Hapşırık nedir? Neden hapşırırız? Hapşırmak faydalı mı zararlı mı?
Neden hapşırırız? Hapşırmak faydalı mı zararlı mı? Ne kadar uzağa ve ne hızla hapşırabiliriz? Hapşırık nedir? Neden bazen üst üste hapşırırız? Hapşırırken neden gözlerimizi kapatırız? Işık neden hapşırmayı tetikler? Hapşırmak orgazm olmanıza sebep olabilir mi (ya da tam tersi)? Neden bazı insanlar çok yüksek sesle hapşırırlar? Hapşırdıkdan sonra neden çok yaşa denir? Sağırlar hapşırırken neden ‘hapşu’ demiyor? bu soruların cevabını yazımızda bulabileceksiniz.
Hapşırık nedir? Neden hapşırırız? Hapşırmak faydalı mı zararlı mı?
Önce hapşırığın ne olduğuna bir göz atalım.
Bu duyguyu hepimiz biliriz: Önce burnumuzun içi ansızın gıdıklanmaya başlar, ardından nefessiz kalmışız gibi şiddetle nefes alırız ve nihayet o rahatlatıcı patlama, yani hapşırık meydana gelir.
Hastalık, alerji veya parlak ışık dışında daha birçok durum bu mukus ve salya patlamasına sebep olabilir.
Peki hapşırma neden insan ve hayvanlara özgüdür?
Bu yazımızda sizlere hapşırıkla ilgili 9 soruyu cevapladık.
Hapşırıkla ilgili merak edilen 9 soru
1. Neden hapşırırız?
Hapşırmak, vücutta bulunan yabancı maddelerin dışarı atılmasını sağlayan doğal bir mekanizmadır; ciğerleri ve diğer organları bulaşıcı maddelerden korur. Hapşırmanın tıptaki adı “sternutasyon”dur.
2. Hapşırığa ne sebep olur?
Nezle, alerjenler (polen veya evcil hayvanların deri döküntüleri), fiziksel rahatsızlık veren etkenler (sigara dumanı veya çevre kirliliği), çevresel etkenler (toz, pas, küf), soğuk hava veya parlak gün ışığı gibi birçok etken hapşırmaya sebep olabilir.
Hapşırık, burnu kaplayan, hücre tabakası, yani solunum yolu epitelinin rahatsız olarak üçlü kafatası sinirlerinin ucunu tetiklemesi, buradan da beyne hapşırma refleksini başlatması için mesaj vermesiyle olur.
3. Ne hızda/ne uzaklığa kadar hapşırırız?
Yapılan araştırmalara göre bir hapşırık, vücuttan 150 km/saate kadar hızda hava itebiliyor. Ayrıca hapşırıkların önceden düşünüldüğünden çok daha uzağa ulaşabildiği de kanıtlandı.
Bir hapşırığın hızlı çekim videosunda sümüksü püskürtünün, ayrı damlacıklar olarak değil de görünmez bir gaz bulutu içerisindeki damlacıklar halinde hareket ettiği ve bu sebeple tahmin edilenden beş ile iki yüz kat arasında daha uzağa ulaşabildiği görüldü.
4. Hapşırırken neden gözlerimizi kapatırız?
Hapşırma refleksi, göz kapaklarından vücuttaki tüm delikleri çevreleyen kaslara kadar vücuttaki kasların tümünü tetikler.
Ancak gözlerimizi neden kapattığımız henüz açıklanmış değil. Bu durum sinir sistemimizin yapısıyla alakalı olabileceği gibi vücudun, burunsal geçitleri korumakla gözleri korumak arasında kurduğu bir bağ da söz konusu olabilir.
Öyle ki her dört kişiden biri parlak gün ışığında hapşırır.
5. Hapşırmak orgazm olmanıza sebep olabilir mi (ya da tam tersi)?
Bazı insanlar hapşırmayı orgazma benzetmektedir. Her ne kadar iki fenomen arasında bazı benzerlikler olsa da bu karşılaştırma genellikle kişilere özgü olabilir.
Ancak araştırmacılar, cinsel olarak uyarıldıklarında hapşırma vakalarıyla da karşılaşmıştır. Bunun sebebi muhtemelen otonom sinir sistemindeki çapraz bağlantılardır. Burunda da cinsel organlardaki gibi erektil doku bulunduğundan bu bağlantı söz konusudur.
Ayrıca bazı insanların seks esnasında burnu tıkanmaktadır, buna da balayı riniti denir.
6. Neden bazı insanlar çok yüksek sesle hapşırırlar?
Hapşırıkların sesi kibar bir burun çekme ile korkunç bir kükreme arasında değişebilir. Bu farklılıklar, kişinin anatomisine ve otokontrolüne bağlıdır.
Yapılan bir araştırmaya göre insanların % 45’i topluluk içindeyken, tek başlarınayken hapşırdıklarından çok daha gürültülü hapşırmaktadırlar.
7. Neden bazı insanlar art arda hapşırır?
Bazı insanların hapşırıkları kendiliğinden iki, üç veya daha fazla sayıda gelmektedir. Araştırmacılara göre hapşırıkları “nöbet gibi” olan kişiler alerjik olabilir. Ayrıca nadir olarak da görülse de epilepsi hastaları hapşırık atağı geçirebilir.
Ancak genel olarak birden fazla kere hapşırmanın sebebi kişisel tikler veya vücuttaki toz zerresinin atılmaya çalışılmasıdır.
8. Sağırlar neden hapşu demez?
İngilizler aççu, Fransızlar aççum, Japonlar hakaşun, Filipinliler haçing diye hapşırıyor. Türkiye’de ise hapşu sesini çıkarırız.
Yıllardır kültürle taşınan bu hapşu ve karşılığında çok yaşa söylemler yıllar boyu nesilden nesile aktarılmıştır.
Sağırlar hapşırma ve kahkaha gibi istem dışı sesleri tanımlayamıyor. Sağırların hapşırırken sadece güçlü bir hava çıkardıklarını söyleyebiliriz. Bazen normal insanlar da da hapşu yerine farklı sesler de çıkabileceğini görmüşsünüzdür.
İnsan gülerken haha sesinin çıkması da boğazının yaptığı değişiklikten kaynaklı. Yani bu değişebilir bir ses alışkanlığı.
Londra Üniversitesi’nden Prof. Bencie Woll “Kahkahada ya da hapşırmada bizim etkimiz, sosyal açıdan hangisinin kabul edilebilir olduğuna bağlı olarak bunu bastırmak ya da daha da güçlü olmasını sağlamaktan ibaret” diyor.
9. Işık neden hapşırmayı tetikler?
Bazı insanlarda karanlıktan bir anda yoğun ışığa çıktığında refleksden dolayı hapşırır.
Yunan filozof Aristoteles bu konu hakkında ilk söz edenlerden biri. Fakat ışık yerine ısının buna neden olduğunu söylemişti.
1991 yılında Britanya Göz Hekimleri Dergisinde yazan Manchester Üniversitesi’nde patoloji uzmanı Emyr Benbow “Küçük ve önemsiz semptomlar bile adı konulduğunda, o konuda fazla bir bilgi sunmuyor olsa bile daha kolay tolere edilebilir” diyordu. Benbow’da bu refleksten şikayetçi. Sonrasında normal insanlarda da olduğunu görünce çok rahatlamıştı.
Bir anda ışık gören kişilerin hapşırması ile ilgili ilk çalışma 1950’lerde Fransız araştırmacı Sedan tarafından yapılmıştır. İnsan denekler üzerinde yaptığı araştırmaya göre gözlerine tuttuğu ışıklar ile hapşırıldığını gözlemledi. Bu ışık kaynakları fotoğraf makinesi flaşörleri ve ultraviyole ışıkları kullanıldı.
1964’te doktror H C Everett bu sendroma “ışık kaynaklı hapşırma refleksi” adını vermiş ve Nöroloji dergisine bu konuda bir makale yazmıştı. Everett dünya nüfusunun yüzde 17 ila 35’inin bu sendromdan etkilendiğini tahmin ediyordu.
2010 yılında yapılan araştırmalar durumun biraz daha ciddi olabileceğini söylemekte. Nicholas Eriksson öncülüğünde bir grup genetikçi ışığa çıkıldığında verilen bu refleksin neden olduğu iki adet tek nükleotid polimorfizm (SNP) tespit edilmişti.(rs10427255 ve rs11856995). SNP’ler insanın genetik diziniminde tek harfte olan değişikliği bildiriyor. Araştırmacılar bu genin epilepsi nöbetine neden olan genin yakınında bulunduğu için biraz endişeli.
Fakat gene tam olarak ışığın hapşırmaya neden olduğunun tam bir sebebidir denemez.
Bir başka araştırma ise ışığın insanı hapşırtması ile ilgili başka bir tez sunuyor. Gözlerle burunu birbirine bağlayan beşinci kafa siniri ya da üç ikiz siniri (trigeminal) üzerinde halen araştırılıyor.
Diğer taraftan bir başka tezlerden biri ise otonom sinir sistemine ait ya da “parasempatik genelleme” olarak da bilinen bir fonksiyon sonucu olabileceği düşüncesi.
Parasempatik sinir sistemi vücudun sindirim, boşaltım sistemi, vücudun ürettiği salgılar ve cinsel uyarılma gibi fonksiyonların otomatik olarak çalışmasını düzenler. Işık bir anda göz bebeklerini küçültürken, mukoza da salgılama ve tetiklemeye neden olduğu için hapşırma olabilir.
Emyr Benbow 1991 yılında yazdığı makalede bu sorunun tehlikeli olabileceğinden söz etmişti.
Bilim adamları bu konu üzerinde ciddi bir şekilde duruyor. Normal bir faaliyet gibi gözükse de bu aniden oluşan refleks anlık körlüğe neden olabilir. Uzun süre araba kullanan birinin tünele girip çıktıktan sonraki anda bu refleks sorun yaşatabilir.