Hayvanlar uykusuz ne kadar yaşar?
Uyku insanlar için ne kadar önemli ise hayvanlar alemi içinde gerekli. Fakat insanlar gibi en az 8 saat uyuması gerektiğini tabi ki söyleyemeyiz. Biz uyumak için rahat bir yer bakarken, hayvanlar için pekte önemi vardır diyemeyiz. Bu yazımızda Hayvanlar için uykunun neden önemli? Uykusuzluk hangi tehlikeleri oluşturur? Hayvanlar uykusuz ne kadar yaşar? Hiç uyumayan hayvan var mı? sorularını bilimsel olarak cevaplayacağız.
Hayvanlar uykusuz ne kadar yaşar?
İnsanlarda olduğu gibi hayvanlar da uyumadan yaşayamaz. Ancak bizden farkları her koşulda uyuyabilmeleri.
Öyle ki bazı kuşlar uçarken bile uyuyabiliyor. Bazı hayvanlar baş aşağı asılarak, bazısı günde birkaç saat kestirerek, bazısı ise kendini toprağın içine gömerek uyur.
Uyuma şekillerinden bağımsız olarak, yarasalar, filler, kurbağalar, bal arıları, insanlar ve daha birçok canlının ortak bir özelliği var; o da uyumak!
Aslında, bilim insanları henüz uyumadan yaşayabilen bir yaratık bulabilmiş değil. Sahiden de uyumak,
hayatta kalabilmek için gerekli mi?
Uykusuzluk hangi tehlikeleri oluşturur?
Birçok insan uykunun elzem olduğunu bilir. İnsanlar, bir gece bile uykusuz kalsa, ertesi gün performansı düşer. Yetersiz uyku, uzun dönemde sağlığı bozar: kalp rahatsızlıkları, felç, kilo alma ve diyabet vb. Bu etkiler, uyumanın, sadece insanlar için değil, hayvanlar için de önemli olabileceğini düşündürüyor.
Peki tam olarak işlevi nedir? Uyku, beynin kendisini onarmasını ve bilgiyi işlemesini mi sağlıyor? Vücutta enerjiyi düzenlemesini mi sağlıyor?
Eskiden beri, Yunan filozof Aristo ve dönemin diğer düşünürleri de neden uyku uyuduğumuzu açıklamaya çalışmışsa da, bu konu günümüzde bile netlik kazanmış değil.
Uykusuzluk deneyleri ilk defa hayvanlarda denendi
1890’larda, Rusya’nın ilk kadın hekimlerinden Marie de Manacéine, uykuya kafayı takmıştı: “Hepimiz yaşamayı seviyoruz, hatta mümkün olduğu kadar uzun yaşamayı arzuluyoruz, fakat buna rağmen, hayatımızın üçte birini, bazen de yarısını uyuyarak feda ediyoruz!”
Uykunun tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışırken, ilk uyku yoksunluğu deneyini hayvanlar üzerinde gerçekleştirdi.
Bugün zalimlik olarak niteleyebileceğimiz bir yöntem kullanan Manacéine, deneyinde köpek yavrularını sürekli uyanık tuttu ve birkaç gün içinde öldüklerini gözlemledi.
Sonraki on yıllar boyunca yapılan başka deneylerde, uyku yoksunluğunun kemirgenler ve hamamböcekleri üzerinde de ölümcül etkileri olduğu anlaşıldı. Yine de, bu ölümlerin altında yatan nedenler ile uyku arasında nasıl bir bağlantı olduğu hala bilinmiyor.
Süper kısa uyuyanlar hayvanlar
Tamamen uykusuz kalmak tehlikeli de olsa, bazı yaratıklar dikkat çekecek kadar kısa uyku ile yetinebiliyor. Bilim insanlarına göre bu canlılar uykunun ne işe yaradığını anlamaya yardımcı olabilir.
Şubat ayında Science Advances’da sirke sineklerinin uyku alışkanlıklarını izleyen bir çalışma yayınlandı. Çalışmanın yazarlarından Giorgio Gilestro, bazı sineklerin neredeyse hiç uyumadığını tespit ettiklerini açıkladı.
Neredeyse uykusuz hayvanlar sınıfına girebilecek tek örnek olan sirke sineği hakkında bu çalışma gerçekten ilgi çekiciydi.
Çalışmada, Gilestro ve ekibi, dişi sineklerin %6’sının, her gün ortalama 300 dakika uyuyan diğer dişi sineklere göre, 72 dakikadan az uyuduğunu gözlemledi. Hatta bir dişi sinek günde ortalama 4 dakikalık bir uyku ile yaşamını sürdürdü.
Daha ileri bir deneyde, sinekler uykularının %96’sından mahrum bırakılmalarına karşın, Rus köpek yavruları gibi ölmediler. Aksine, normal uyku düzenlerini sürdüren kontrol grubundaki sinekler kadar uzun yaşadılar.
Yoksa gereğinden fazla mı uyuyoruz?
Çalışma sonrasında Gilestro ve birkaç araştırmacının aklında başka bir soru oluştu: Acaba uyku, insanların sandığı kadar gerekli değil mi?
Kuşların uyku düzenlerini araştıran Almanya’da Max Planck Enstitüsü’nden kuş bilimcisi Niels Rattenborg, uykunun yenileyici işlevine ilişkin kuramlara dayanan beklentiler göz önünde bulundurulduğunda, bazı hayvanların çok daha kısa uykularla hayatta kalabildiğine dikkat çekiyor.
Rattenborg ve ekibi, 2016’da fregat kuşları üzerinde bir çalışma yaptı. Galapagos Adası’ndaki kuşlara, beyinlerindeki elektriksel aktiviteyi ölçmek için minik birer aygıt taktılar.
Aygıt sayesinde, okyanus üzerinde süzülürken dahi kuşların bazen beyinlerinin bir yarısının uykuya geçtiğini gördüler. Hatta uçuş esnasında, bazen iki yarı kürenin de uykuya geçtiği izlendi.
Uçarken uyumak, 10 ay boyunca bir yere konmadan uçabilen ebabil kuşları (Apus apus) gibi diğer kuş türlerinde de görülebilir. Fakat bununla ilgili kesin bir kanıt yok. Araştırmanın sürpriz bulgusu ise, karadayken gözlerini 12 saatten fazla kapalı tutan fregat kuşlarının, uçarken günde ortalama 42 dakika kadar uyukluyor oluşu.
Hiç uyumayan bir hayvan var mı?
Rattenborg’a göre her şey mümkün. Yine de, kısa süreli uykularla idare eden hayvanlarla ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki, hiçbiri tamamen uykusuz kalmıyor.
Çok az da olsa uyuyor olmaları, yaşam için belli bir miktarda uykunun şart olduğunu gösteriyor.