisteminin bir temizleyici olarak çalıştığı gibi , gaz kür yardımcı olur iç parazitler öldürür ve mükemmel bir iç antiseptiktir.
Sarımsağın Bilimsel Araştırmaları
1. Sarımsağın Kardiyovasküler Faydaları
Sarımsak ile ilgili araştırma ve kardiyovasküler sistem çoğu sarımsak tozu, sarımsak yağı, sarımsak özü veya kurutulmuş gıda şeklinde sarımsak üzerine yapılmıştır. Sarımsağın içindeki allium, önemli kardiyoprotektif özelliklerine sahip olduğu görülmektedir. Kandaki trigliserid ve total kolesterol düşürmelerini yardımcı da olabiliyor.
Kolesterol ve trigliserid azaltmad , sarımsağın çekici faydaları vardır. Bu üst düzey yararları açıkça kan hücresi ve inflamatuar ve oksidatif stres kan damarı koruma formu gelir. Yüksek oranda reaktif oksijen molekülleri tarafından kan damarlarının iç yüzey kaplamalarında hasar kalp krizi ve ateroskleroz gibi kardiyovasküler problemler, riski artıran bir faktördür. Oluşan Oksidatif hasarın da istenmeyen inflamasyona neden olur ve bu istenmeyen plak oluşumu ve sonucunda kan damarları tıkanma riski olabilir. Sarımsağın içindeki Kükürt içeren bileşiklerin oksidatif stres ve istenmeyen inflamasyonuna karşı bizi korumaya yardımcı olur.
Oksidatif stresin riskini düşürmeye yardımcı kükürtler sarımsağın içinde bulunmaktadır. Bunlar Alliin, allicin, allixin, alil Polisülfürler (APS), dialil sülfit (DAS), dialil disulfude (DADS), dialil trisülfür (DAT), N-asetilsistein (NAC), N-asetil-S-allylcysteine (NASC), S-allylcysteine (SAC), S-allylmercaptocysteine (SAMC), S-ethylcysteine (SEC), S-methylcysteine (SMC), S-propylcysteine (SPC), 1,2-vinyldithiin (1,2-dt), thiacremonone’dur.
Son Araştırmalarda Sarımsağın anti-inflamatuar tarafındaki özelliğini, içindeki 1,2-vinyldithiin (1,2-DT) ve thiacremonone bileşiklerdir. Her iki bileşikleri inflamatuar haberci moleküllerin inhibe edici aktivitesi ile çalışmak üzere görünür. Sarımsak anti-inflamatuar ve anti-oksidatif stres bileşiklerin kombinasyonu özellikle ateroskleroz gibi kronik dejeneratif kardiyovasküler durumları açısından kardiyovasküler destek için eşsiz bir gıdadır.
Sarımsağın özellikle Kan damarlarında tıkanıklık önlemesinde aktiftir. Allium da bizim kan damarlarının iç şekillendirme pıhtılaşmasını önlemeye yardımcı olabilir. Bu kardiyovasküler korumada ajoeneyi barındıran sarımsaktır. Ajoene art arda anti-pıhtılaşma özelliklere sahip olduğu gösterilmiştir. Bu çok yapışkan olmasını kanımızdaki bazı hücreler (trombositler denir) önlenmesine yardımcı olabilir ve bu yapışkanlık topaklanma ve bir pıhtı oluşturarak bizim trombositlerin riskini düşürür.
Sarımsak hakkında bir çarpıcı özelliği de kan basıncını düşürmedir. Araştırmacılar Sarımsağın içindeki Allicinin, anjiotensin II ‘yi aktivite etmesini önler. Protein küçük bir parçası (peptit), anjiyotensin II’nin kan damarları ile birleşmesini sağlar. Bu bağın oluşmasını engellemeli yoksa damarların küçülmesi ve buda basıncın artmasına neden olmaktadır. Sarımsağın allicin formu bunu engeller.
Daha yakın zamanlarda, sarımsakla ilgili araştırmalarda tansiyonu destekler olduğu bulundu. Sarımsağın içindeki Polisülfürler denilen sülfür içeren moleküller zengindir.
Kırmızı kan hücreleri (eritrositler) içinde, kendi başına sülfür gazı yani H2S üretilebiliyor. Üretilen sülfür yazı H2S, kan damarlarının genişlemesine tetikleyerek kan basıncını kontrol eder. Kan damarları içindeki alan genişler, kan basıncı azaltılmış olur. (H2S genişletmek ve kan damarı duvarlarının rahatlamanıza yardımcı olacak bir mesajlaşma molekülü olarak nitrik oksit (NO) gibi bir “gasotransmitter” olarak tanımlanan ve aynı kategoride yer almaktadır.) İlginçtir ki sarımsağın içindeki Polisülfürler, eritrositin yaptığının aynısı yapabilmektedir.
Sarımsağın içindeki diğer bileşenler C vitamini, B6 vitamini, selenyum ve manganez için ayrıca sülfür bileşiklerdir. İçindeki C vitamini LDL kolesterol korur kan, gibi tüm sulu (suda eriyen) alanlarda, vücudun ana antioksidan defansının çok iyi bir kaynağıdır. Kardiyovasküler hastalığı önlemek üzerinde derin bir etkisi olabilir kan dolaşımında serbest radikallerin oksitleyici düzeylerini azaltarak, damar duvarlarına verdiği zararları engellemeye çalışır.
Homosistein seviyelerini düşürmeye yarayan Sarımsağın, Vitamin B6 ile başka bir mekanizma oluşturarak kalp hastalığı önlemeye yardımcı olur.
Sarımsağın içindeki selenyum vücudumuzun antioksidan sisteminin önemli bir parçası olabilir. Bir kofaktör glutatyon peroksidaz (vücudun en önemli iç üretilen antioksidan enzimlerin biri), selenyum da yaşamsal antioksidan sistemleri bir dizi E vitamini ile birlikte çalışır.
Sarımsağın ayrıca selenyum açısından zengin olduğu diğer önemli bir antioksidan savunma enzimlerin bir dizi bir kofaktör olarak işlev gören bir diğer mineral manganez’dir. Çalışmalar manganez eksikliği yetişkinlerde, HDL (kolesterol “iyi form”) seviyesinin azalması görülmüştür.
2. Sarımsağın Vücut Sistemine Anti-inflamatuar Faydaları
Kardiyovasküler sistemi sarımsak ile anti-inflamatuar özelliklerinden yararlanılabilir. Ayrıca kas-iskelet sistemi ve solunum sistemi de sarımsağın anti-inflamatuar bileşiklerini kullandığına dair araştırmalar mevcuttur. (çoğunlukla hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda )
Sarımsağın içindeki dialil sülfit (DAS) ve thiacremonone hem de anti-romatizmal özelliklere sahip olduğu gösterilmiştir. Alerjik solunum yolu iltihabı durumunda ve enflamatuvar durumlarında (tekrar hayvan deneylerinde) tedavi için yardımları gözlemlenmiştir.
3. Sarımsak Obezite Hastalığında Faydaları
Sarımsak obezite durumlarında bazı inflamatuar yönlerini sülfür içeren bileşikler tarafından değiştirilebilir olduğunu gösteren araştırmalar vardır. Özellikle, yakından inflamatuar sistemin durumuna bağlı olarak görünmektedir vücudun yağ hücrelerinin (adiposit) gelişiminde bir evre vardır. Bu evre “preadipositlerden” denilen bir ön aşamasından geçip eğer ilerleme mümkün olmadıkça Yağ hücreleri “adipositler.” evresine geçemezler. Sarımsak sülfür bileşikleri biri (1,2,-vinyldithiin, ya da 1,2-DT) adipositler içine preadipositlerden, bu dönüşümü azaltmakta mümkün olduğu görüntülenmiş ve 1,2-DT etkisi ile ilgili enflamasyonu durdurduğu görülmüştür.
Obezite giderek artan kronik bir hastalıktır. Sarımsağa ait “1,2-DT” bileşiklerinin, obezitede görünür etkisi vardır.
4. Sarımsağın Antibakteriyel ve Antiviral Faydaları
Bir tıbbi geçmişi açısından bakıldığında, sarımsağın antibakteriyel ve antiviral özellikleri belki de en efsanevi özelliğidir. İçindeki allium ile ilgili birçok araştırmada. Antibiyotik gibi çalışan bir madde olduğu gözlenmiştir.
Mide ülserinde en etkin olan virüs Helicobacter pylori’nin gelişimini durdurmuştur. Bu alanda halen araştırması devam etmektedir
5. Sarımsağın Kanser Önlemedeki Etkileri
Sarımsağın içeriğindeki maddeler (kabaca bu gıda günlük alım olarak tercüme) yüksek miktarda prostat ve meme kanseri hariç hemen hemen tüm kanser türlerinde düşük riske etkisi test edilmiştir. Ancak, sarımsağı kullanan deneklerde (kabaca haftada birkaç kez alınarak) iki kanser türü kolorektal ve böbrek kanseri riskinin daha az olduğu tespit edilmiştir. Eğer kanserle mücadele edilecekse mutlaka kullanmaya ve yemeye devam ediniz.
Sarımsak bulunan allil sülfit onun kanser önleyici faydaları önemli bir rol oynayabilir. Bu bileşikler, sarımsak Nükleer eritroid faktörü (Nrf2) hücrelerinin ana bölme içinde adı verilen bir molekül aktif edebilmektedir. Nrf2 molekülü sonra metabolik aktiviteleri, çok çeşitli tetikler hücre çekirdeğine, içine hücrenin ana bölme doğru hareket eder.
Bazı durumlarda güçlü bir yaşam yanıt olarak angajman için bir hücre hazırlanabilir ve oksidatif stres koşullar altında gerçekleşir. Başka koşullar altında, bu olaylar aynı seti programlanmış hücre ölümü (apoptosis) görülür. Diğer hücrelerin sağlıklı bir şekilde işleyişini tehlike altına alır. Bu hücreler atılmalı ve yenileri üretilmelidir. Eğer bu düzen düzgün çalışmayabilir veya diğer hücreler ile etkin iletişim yeteneği olmazsa hücrelerin kanser olma riski vardır.
Nükleer eritroid faktörü (Nrf2), allil sülfit yeteneği olduğundan kritik süreçte, hücre yanıtlarını değiştirmek yardımcı ve şekillendirme potansiyel olarak kanserli hücreleri önlemek mümkün olabileceğini düşündürmektedir.
Yüksek ısıda pişirilen et kanserojen maddeler içerir. Heterosiklik amin (HCAs) eti yüksek bir sıcaklıkta pişirme yüzeyi ile temas durumuna geldiği zaman oluşabilen kanserojen bir maddedir. Böyle bir HCA , 2-amino-1-metil-6-fenilimidazo açılımı olan PhIP adlandırılır piridine dönüşür. PhIP hızla DNA hasarına yol açabilecek maddelere dönüşüyor. Büyük miktarlarda et yemek kadınlarda meme kanseri görülme sıklığındaki artışın bir nedeni olduğu düşünülmektedir. Araştırmada ise Sarımsaktaki sülfür içerikli bileşiklerin biri olan Diallil sülfit (DAS), kanserojen içine PhIP dönüşümü inhibe ettiği görüldü.
6. Sarımsak ve Demir Metabolizması
Sarımsakla ilgili son zamanlarda yapılan araştırmalarda, demir metabolizmasını düzeltmesi mümkün olabileceğini göstermiştir. Demir hücrelerinde depolanan, ferroportin olarak adlandırılan bir protein içerir. Ferroportin hücre zarında çalışarak hücrede protein ve demir alımında köprü olarak işlemektedir. Sarımsak ise ferroportinin, vücudumuzun üretimi arttırmasında etkili olup, demir eksikliğini de çare olabilmektedir.
Sarımsağın Zararları ve Yan Etkileri Nelerdir?
Sarımsağın kokusu, nefes ve ter kokunuzu etkiler. Sarımsağın yağ formunu kullanmak gerekir.Sarımsağın fazlaca çiğ olarak yenmesi ve aşırı kullanmasında Mide yanması, mide bulantısı,ishale ve böbreklere zarar verebilir.Hassas bünyeli insanlarda, baş ağrısı yapmakta, dimağa ve gözlere zarar vermekte, susuzluğa neden olmakta, safra kesesini tahrik etmekte ve Ağız Kokusunu bozmaktadır. Yedikten sonra sedef otu çiğneyerek ağız kokusunun önüne geçilebilmektedir.
Sarımsak tozunu solumak da, Astım krizlerine, hassas bünyeli insanlarda ise alerjiye neden olmaktadır.
Aşırı sarımsak tüketiminin bir başka yan etkisi de, bağırsaklarda gaz oluşturmasıdır.
Sarımsak uygun dozun, yemekle birlikte alınması halinde 10 gr kadar olmalıdır. Mide yanması ve ekşimesi ve uzun süreli ağrılar oluşturduğu için, aç karna yenilmemesi tavsiye edilmektedir.
Ülser veya tiroid sorunları olan kişilerin sürekli sarımsak kullanmaları için doktorunuza sormalısınız.
Sarımsağın İlaçlar ve Diğer Besinlerle Etkileşimi
Sarımsak, aspirine benzer bir şekilde (kanın pıhtılaşma yeteneğini azaltan) kan inceltici ilaçlarla alınmamalıdır. Bu etki, ameliyat sırasında veya sonrasında bir sorun olabilir. Cerrahi bir ameliyat durumunuz varsa dikkatli sarımsak kullanın ya da bir kanama bozukluğu varsa doktora sormadan kullanılmamalıdır.
Sarımsak Sakinavir ilacın etkinliğini engellemektedir. Bu ila , HIV enfeksiyonu tedavi etmek için kullanılır.
Isoniazid (Nydrazid) adındaki bu ilaç tüberküloz tedavisi için kullanılır. Sarımsak ile alınırsa daha az etkili hale getirir ve bu ilacın yoğunluğunu azaltır.
Sarımsak, Doğum Kontrol haplarını daha az etkili hale getirebilir.
Sarımsak tüketimi ile Kan inceltici ilaçlar alarak, kanama riskini artırır. Kan inceltici ilaçlar, varfarin (Coumadin), klopidogrel (Plavix) ve aspirin bazı örnek markalardır.
Sarımsak, proteaz inhibitörlerinin kan düzeyini düşüren ilaçlar olan HIV / AIDS İlaçlarla tüketilmesi sorun olabilir. Proteaz inhibitörler;
- Amprenavir (Agenerase),
- Fosamprenavir (Lexiva),
- İndinavir (Crixivan),
- Nelfinavir (Viracept),
- Ritonavir (Norvir),
- Sakinavir (Fortovase).
Sarımsak Steroid olmayan anti-enflamatuvar ilaçlarla (NSAID) tüketimi kanama riskini artırabilir. Örnek olarak Advil, Motrin ve naproksen (Aleve) gibi reçeteli ilaçlar sayılabilir.
Sarımsak yaygın alerjik yiyecek değildir, oksalatlar veya pürin ölçülebilir miktarda içerdiği bilinmemektedir. Alerji hastaları doktora sormaları gerekmektedir.
Sarımsak Nasıl Kullanılır? Nasıl Tüketilir?
Sarımsak, kıyılıp veya ezilmede etkin maddesi allicin ortaya çıkar ve hemen tüketilmelidir. Allicin, Phytonutrient allicin dönüşür enzimatik sürecini teşvik eder. Maksimal allicin üretimi için imkan vermek üzere, sarımsak yeme veya pişirmeden önce en az 5 dakika bekleyin.
Çocuk için ekstra sarımsak takviyesi vermeden önce doktorunuza danışın.
Sarımsak tüketimi Yetişkinlerde, 2 diş sarımsak yemenin yeterliliği uzmanlarca belirtilmiştir. Genelde 4 grama denk gelmektedir.
Sarımsak gıda takviyeleri, bütün taze sarımsak yapılan kurutulmuş veya dondurularak kurutulmuş sarımsak, sarımsak yağı ve yıllanmış sarımsak özünden elde edilir. Tüm sarımsak formları aktif maddeler aynı miktarda içermez. Dikkatlice sarımsak ürünlerinde etiketi okumak çok önemlidir. En çok faydayı elde etmek için, standart sarımsak ürünleri kullanın.
Sarımsak nasıl yenmeli?
Sağlık için çiğ sarımsak kullanmanızı öneririz. Eğer sarımsak çiğ yenilmesse , yemek pişme sonlarına doğru içine atınız. Çok uzun süre çok fazla ısı kükürt bileşiklerinin etkinliğini azaltır, aynı zamanda sarımsak acı olacaktır. Bu nedenle mümkün olduğu kadar az süre (5-15 dakika) olacak şekilde kullanınız.
Eğer yağ ile sarımsak birleştirmek istiyorsanız, yağ-sarımsak karışımı 250F/121C veya daha düşük ısı tutulması durumunda sarımsak ve yağ hem de sağlık yararları korumaya yardımcı olacaktır.İçerisindeki koruyucu bileşikler değerini koruyacaktır. Bu aynı prensip sarımsak dişlerini kavurma fırını içinde geçerlidir. Sarımsak pişirmede 350F/177C sıcaklık aralığı önermiyoruz.
Sarmısak bitkisinin kın biçimindeki düz yapraklan, bitkinin toprak altında gelişen baş adlı Bitki soğanından uzarlar. Baş, sayıları 5-30 arasında değişen ve yan yana birbirinin üzerine yığılarak gelişen diş adlı soğancıklardan meydana gelmiştir. Bu dişler sarmısak yetiştiriciliğinde tohumluk olarak kullanıldığı gibi, Türk mutfağında koku ve tadıyla çeşni katması için birçok yemek, meze, turşu vb’ye katılarak tüketilmektedir.
Sarımsağın Tıbbi Araştırmaları | Sarımsakla ilgili Bilimsel sonuçlar
Sarımsak bitkisinin faydaları bilim adamlarının araştırmalarına konu olmuştur.
1. Sarımsak ve Dolaşım Sistemi
Sarımsak Faydasını İngiliz Dr. J. Grunvald araştırmış ve günde bir diş sarımsak yemenin, kardiovasküler risk faktörleri için de potansiyel bir koruma sağladığını söylemektedir.
Sarımsak AntiMikrobiktir (Antimikrobiyal), Kan ve Kolestrolü etkiler.
Sarımsak ile ilgili Newyork Devlet Üniversitesinde, Eczacılık Departmanı Başkanı Eric BLOC tarafından yapılan araştırmada, sarımsağın antimikrobik etkiye sahip olduğunu, bu konuda aspirinle eşit, hatta onu geçen bir düzeyde olduğu tezini savunmaktadır.
Ayrıca sarımsağın faydalarından, kan ve kolestrol üzerindeki pozitif etkilerinden başka, ruhsal durumu da düzelttiği, insanın kendini iyi ve mutlu hissetmesine yardımcı olduğu tespit edilmiştir.
Sarımsak Faydaları ile Yapılan bu araştırma Hannover Üniversitesindeki Alman bilim adamları tarafından teyit edilmiştir.
Sarımsağın enfeksiyonu söndürme yeteneği Nisan ayında yayımlanan bu Ottawa Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışmada doğrulanmıştır. 2005 sayısında Fitoterapi Araştırmasında antimikrobiyal aktivite için sarımsak ve sarımsak özü içeren 19 doğal sağlık ürünleri test etti. Test sonucunda 3 önemli bakteri türüne karşı etkili olduğunu gösterdi. Birincisi E. faecalis idrar yolu enfeksiyonlarındaki mikrop adı, ikincisi N. gonorrhoeae cinsel yolla bulaşan hastalıklardaki mikrop ve üçüncüsü ise S. aureus hastanelerde yaygın enfeksiyonların sebebi olan mikroplardır. Bu bakterilerin yok edilmesinde en başarılı ürünler ise içeriğinde yüksek allicin olan Sarımsak galip geldi.
2. Sarımsak Antibakteriyel Özelliği ve AntiBiyotik Etkisi
Sarımsak, antibakteriyel gücü Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada görüldü. Antibiyotik içerikli sularda bakteriler dirençli çıkarken, Sarımsak suyu bu bakterilerileri etkisizleştirmiştir. Hatta daha heyecanlısı, sarımsak orjinal suyununun 128’de 1 kadar dilüsyonları bile önemli antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğu görülmüştür.
3. Sarımsak ve Ağız Sağlığı | Diş eti çalışmaları
Sarımsak bile diş etlerinizin sağlıklı kalmaya yardımcı olabilir. Temmuz 2005 sayısında yayınlanan bir çalışmada Oral Biyoloji Arşivleri, araştırmacıların sarımsak ekstraktının ağızda hastalığa neden olan bakterileri inhibe ve mücadelede değerli olabileceği sonucuna varılmıştır. En önemlisi periodontitis, ciddi bir diş eti hastalığıdır. (Gingivitis Tedavi edilmeyen sık periodontisis yol açar sonuçta diş kaybı ile sonuçlanan, dişleri destekleyen bağ ve kemikler enfekte ve iltihaplı bir durumdur.)
Ağız sağlığı vücudunuzun geri kalanı etkileyebilir. çünkü bu heyecan verici bir haber. Örneğin, ağzınızdaki bakteriler hastalık yapıcı yoluyla kana karışması için diş eti kanamaları, kalp kapakçıklarına kadar seyahat eder ve zarar verir. Sarımsak kullanarak ağız ve diş sağlığında bakterilerin etkisi ciddi düşmektedir.
Ocak 2005 sayısındaki araştırma Antimikrobiyal Ajanlar ve Kemoterapi konusu ile ilgiliydi. Araştırmacılar taze sarımsak ekstraktının C. albicans bakterisine karşı denemiştir. C. albicans ile sarımsak buluşmasında ilk bir saat çok etkili olmuştur. C. albicans’ın etkenliği 48 saat boyunca yavaş yavaş azalmıştır. Ancak, geleneksel antifungal ilaçlar da zaman geçtikçe aynı azalan etkinliği görülmemiştir.
4. Sarımsak ve Nezle
Sarımsak İngiliz bilim adamlarına göre, kolestrolü düşürmekte, kanda oluşan pıhtıları çözen sistemi aktif hale getirmekte ve içerdiği allicin maddesi ile anti mantar ve mikrop öldürücü etki yapmaktadır.
Rus bilim adamlarına göre allicin diğer birçok antibiyotikten farklı olup, zararlı bakterileri öldürürken, faydalı bakterilere etkisizdir. Bu madde Rusya’da nezleye karşı kullanılmaktadır.
Sarımsak soğuk algınlığını önlemeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. ABD’de yapılan soğuk mevsimi Kasım ve Şubat ayları süresince yapılan bir çalışmada deneklerin bir grubu, 12 hafta boyunca sarımsak takviyesi diğer gruba plasebo verildi. Sarımsak alanlar plasebo alanlara göre daha az soğuk algınlığına yakalandı. Ayrıca Sarımsak alan grup içindeki nezle olan kişilerin, plasebo grubundaki nezle olanlardan daha hızlı iyileşmiştir.
Okumadan Geçme: Grip Nedir? Nasıl Bulaşır? Gribin belirtileri nelerdir? Nasıl korunmalı?
5. Sarımsak ve Kolestrol
Son zamanlarda İngiliz bilim adamları, sarımsağın kandaki kolestrolü kontrol ettiğini, Japon bilim adamları ise B vitaminin alımını hızlandırdığını bulmuşlardır.
6. Sarımsak ve Sıtma
Kanada’nın Toronto Universitesinde yapılan araştırmada sarımsağın sıtmada olduğu kadar kanserle savaşta da önemli rolü olduğu saptandı. Disülfides adı verilen sarımsaktaki bileşiklerin antiviral, antibakteriyel, antiparaziter ve antikanserojen özellik taşıdığı belirlendi. Sarımsağın bir bileşeni olan Ajoenin, hücreler için önemli olan glutatyon sistemi üzerine etkili olduğu gözlendi.
7. Sarımsak Kanser olma riskini azaltır
Marmara Ünv. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel ALPHAN sarımsak kanser olma riskini azaltacağını belirtmiştir. Vitamin, mineral ve aminoasit yönünden son derece zengin olan sarımsak, kalp krizi, beyin kanaması ve kanser olma riskini azaltıyor.
Sarımsak kanser gibi vücudun mücadele hastalıkları yardımcı, bağışıklık sistemini güçlendirmesinde faydalıdır. Test tüplerinde, sarımsak anti-kanser aktiviteye sahip gözükmektedir. Daha fazla çiğ ya da pişmiş sarımsak yiyen insanların belirli kanser türleri, özellikle kolon ve mide kanserleri daha az gelişebilir olduğunu göstermektedir. Çiğ ya da pişmiş sarımsak yiyen insanlar arasında kolorektal kanser riskinde % 30 azalma olduğu da gözlemlenmiştir. Fakat hazır satılan sarımsak gıda takviyesi ile aynı etkiye sahip olduğu görünmemektedir.
Amerikan Iowa Kadın Sağlığı tarafından yapılan büyük bir araştırmada 41,000 orta yaşlı kadınların beslenmelerinde ne kadar sarımsak, sebze ve meyve yedikleri ile ilgili rapor hazırlandı. Sonuçların ise düzenli sarımsak, meyve ve sebze yiyen kadınlarda kolon kanseri gelişme riskinin% 35 daha düşük olduğunu göstermiştir.
8. Sarımsak ve Kalp Hastalıkları Damar Sertliği
Maryland Tıp Merkezi Üniversitesinde yapılan araştırmada bazı kanıtlara göre, sarımsak kalp hastalığı önlemeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Ateroskleroz yavaşlatmak yani sarımsak damar sertliğini % 7 ve% 8 arasında düşürdüğü gözlemlenmiştir. Yüksek kan basıncı üzerindeki çalışmaların çoğu Kwai adı verilen belirli bir formülasyon kullanılmıştır. 4 yıl süren bu çalışmada standart sarımsak tozu günlük 900 mg alan insanlarda ateroskleroz -damar sertliği gelişimi yavaşladığı bulundu. Sarımsak ayrıca kalp krizi ve felçlere önlemeye yardımcı olabilecek bir kan inceltici görevi görür, yani bir antikoagülan gibi görünüyor.
Daha önceki çalışmalarda sarımsak, yüksek kolesterol düşürdüğü bulunmuştu, ancak sonrasında yeni çalışmalarda bu etkisi olmadığı görülmüştür.
Bakmadan Geçme: Damar sertliğini önlemede keşfedilmiş yeni bilimsel bulgular
Sarımsaktan yapılan doğal ürünler nelerdir? Hangilerini almalıyız?
- Sarımsaktan yapılan doğal Saç Şampuanları artık üretilmektedir.
- Sarımsağın yağı, alırken çok dikkat edip güvenli marka alınız sorgulayınız. Yağın konsantre olmasına dikkat ediniz.
Sarımsağın yağı hatta bunların konsantre olanı, yarım litre sarımsak yağı konsantresi, 10 kilo sarımsağa eşit içeriktedir. - Sarımsaktan elde edilen tozu, aynen taze sarımsak gibi özellikle yemeklerde tat amaçlı kullanılmaktadır.
- Sarımsaktan elde edilen sabunu, herhangi olumlu kullanım sonuçları bilgi yoktur. Piyasada sarımsağın sütü, Yağ ile aynı anlamdadır.
- Sarımsaktan yapılan özler,ekstratlar kullanılarak hapı, kapsülü, tableti olarak gıda takviyeleri bulunur. Fakat bu ürünleri alırken gerçekten ekstrat kullanılmış mı sorgulamak gerekir. Emin değilseniz üreticisi belli değilse günde 2 diş sarımsak çiğnemeden ezilmiş olarak yutmak daha mantıklıdır. Fakat buda koku üretebilir bu yüzden Sizlere tavsiyem bunlardan ziyade organik ve doğal Sarımsak yağı kullanmanızı tavsiye edilir. Ancak bir sarımsağın yüzde yetmişi su olarak düşünürsek, posası gittiğinde pek bir özelliği kalmayabilir.
Sarımsak Yağının Faydaları Nelerdir?
Sarımsağın baş kısmının damıtılması ile yağı elde edilmekte ve bu yağ daha çok baharat kokulandırmada, eczacılıkta, mikrop öldürücü olarak bazı temizlik maddelerinde kullanılmaktadır.
Sarımsak Ağız kokusu yapması nedeniyle bir nevi insanlar arasında dışlanmış olan sarımsağın oldukça fazla faydası bulunmaktadır. En önemlisi doğal antibiyotik işlevi görebilmektedir. Kokusunu göze alarak tüketilmesinden fazlasıyla yarar vardır. Sarımsak yağı ise hemen hemen bir çok eczaneden ve aktarlardan edinebileceğiniz üründür. Sarımsak yağında da çeşitli markalar vardır. Kalitelisini tercih ediniz. Zira fiyatı oldukça cüzi sayılır. Sarımsak ile sarımsak yağının kokuları ciddi anlamda farklıdır. Çünkü sarımsak yağının sarımsak kadar ciddi kokusu bulunmaz.
Sarımsak Yağının Faydalarını sıralayalım;
- Sarımsağın yağı içerek, balgam sökülmesine yardımcı olunabilir.
- Sarımsağın yağı ile doğrudan saçlara masaj yaparak, Saç dökülmesi ve kırılmasını engeller. Ahmet Maranki saçın yeniden çıkmasını sağlamak için sarımsak yağının oldukça etkili olduğunu vurgulamıştır.
- Katı olarak kullanım haricinde Sarımsağın yağı, sağlıklı beslenme ile Kanserden korumada katkı sağlayabilir.
- Sarımsağın yağı içmek Böbrek taşlarının düşürülmesini yardımcı olabilir.
- Sarımsağın yağı içerek, öksürük, nefes darlığı, astım gibi solunum yolları rahatsızlıklarında rahatlatıcı etkisi görülebilir.
- Sarımsağın yağı, Yüksek tansiyon hastalığı olanlarda tansiyon dengeleyici olabilir.
- Sarımsağın yağı kullanmak Kalbi kuvvetlendirir.İçinde Tiamin Niasin ve Çinko varlığı olan sarımsak kolestrol kalp ve damar sistemlerinde yardımcı bir faktördür.
- Sarımsağın yağı içmek saç ve kıl çıkmayan bölgede derin masaj yaparak uzun sürede eski halini almasına yardımcı olur. Kellik, alopesi, saç döküntüsü, saç karası, saç kıran, yanlış alınan kaşlar gibi durumlarda eski haline getirmede yararı vardır.
Sarımsak Neden Kokar? Sarımsak kokusundan nasıl kurtulunur?
Sarımsağın kesilmesi veya basarak kırıldığı zaman, etken maddesi allinaise’tır. Bu enzim kimyasal doğasında değiştirir alliin içine allicin, dünyada mutfaklarda bir dayanak noktası olduğunu çarpıcı, keskin sarımsak kokusu ile sonuçlanan kükürt içeren bir moleküldür. Kan dolaşımına ve akciğerlerin içine emilir. Bu kükürt molekülleri hava ve terleme yoluyla çıkar. Böylece, sarımsak nefeslerde kokar. Büyük miktarlarda sarımsak tüketmek bazı kişilerde, fark edilir bir sarımsaklı vücut kokusu neden olabilir. Böyle bir durumda, o sarımsak keyfini başkalarına eziyet vermemek için kendinizi sarımsak nefes kurtulmak için maydanoz çiğneyerek denemek akıllıca olur. Soyma ve / veya sarımsak kesme sonrası kokunun ellerinizden gitmesi için, sadece ellerinizi yıkayın ve ardından bir krom musluk üzerine temiz ellerinize sürmeniz fayda edecektir.
Bununla ilgili daha ayrıntılı bir yazımız bulunmakta. Okumanızı tavsiye ederiz.
İlgili Link: Sarımsak kokusundan bilimsel yolla kurtulmanın yolları nelerdir?
Kaynaklar ve Dış Bağlantılar
- Ban JO Oh, JH, Kim TM ve ark. Thiacremonone, NF-kB inhibisyonu ile sarımsak izole bir roman sulfurcompound Anti-enflamatuar ve artritik etkiler. Artrit Res Ther. 30 Eylül 2009,
- Benavides GA, Squadrito GL, Mills RW ve ark. Hidrojen sülfür sarımsak vasoactivity aracılık. Proc Natl akademik Sci USA. 13 Kasım 2007,
- Cavagnaro PF, Camargo A, Galmarini CR, Simon PW. Sarımsak (Allium sativum L.) antiplatelet aktivite ve pişirme etkisi içeriği tiosülfinatlar. J Agric Food Chem. Şub 21, 2007,
- Galeone C, Pelucchi C, Levi F Negri, E, Franceschi S, Talamini R, Giacosa A, La Vecchia C. Soğan ve sarımsak kullanımı ve insan kanser. Am J Clin Nutr. Kas 2006,
- Galeone C, Pelucchi C, Talamini R ve ark. Soğan ve sarımsak tüketimi ve benign prostat hiperplazisi oran. Üroloji. Ekim 2007,
- Galeone C, Tavani A, Pelucchi C, et al. Allium sebze tüketimi İtalya ve akut miyokard enfarktüsü riski. Eur J Nutr. Mart 2009,
- Gautam S, Platel K ve Srinivasan K. sarımsak ve soğan varlığında gıda tahıl demir ve çinko Yüksek bioaccessibility. J Agric Food Chem. 28 Temmuz 2010,
- Ghalambor A ve Pipelzadeh | Mikrobiyoloji 2009 Jundishapur Dergisi, 2009,
- Kaschula CH, Avcı R, ve Parker MI. Sarımsak kaynaklı kanser ilaçları: yapısı ve ajoene biyolojik aktivite. Biofactors. Ocak 2010,
- Keophiphath M, F Priem, Jacquemond-Collet I ve ark. Sarımsak 1,2-Vinyldithiin Farklılaşma ve İnsan preadipositlerden iltihapları önler. Beslenme Dergisi. Kasım 2009,
- Lawson LD ve Gardner CD. Sarımsak Ürünleri Kompozisyon, Stabilite ve Biyoyararlanım bir Klinik Araştırma. J Agric Food Chem. 2005 Ağustos,
- Lazareviç K, Nagorni A, Rancic N et al. Diyet faktörleri ve mide kanseri riski: hastane tabanlı vaka kontrol çalışması. J Buon. 2010 Ocak-Mart,
- Lee YM, Gweon OC, Seo YJ ve ark. Antioksidan tip 2 diyabet hayvan modelinde, sarımsak ve yaşlı siyah sarımsak etkisi. Nutr Res Pract. 2009,
- Melino S, Sabelli R ve Paci M. allil sülfür bileşikleri ve hücresel detoksifikasyon sistemi: kanser tedavisinde etkileri ve perspektifleri. Amino Asitler. 6 Mar 2010,
- Mukherjee S, Lekli I, Goswami S ve ark. Taze Ezilmiş Sarımsak İşlenmiş Sarımsak daha üstün Kardiyoprotektif Ajan. J Agric Food Chem. 12 Ağustos 2009,
- Nahdi A, Hammami I, Brasse-Lagnel C ve ark. Sarımsak veya demir biyoyararlanımı ve toksisite, ana aktif bileşen dialil disülfit Etkisi. Şub 2010,
- Nemeth K ve Piskula MK. Besin içeriği, işleme, emilim ve soğan flavonoidler metabolizması. Crit Rev Food Sci Nutr.2007,
- Nimni ME, Han B ve Cordoba F. Beslenmede yeterli kükürt almak. Nutr Metab (Lond). 6 Kas 2007,
- Reinhart KM, Talati R, beyaz CM ve ark. Lipid parametreleri üzerine sarımsak etkisi: sistematik inceleme ve meta-analiz. Ocak 2009,
- Ried K, Frank YA, Hisse Senetleri NP ve ark. Bir sistematik derleme ve meta-analiz: Kan basıncı üzerine sarımsak etkisi.BMC Damar Disord. 16 Haziran 2008,
- Rivlin RS. Sarımsak kanser riskini azaltabilir. Am J Clin Nutr. Ocak 2009,
- Salih BA, Düzenli sarmısak alımının asemptomatik kişilerde Helicobacter pylori sıklığı etkiler mi. Suudi Med J. Ağustos 2003,
- Siegel G, Michel F, Ploch M, M Rodriguez, Malmsten M. [sarımsak ile aterosklerotik plak gelişimi inhibisyonu]. Wien Med Wochenschr. Kas 2004,
- Tillī CM, Stavast-Kooy AJ, Vuerstaek JD, Thissen MR, Krekels GA, Ramaekers FC, Neumann HA. Sarımsak türevi organosülfür bileşeni ajoene apoptozisi uyararak bazal hücreli karsinom tümör boyutu azalır. Arch Dermatol Res.Temmuz; 295 (3) :117-23. 2003.
- Wang, Y, Zhang, L, Moslehi R ve ark. Uzun Vadeli Sarımsak veya Mikronutrient takviyesi değil, ama Anti-Helicobacter pylori Terapi, bir Kırsal Chine Serum Vitamin B-12 veya Homosistein etkilemeksizin Serum Folat veya Glutatyon arttırır. J Nutr. Ocak 2009; 139 (1): 106-112. 2009.
- Wilson CL, Aboyade-Cole A, Darling-Reed S, Thomas RD., Diallyl Sülfür Faz I ve Faz II İnsan Meme Hücrelerine Enzimlerin Metabolize ve İfade PhIP Bağlı Değişiklikler antagonize. Baltimore, MD, Temmuz 2005 yılında Kanser Önleme Araştırma toplantısı 2005,
- Eşref R, Aamir K, Şeyh AR, tip 2 diyabetli hastalarda dislipidemi Sarımsağın Ahmed T. Etkileri. Ayub J Med Coll Abbottabad . 2005,
- Borrelli F, Capasso R, Izzo AA. Sarımsak (Allium sativum L.): Yan etkiler ve insanlarda ilaç etkileşimleri. Mol Nutr Gıda Arş. 2007,
- Dillon SA, Burmi RS, Lowe GM, et al. Yaşlı sarımsak ekstresinin antioksidan özellikleri: insan düşük dansiteli lipoprotein içeren çalışma in vitro. Life Sci . 2003,
- Dorant E, van den Brandt PA, Goldbohm Arş.Gör. Soğan ve pırasa tüketimi, sarımsak takviyesi kullanımı ve Hollanda’da kolorektal kanser riski arasındaki ilişki üzerine bir prospektif kohort çalışması. Karsinojenez . 1996,
- Dorant E, van den Brandt PA, Goldbohm Arş.Gör. Allium sebze tüketimi, sarımsak takviyesi alımı ve kadın meme kanseri insidansı. Breast Cancer Res davranın. 1995,
- Fleischauer AT, Arap L. Sarımsak ve Kanser: epidemiyolojik literatürün bir eleştiri. J Nutr . 2001,.
- Fleischauer AT Poole, C, Arap L. Sarımsak tüketimi ve kanser önleme:. Kolorektal ve mide kanserlerinin meta-analizlerde Am J Clin Nutr . 2000,
- Sarımsak takviyeleri HIV ilaç engelleyebilir. J Am Coll Surg . 2002,
- Gallicano K, Foster B, sağlıklı gönüllülerde tek doz ritonavir farmakokinetiği. Sarımsak takviyesi kısa vadeli yönetim Choudhri S. Etkisi Br J Clin Pharmacol . 2003,
- Hassan ZM, Yaraee R, Zare N, et al. Bağışıklık doğal öldürücü aktivitesi üzerine sarımsak ekstraktı R10 fraksiyonu etkilemez. Int Immunopharmacol. 2003,
- Heck, DeWitt BA, Lukes AL AM. Alternatif terapiler ve varfarin. Arasındaki potansiyel etkileşimler J Sağlık Sist Ecz Am . 2000; 57 (13) :1221-1227.
- Heron G, Yarnell E. bitkisel ilaçlar ile paraziter enfeksiyonlar tedavi. Altern Kompleman Ther . 1999; 8:214-224.
- Isaacsohn JL, Moser M, Stein EA, et al. Sarımsak tozu ve plazma lipid ve lipoprotein: Çok merkezli, randomize, plasebo-kontrollü bir çalışma. Arch Intern Med. 1998,
- Josling P., sarımsak takviyesi ile soğuk algınlığının önlenmesi:. Bir çift kör, plasebo-kontrollü anket İlan Ther. 2001,
- Kannar D, Wattanapenpaiboon N, Savige GS, Wahlqvist ML. Bir enterik kaplı sarımsak takviyesi hipokolesterolemik etkisi. J Am Coll Nutr . 2001,
- Kendler BS. Önlenmesi ve kardiyovasküler hastalıkların tedavisi için yeni beslenme yaklaşımlar. Prog Damar Nurs . 1997,
- Koscielny J, Klubendorf D, Latza R, R Schmitt, Radtke H, Siegel G, Kiesewetter H. Allium sativum ile antiaterosklerotik etkisi. Ateroskleroz . 1999; 144:237-249.
- Levi F, Pasche C, La Vecchia C, Lucchini F, Franceschi S. Yiyecek grupları ve kolorektal kanser riski. Br J Cancer . 1999; 79 (7-8) :1283-1287.
- Loy MH, Rivlin RS. Sarımsak ve kardiyovasküler hastalık. Nutr Clin Bakım. 2000,
- Markowitz JS, Devane CL, Chavin KD, et al. Sitokrom P450 2D6 ve sağlıklı gönüllülerde 3A4 aktivitesi üzerine sarımsak Etkileri (Allium sativum L.) takviyesi. Clin Pharmacol Ther . 2003,
- Mashour NH, Lin GI, Frishman WH. Kardiyovasküler hastalığın tedavisi için bitkisel ilaç. Arch Intern Med . 1998,
- Ngo SN, Williams DB, Cobiac L, Baş RJ. Sarımsak kolorektal kanseri riskini azaltır mı? Bir sistematik derleme. J Nutr. 2007,
- Pinto JT, Rivlin RS. Sarımsak allium türevlerinin antiproliferatif etkileri. J Nutr . 2001,
- Trombosit biyokimyası ve fizyolojisi üzerine sarımsak etkileri. Mol Nutr Gıda Arş. 2007,
- Sarımsak ve kardiyovasküler hastalık üzerine Rahman K. Tarihsel perspektif. J Nutr . 2001,
- Scharbert G, Kalb ML, Duris M, Marschalek C, Kozek-Langenecker SA. Diyet dozlarda Sarımsak trombosit fonksiyon kaybına yol açmaz. Anseth Analg. 2007,
- Siegers CP, Steffen B, Robke A, Pentz R. insan tümör hücre çoğalmasını karşı sarımsak preparatları etkileri. Phytomedicine. 1999,
- Silagy CA, Neil AW. Kan basıncı üzerine sarımsağın etkisi meta-analizi. J Hypertens. 1994,
- Sobenin IA, Pryanishnikov VV, Kunnova LM, Rabinovich YA, Martirosyan DM, Orekhov AN. Etkileri zamanla salınan koroner arter hastalığı olan hastalarda çok fonksiyonlu kardiyovasküler risk üzerine sarımsak tozu tabletleri. Lipidler Sağlık Dis . 19 Eki 2010,
- Spigelski D Jones, PJ. . Serum kolesterol düzeylerinin düşürülmesinde sarımsak takviyesi Etkinliği Nutr Rev 2001,
- Steinmetz KA, Kushi LH, Bostick RM, Folsom AR, Potter JD. Iowa Kadın Sağlığı Çalışmasında Sebze, meyve, ve kolon kanseri,
- Witte JS, Longnecker MP, Kuş CL, Lee ER, Frankl HD, Haile RW. sarımsak özü ve organosülfür bileşiklerin Kolesterol düşürücü etkisi: insan ve hayvan çalışmaları. J Nutr. 2001,
- http://www.cancer.gov/cancertopics/factsheet/prevention/garlic-and-cancer-prevention