Dünyada girilemeyen 5 yasaklı bölge nerede? Yasaklı bölgelerin sırları ne?
Yasaklar insanlarda genelde bir dürtü oluşturur. Girilemez işaretler, dikkat yasaktır levhaları bir çok kişinin beynini kurcalar. Dünyamızda bazı yasaklı bölgeler var. Bu yasaklı bölgelerin her birinin kendine ait girilemez nedenleri var. Bu yazımızda Dünyada girilemeyen 5 yasaklı bölge nerede? Bu bölgelerin sırları nedir? Neden bu bölgelere giriş yapılamadığı hakkında sizlere bilgi vermeye çalışacağız.
Dünyada girilemeyen 5 yasaklı bölge nerede? Yasaklı bölgelerin sırları ne?
Dünyanın beş gizemli yeri hakkında elimizde çok detaylı kanıtlar yok. Elimizi kolumuzu sallayıp, kesinlikle içeri giremeyeceğimiz, gizemli yerleri sizler için derledik.
1. Norveç’teki Svalbard Tohum Deposu (Kıyamet ambarı)
2008 yılında Dünyanın yaşayacağı büyük felaket sonrası, yaşamı devam ettirmek için, Norveç’te bir depoda, dünyanın her bölgesinden alınan 250 milyon tohum koruma altına alınmak amacıyla yapılmış bir projedir. Küresel Ürün Çeşitliliği Örgütü (GDTC) ile Norveç hükümetinin desteğiyle proje tamamlanmıştır. Norveç’in Spitsbergen adasının seçilmesi sebebi ise, deniz seviyesinden 130 metre yüksekte oluşu ve yılın her zamanı donmuş toprağa sahip olmasıdır.
Hollywood filmlerinde çok gördüğümüz dünyaya astroid çarpması, buzulların erimesi ile sular altına kalması, büyük depremlerle tsunamilerin şehirleri yok etmesi, virüslerin çıkıp insanları ve canlıları yok etmesi gibi filmler, diziler bulunmaktadır. İşte Kıyamet senaryoları sonrası yaşanan büyük felaketlerden kalan insanların dünyayı tekrar yaşanabilir hale getirmesi için, gideceği bir yer var. İşte burası Svalbard Tohum Deposu.
Kıyamet Ambarı (Doomsday Vault) adıyla da bilinen; “Küresel Tohum Deposu”, Norveç’in Longyearbyen şehrinde, Arktik Svalbard takım adalarından Spitsbergen adasında 130 metre derinlikte kum taşı içinde gömülerek, 9 milyon dolar maliyetle, -18 derecede saklanabilen, Kuzey Kutbuna yaklaşık 1300 km uzaklıkta bulunmaktadır. Nükleer patlamalara karşı dayanıklı olup, Nem ve ısı gibi tohumları bozabilecek etkenlere karşı 4 kat paketlenmiştir.
Svalbard Tohum Deposu (Kıyamet ambarı), dünyanın en iyi korunan ve en güvende olan yerlerinden biridir. Hesaplamalara göre binlerce yıl dayanabilecek şekilde tasarlanmıştır.
Her sene ABD, İngiltere, Norveç, Almanya, İsviçre ve Kanada devletleri kendi fonlarından bu bölgenin desteklenmesi için her bir ülke 150 bin dolara yakın destek vermektedir.
Eğer Svalbard Tohum Deposu (Kıyamet ambarı) görevlisi yada özel izniniz yoksa, bu bölgeye girmeniz yasaktır.
2. Hawaii’deki Niihau veya Ni’ihau Adası
Amerika Birleşik Devletleri’nin Hawaii eyaletinde birçok ada bulunmaktadır. Hawaii adalarının içinde en büyük olan 7. ada olan Niihau veya Ni’ihau Adası, 180 km kare büyüklükte olup, toplamda 130 kişi yaşayan, The Forbidden Isle yani yasaklı adadır.
1864 yılında ABD’li zenginlerden biri olan Elizabeth Sinclair, zamanın Hawaii Kralı IV. Kamehameha‘dan Ni’ihau Adasını 10 bin dolar değerinde altın karşılığında satın aldı. Ada sonrasında Sinclair’in soyundan gelen zengin plantasyon sahibi Robinson ailesine kalmış. 1915 yılına kadar da özel mülkiyet olduğu için Ni’ihau Adasına yabancılar girememiş.
Adayı satın alırken içeride yaşayan halka dokunulmamış. Burada yaşayan halkta dededen toruna yaşamaya devam etmiş.
1941 yılında 2. Dünya Savaşında Japonya’nın ABD’ye ciddi hasar verdiği Hawaii’deki Pearl Harbour Limanı baskınında, bombalamaya gelen kamikaze uçaklarından biri Ni’ihau Adasına düştü. Japon savaş pilotu Shigenori Nishikaichi bu düşmeden sağ kurtulup, 1 hafta boyunca kaldığı adada terör estirmiştir.
1944 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin D. Roosevelt, Niihau adasını Birleşmiş Milletler Genel Merkezi olması yönünden teklif vermiş.
Niihau veya Ni’ihau Adasında ne yol var ne su şebekesi ne de elektrik. Ada da ulaşım için at ve bisiklet kullanılıyor. Ada sakinleri elektrik işini güneş enerjisi ile hallediyor. Market tarzı yiyecek satan yer yok. Gıda çevre adalardan botlarla buraya taşınıyor.
Adada çocuklar eğitim için yakınlardaki Kauai adasına her hafta botlarla taşınıyor. Adaya yabancı girişi yasak. Eğer ada sakinleri tarafından davetiye varsa olabilir.
Niihau veya Ni’ihau Adası ABD tarafından yönetiliyor. Bruce ve Keith Robinson şu anda yasal sahipleri. 2000 yılında resmi nüfus 160 iken 2010 yılında 170’e çıkmıştır.
Turizm olarak ada sahiplerinin belli kuralları var. 1987 yılında konaklama olmadan, adanın yerlileri ile konuşulmadan, yarım gün helikopter ve gemi turlarına izin verildi. 1992 yılından sonra gelir elde etmek için safari turları yapılmasına, berberi koyun ve yaban domuzu gibi hayvanların avlanmasına izin verildi. Fakat günümüzde ada sakinleri tarafından davetiyesi olmayan adaya girememektedir.
Çok meraklı olanlar ise bir helikopter yada gemi kiralayıp, adayı üstten yada yandan gezip, bu yasak yer hakkında fikir sahibi olabilir.
3. İngiltere Menwith Hill’deki gizli askeri üs RAF
1954 yılında Sovyetler Birliği ile yaşanan soğuk savaş döneminde iletişim casusluğu yapılıp, bilgi toplama amacıyla, İngiltere’nin Kuzey Yorkshire’da Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) tarafından kurulan dünyanın en büyük elektronik gözetim merkezidir. Bütün haberleşmeler Soğuk savaş döneminde burada inceleniyordu. Soğuk savaş dönemi bitti ama hala burada işlem yapıldığı düşünülüyor.
Çok iyi korunan, RAF’ın (Kraliyet Hava Kuvvetleri) Menwith Hill üssünde gözle görülebilecek çokça radar bulunmakta.
Soğuk savaş dönem sonrasında da halen istihbarata devam edildiği, Uzay üsleri ile direk irtibata geçerek, terör ve uyuşturucu ticareti için bilgiler toplandığı tahmin ediliyor.
Avustralya, Yeni Zelanda, ABD, İngiltere ve Kanada’nın birlikte tasarladığı Echelon yada Beş göz adlandırılan gizli bir dinleme ağı sistemiyle bağlantılı olarak çalıştığı söyleniyor.
4. Vatikan’daki Gizli Arşivler Bölümü
Vatikan’da bulunan Kutsal Makam olarak bilinen, kayıtlara geçen işler, yapılan faaliyetler, yayımlanan kitaplar, devlet yazışmaları, dini araştırmalar ve papalara ait yazışmalar gibi önemli bilgilerin olduğu, 8. yüzyıla kadar geriye gidebilecek bir arşiv olan Gizli Arşivler adındaki bu kütüphane dışarıdan gelenler için kapalı ve girilemez yerlerden biri. Papa ölene kadar yada istifa edene kadar da bu arşivin hak sahibidir.
17. yüzyılda Papa 5. Paul’un talimatıyla, akademisyenler için sınırlı olarak giriş izni verildi. Vatikan dışındaki yabancılar için gene yasaktı. 1881 yılında Papa 13. Leo araştırmacılara kapıları açmıştır.
35 bini geçen katalog yani cilt olarak toplanan kitap serileri olup, 52 mil yani 84 km uzunluğundadır.
Bu kütüphaneye girmek için, ayrıntılı şekilde başvuru yapılması gerekiyor. Eğer özel izin alınırsa bu kütüphaneye girebilir, 1400 senelik dev bilgi arşivini okuyabilirsiniz.
5. ABD’deki Nevada’da bulunan meşhur uzaylı üssü Area 51 | 51. Bölge
ABD’de bulunan yasaklı bölge Area 51 yani Türkçesi 51. Bölge, toplam alanı 76 kilometrekare olup, 153 kilometre Las Vegas’ın kuzey tarafında, Groom gölü ile Hava Kuvvetleri test alanları arasında bulunmaktadır. Bu bölgeye giriş yasaktır demek biraz basit kaçar. Çünkü bu bölgede bulunan yazılı uyarı levhaları ürkütücüdür. Uyarı levhalarında, güvenlik güçlerinin öldürme yetkisinin olduğu yazılmaktadır.
Bu bölgeye yaklaşmak yada üstten helikopter yada dron ile bakmak, fotoğraflamak bile yasaktır. 30 mil yakınına kimse sokulmamaktadır.
51. Bölge’ye yaklaşmak isterseniz, üssün dışındaki bölgenin güvenliğini yapan Commo Dudes bekçileri adında ne polis ne asker olan özel güvenlik firması elemanları karşılamaktadır. Bölgenin yasak olduğu hakkında uyarır ve sınıra yaklaşmanıza izin vermez. Eğer ısrar edilirse, maddi olarak ciddi para cezaları ve tutuklanma riski bile vardır.
Bu bölge Askeri silah ve uçakların denendiği, eğitim yapıldığı bölgelerden biridir. Fakat hakkında halen kanıtlanmamış iddialar vardır. Özellikle uzaylılar üzerinde deneyler yapıldığı ve ufoların (UFO=Unidentified Flying Object; Tanımlanamayan Uçan Cisim) burada saklandığı söylenmektedir.