Ahmet Necdet Sezer Kimdir? Biyografisi ve Siyasi Hayatı
Türkiye’nin onuncu cumhurbaşkanı olan Ahmet Necdet Sezer kimdir? Ahmet Necdet Sezer’in öğrenim hayatı nasıldı? Ahmet Necdet Sezer dönemi Türkiye’de nasıl ilerlemiştir? Ahmet Necdet Sezer ne zaman cumhurbaşkanı seçilmiştir? Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi ne kadardır? Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı görevinin son yılları nasıl geçti? Ahmet Necdet Sezer onuncu cumhurbaşkanlığı görevini ne zaman bırakmıştır? sorularının cevaplarını sizler için bu yazımızda topladık.
Ahmet Necdet Sezer Kimdir? Biyografisi ve Siyasi Hayatı
Ahmet Necdet Sezer, 13 Eylül 1941 tarihinde Afyonkarahisar’da dünyaya gelmiştir. Babası Ahmet Hamdi Sezer ve annesi de Hatice Sezer’dir.
Ahmet Hamdi Sezer öğretmendir. Ahmet Necdet Sezer, üç kardeştir. Sezer, Türkiye’nin onuncu cumhurbaşkanıdır. Ahmet Necdet Sezer, öğrenim hayatına Afyon’da başlamış ve Afyon Lisesi’nden 1958 yılında mezun olarak tamamlamıştır.
Ardından Ankara Üniversitesi’nde hukuk fakültesini kazanarak, buradan da 1962 yılında mezun olmuştur. Ahmet Necdet Sezer, askerlik görevini de Kara Harp Okulu’nda yedek subay olarak tamamlamıştır.
Ahmet Necdet Sezer, direk görevine başlamıştır. Dicle ve Yerköy hakimliği görevlerinde bulunmuştur. Yargıtay Tetkik Hakimliği görevlerinde de bulunmuştur.
Ahmet Necdet Sezer, bu görevler sırasında 1977 ve 1978 yılında yine Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde medeni hukuk bölümünde yüksek lisans öğrenimini de tamamlamıştır.
Ahmet Necdet Sezer, 1983 yılında Yargıtay üyeliğine seçilmiştir. Sonrasında 1988 yılında Kenan Evren’in talimatıyla en genç üye olarak Anayasa Mahkemesi asil üyeliği görevine başlamıştır.
Ahmet Necdet Sezer, 1964 yılında Semra Hanım ile evlenerek, üç çocuk babası olmuştur.
Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanı Seçilmesi
Süleyman Demirel’in tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi için uygulanmak istenen formül başarısızlığa uğrayınca Ecevit tarafından önerilmiş ve koalisyon liderlerinin de desteğiyle aday gösterilmiştir. Böylelikle 16 Mayıs 2000’de görev süresi dolacak olan Demirel’in yerine geçecek kişinin dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer olacağı düşünülmüştür.
Yapılan ilk iki oylamada gerekli olan üçte iki çoğunluğu sağlayamayan Ahmet Necdet Sezer, üçüncü turda kullanılan 533 oyun 330’unu alarak salt çoğunluğu sağlamış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin onuncu Cumhurbaşkanı olmuştur.
On adayın katıldığı ilk tur, bu tarihe kadar en çok adayın yer aldığı Cumhurbaşkanlığı seçimi olmuştur. İkinci turda yedi, üçüncü turda ise beş aday yarışmıştır.
Ahmet Necdet Sezer’in 330 oyuna karşılık; FP’den Nevzat Yalçıntaş 113, MHP’den Said Somuncuoğlu 43, DYP’den Rasim Zaimoğlu 24 ve bağımsız aday Mehmet Mail Büyükerman 7 oy almıştır. Celal Bayar’la başlayan ancak daha sonra askeri darbeler neticesinde değişen sivil cumhurbaşkanı, Turgut Özal’la yeniden başlamış ve Ahmet Necdet Sezer ile devam etmiştir.
Ahmet Necdet Sezer, hukukçu kimliğinin ön planda olduğu, tarafsız ve siyasetten uzak bir kimliğe sahipti, bu da onun ortak aday olması konusunda mutabakatın hızlı verilmesini sağlamıştır. Nisan 1999’da ‘düşünce özgürlüğü’nü vurgulayan konuşması oldukça beğenilmiş ve toplum ve siyasiler nezdinde itibar kazanmıştır.
Ahmet Necdet Sezer’in demokratik tutumuna örnek konuşmalarından birisi ise parlamenter sistem içerisinde Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin sınırlandırılması gerektiği ve ulusal iradenin temsilcisinin meclis olduğunu vurguladığı konuşmasıdır.
1962 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Ahmet Necdet Sezer, Dicle ve Yerköy Hakimlikleri ve Yargıtay Tetkik Hâkimi görevinde bulunmuştur.
1977 -78 yıllarında Medeni Hukuk alanında yüksek lisans eğitimi almıştır.
Yargıtay üyeliğine 1983 yılında seçilen Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi üyeliğine dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Yargıtay Genel Kurulu’nca seçilen üç aday arasından atanmıştır (1988). Tarihler 6 Ocak 1998’i gösterdiğinde Anayasa Mahkemesi Başkanı seçilmiştir.
Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı Yılları
Cumhurbaşkanlığının ilk yıllarında hukukçu kimliği ve tarafsız olmasıyla takdirleri toplayan Ahmet Necdet Sezer aynı zamanda uluslararası alanda özellikle son Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e kıyasla- etkisiz kaldığı için eleştirilmekteydi.
28 Şubat’ın ardından irticai faaliyetlerde bulunduğu iddia edilenlerin memuriyetten çıkarılmasına dair kanun hükmünde kararnameyi onaylamamış ve Meclis’e geri iade etmiştir. Ayrıca üç kamu bankasının özelleştirilmesine dair kararnameyi de iade etmiştir. Bu kararlar neticesinde, özellikle kendisini aday gösteren Bülent Ecevit ve koalisyon hükümeti ile arasında anlaşmazlıklara yol açmıştır.
Şubat 2001 yılında bir MGK toplantısında Bülent Ecevit’e Anayasa kitapçığı fırlatması ekonomik krizin başlangıcının sembolü olmuş ve tarihte ‘Kara Çarşamba’ olarak yer bulmuştur. Bu olayın duyulmasının ardından Borsa’nın düştüğü, doların neredeyse iki katına çıktığı, faizin yüzde yedi binlere yükseldiği ve ilerleyen dönemde birçok insanın işsiz kalmasıyla sonuçlanmıştır.
Yıllar sonra konuyla ilgili açıklamada bulunan Sezer, anayasa kitapçığın fırlatma nedeni olarak Bülent Ecevit’in Fazilet Partisi’nin kapatılması yönünde Anayasa Mahkemesi’ne telkinde bulunması gerektiği söylemesi ve bunu reddetmesi olarak bahsetmiştir. Ahmet Necdet Sezer, burada hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda davrandığını savunmuştur.
Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı Görevinin Son Yılları ve Yeni Seçim
Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı’nın ikinci dönemi diyebileceğimiz tarih Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidara gelmesine denk gelmektedir. (3 Kasım 2002) bu tarihe değin resepsiyonlara eşi türbanlı olan milletvekillerini de davet etmesine rağmen bu tarihten itibaren Çankaya Köşkü’nü kamusal alan olduğunu öne sürerek Başbakan’ın eşi de dahil hiçbir türbanlı milletvekili eşini davet etmemiştir.
Başlangıçtaki tarafsız görüntüsünden uzak bir tutum sergilemeye başlayan Ahmet Necdet Sezer, özellikle Erdoğan hükümetlerine karşı ‘laikliğin savunucu’ olarak görülmeye başlamıştır.
Hukukçu kimliğinin de etkisiyle veto hakkını en çok kullanan Cumhurbaşkanı olan Sezer, 67 yasa, 22 Bakanlar Kurulu kararı ve 729 müşterek kararnameyi iade etmiştir. Siyasal uzlaşı neticesinde Cumhurbaşkanı seçilen Ahmet Necdet Sezer, görev süresi dolarken siyaset sahnesindeki desteği azalmıştır.
367 tartışmalarının yaşandığı on birinci Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılan erken seçimden sonrasına ertelenmiş ve normal görev süresi Mayıs 2007’de sona ermesi gerekirken Ağustos 2007’ye kadar görevine devam etmiştir.
28 Ağustos 2007’de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle görevi son bulmuştur.
Nevi şahsına münhasır kişiliği, halkın içinde yer alan görüntüleri, Köşk giderlerini azaltması ve kendisine hediye edilen eşyaları Köşk’te bırakması, basından uzak oluşu ve özel hayatının gizli kalmasına yönelik tavrı toplum nezdinde takdir görmüş ancak son dönemdeki siyasi manevraları da eleştiri kaynağı olmuştur. Cumhurbaşkanlığı sonrası herhangi bir siyasi faaliyette bulunmamıştır.
Eşref Kaynar’da Ahmet Necdet Sezer’in Bilinmeyen Yönleri
Ünlülerin kuaförlüğünü yapan Eşref Kaynar; o dönemde CHP lideri Deniz Baykal’ın ve Ahmet Necdet Sezer’i de tıraş ediyordu. Sayın Sezer saçlarını genellikle bıttım sabunu ile yıkarmış. Ve çok nadir şampuan kullanırmış. Eşref Kaynar’ın söylediğine göre, Sezer cumhurbaşkanı olduktan sonra başka bir kuaförde tıraş olmaya başlamış. CHP lideri Deniz Baykal ise şampuan konusunda oldukça titiz davranmaktaymış.
Eşref Kaynar; Ahmet Necdet Sezer’in Yargıtay Mahkeme üyeliği ve Anayasa Mahkeme üyeliği dönemlerinde kendisine tıraş olmaya geldiğini söylemektedir. Ancak Eşref Kaynar; Ahmet Necdet Sezer’in bahşiş konusunda oldukça elinin sıkı olduğundan bahsetmiştir. Eşref Kaynar’a kağıt para bahşiş vererek, diğer çıraklara ise taşımış olduğu çanta içerisindeki bozuklukları verdiğini söylemiştir. Eşref Kaynar, Ahmet Necdet Sezer’in her seferinde randevulu olarak geldiğini söylemiş ve bir defa randevusuz geldiğini, ancak kendisini müşterim var yarım saat sonra sizi tıraş edebilirim diyerek beklettiğini söylemiştir. Bu olaydan sonra Ahmet Necdet Sezer, kırılmış ve derhal dükkandan ayrılmıştır.