Pis kokunca haber verecek akıllı cihaz: Elektronik burun
İnsanoğlu doğası gereği terler. Özellikle kalp atışını hızlandırdığımız her durumda az da olsa terler. Bazı kişiler az bazıları ise çok terler. Terleme ilerledikçe koku yapar korkusuyla kontrol yapar, konsantrasyonumuzu bozar. Bunun çözümü için uğraşan bilim insanları yapay zekanın yardımı ile elektronik burun icat ederek, bu durumu raporlayacak cihazlar geliştiriyorlar.
Elektronik burun ile Acaba pis kokuyor muyum? tedirginliği sona erecek
Otobüse yetişmek için koştuğumuz, ya da sıcak bir odada toplantıya katılmak zorunda kaldığımız durumlarda hepimiz başkalarına fark ettirmemeye çalışarak koltuk altımızı koklamışızdır. Bilinç altında kötü ter kokusu ile ilgili herkesin korkusu vardır.
Neyse ki, artık bu gibi durumlarda yardımınıza koşacak yapay zekâ var. Yapay zekâ ile hayatımıza girecek o kadar çok yeni icatlar var ki!
Çoğu akıllı telefonların donanımlarını geliştirmiş olmasıyla tanınan Britanya kökenli Arm şirketi şimdilerde aygıtların içine yerleştirilecek yeni bir akıllı çipler (yonga) dizisi üzerinde çalışıyor ve bu yongalardan birine koku almayı öğretiyor.
Yapay zekâ teknolojisine dayalı bu yongaların olabildiğince küçük ve giysilerin üzerine yerleştirilerek gün boyunca beden kokularını yakından izleyebilecek denli ucuz olmaları hedefleniyor. Şirket bu tür yongaları yiyecek ambalajlarına yerleştirip tazeliklerini denetlemeyi de tasarlıyor.
E-burunlar, Arm şirketinin ince plastik levhalardan yongalar ürettiği PlasticArmPit adlı projenin bir parçasını oluşturuyor. Her bir yonganın sekiz farklı alıcıdan ve içine gömülü bir makine öğrenme devresinden oluşacağı belirtiliyor.
Yeni yonganın üzerine küçük parçalar iliştirilmiş bir streç filmi andıracağını söyleyen şirket yetkililerinden James Myers, “PlasticArmPit, makine öğrenmenin plastik elektroniğe ilk kez uygulandığı bir proje olacak,” diye de ekliyor.
Bu koku ne böyle!
Kokular çok farklı bileşim ve yoğunluklardaki gazlardan oluşurlar. Yeni yonganın üzerindeki alıcıların havadaki farklı kimyasalları saptaması ve yapay zekanın bu karmaşık verileri alıp onları belli bir koku olarak tanımlaması bekleniyor.
Yonganın daha sonraki aşamada da tanımlanan kokuyu değerlendireceğine, kokunun gömleğin koltukaltı bölümünden gelmesi durumunda bunun keskinlik derecesini 1 ile 5 arasında bir puanla değerlendirecek ve bu verileri kullanıcıya iletecek.
E-burunlar daha önce icat edilmişti
E-burunlar yaşamımıza yeni giren bir buluş değil. Bu teknolojinin öncüsü sayılan Warwick Üniversitesi uzmanlarından Julian Gardner otuz yıldır bunları üretiyor.
Gardner, 1993 yılında kurulan ve besin endüstrisine e-burun pazarlayan Alpha MOS adlı bir şirketin kurucu ortağı oldu.
E-burunlarla ilgili asıl sorun bunların yaklaşık 20 bin ABD dolarına mal olmalarından kaynaklanıyor. Gardner otuz yıldan bu yana e-burunların daha küçük ve yalnızca birkaç dolara mal olan türlerini de geliştirdiğine, ancak bunların giysilere dikilebilmeleri için daha da ucuzlatılmaları gerektiğine dikkat çekiyor.
Besinlerdeki bakterileri belirlemeye yarayan kimyasal bir yöntem geliştirmekte uzmanlardan Alex Bond, e-burunların dokunmayı gerektirmeden yiyeceklerin niteliğini belirlemeye yarayan iyi bir yöntem olduğunu belirtiyor.
Yapay zekaya dayalı bir burun farklı türde kokuları algılayacak biçimde de ayarlanabilir.
Bond, “ Özellikle bu cihazlarda esnekliğin sağlanması gerektiğini, çünkü sığır etinin balık etinden farklı bir biçimde bozulabilir. Domuz eti de bozulmuş olarak sınıflandırılabilir, ancak yine de sosise dönüştürülmeye elverişli olabilir,” diyor.
Ne var ki, yongalar ne denli ucuz olurlarsa olsunlar, bunları besin ambalajlarına yerleştirmenin yine de güç olacağına dikkat çekiliyor. Arm şirketi, yine de, besin ambalajlarına e-burun dışında birtakım gereçler de yerleştirmeyi umuyor.
Örneğin, plastiğin içine yerleştirilen yongalarla şişenin ya da ambalajın ne tür bir plastikten yapıldığı konusunda insanların bilgi sahibi olmalarının sağlanabileceğine inanılıyor.