Tarihte ilk defa çöpleri geri dönüştürme Romalılar tarafından yapıldı
Şehirleşme planlarında bazı büyükşehir belediyeleri daha yeni yeni kendi çöp geri dönüştürme tesisleri kuruyor ve bundan da öylesine gurulanıyorlar. Fakat tarihe baktığımızda binlerce yıl önce Romalıların Tarihte ilk defa çöpleri geri dönüştürme işlerini yaptıkları ortaya çıktı. Roma mimarisi ve şehir planlaması konusunda eski mühendisliklere bir yenisi daha eklenmiş oldu.
Tarihte ilk defa çöpleri geri dönüştürme Romalılar tarafından yapıldı
Romalılar, mimari ve şehir planlama gibi konularda önemli ustalıklara sahiplerdi: Yerden ısıtma, su kemerleri ve betonun yapı malzemesi olarak kullanımında uzman mühendisler olarak biliniyorlar. Yeni çalışma, geri dönüşümün tarihçesi konusunda, Romalıların çöplerini geri dönüştürme konusunda da usta oldukları ortaya çıkardı.
Araştırmacılar, Milattan sonra 79 yılında Vezüv patladığında kalın bir volkanik kül tabakasının altına gömülen Pompeii’de şehir duvarlarının dışına atılan devasa yığınların, “geri dönüşüm ve yeniden kullanım” için sergilendiğini keşfetti. Pompeii’de yapılan son kazılar, surların dışında kalan çöplerin sadece atılmadığını; toplandığını, tasnif edildiğini ve yeniden değerlendirildiğini ortaya koyuyor.
Pompeii’de çalışan büyük bir ekibin parçası olan New Orleans Tulane Üniversitesi’nden Prof. Allison Emmerson, çöplerin daha çok şehrin kuzey tarafında, neredeyse tüm dış duvar boyunca yığıldığını söylüyor: “Bazı höyükler birkaç metre yüksekliğindeydi ve inşaat malzemesi olarak yeniden kullanılabilecek seramik ve alçı parçaları içeriyordu.”
Emmerson’a göre bu höyüklerin, volkanın patlamasından yaklaşık 17 yıl önce şehre bir deprem vurduğunda oluştuğu düşünülüyordu. Çoğu 20. yüzyılın ortalarında yok olsa da bazıları keşfedilmeye devam ediyor. Son bilimsel analiz de şehir alanlarından modern çöplüklere eşdeğer olan banliyö rezervlerindeki çöplerin izini sürüyor.
Şehrin bir kısmı çöplerden inşa edildi
Cincinnati Üniversitesi’nin kazılarında çalışan arkeolog arkadaşları Steven Ellis ve Kevin Dicus ile çalışma yürüten Emmerson, antik kentin nasıl inşa edildiğini inceliyor. “Şehrin bir kısmının çöplerden inşa edildiğini gördük.” diyor.
Pompeii’nin kuzey duvarının dışındaki Porta Ercolano banliyösündeki alan kazıldığında mezarların, evlerin ve dükkanların içinde ve çevresinde yığılmış eski çöpler bulunduğunu ifade ediyor.
Emmerson ve meslektaşları da çöpün şehirdeki hareketliliğini izlemek için toprak örneklerini kullanıyor. “Kazdığımız toprak, çöpün temelinde nerede kaldığına göre farklılık gösteriyor” diyor ve ekliyor: “Tuvalet veya fosseptik gibi yerlere atılan çöpler, ardında zengin, organik bir toprak bırakır. Bunun aksine, zamanla sokaklarda veya şehir dışındaki höyüklerde biriken atıklar, daha kumlu bir toprak anlamına gelir.
Yani topraktaki fark, çöpün bulunduğu yerde mi oluştuğunu yoksa yeniden kullanılmak ve geri dönüştürülmek üzere başka bir yerden mi toplandığını görmemizi sağlıyor.” Örneğin bazı duvarlar, bazı kiremit parçaları, kırık amforalar ve alçı parçaları gibi yeniden kullanılmış malzemeleri içeriyordu.
Emmerson, “Hemen hemen tüm bu duvarlara son bir sıva tabakası uygulanmış ve içindeki malzemelerin karışık gözükmesine engel olunmuştu.” diye belirtiyor.
Atık yönetimi yüzyıllardır önemli bir mesele
Atık yönetimine yönelik modern yaklaşımlar, çöpleri günlük hayatımızdan çıkarmaya odaklanıyor. Emmerson, “Çoğunlukla, bizden uzaklaştırıldığı sürece çöpümüze ne olacağı umurumuzda olmaz. Pompeii’de bulduğum şey tamamen farklı bir önceliğe işaret ediyor; atıkların toplanması ve geri dönüşüm için ayrılması.” diyerek Romalıların geri dönüşüme verdikleri öneme vurgu yapıyor.
“Pompeiililer, atıklarına çoğumuzun kabul edilebilir bulacağından çok daha yakın yaşadı. Bunun nedeni şehrin altyapısının olmaması ve çöpleri yönetme zahmetine girmedikleri için değil, kentsel yönetim sistemlerinin farklı ilkeler etrafında organize edilmiş olması. Bu nokta, modern çöp krizi için de geçerli. Atıkla- rını en etkili şekilde yöneten ülkeler, basit çöp yönetiminden ziyade eski atık yönetiminin modern bir versiyonunu uyguluyor.”
Pompeii antik kenti nasıl bir şehirdi?
Roma kentleri listesindeki Pompeii, güzel villa ve kamu binaları, açık meydanlar, esnaf dükkanları, tavernalar, genelevler ve hamamlardan oluşan bir şehirdi. 20.000’e kadar seyirci alan gladyatör oyunlarına ev sahipliği yapan bir amfi tiyatrosu da vardı.
Vezüv’den gelen volkanik tozun şehri karanlığa boğmasıyla buradaki en az 2.000 kişi öldü. 1748’de bir grup kâşif, neredeyse mükemmel bir şekilde korunmuş şehri, sertleşmiş bir kül ve süngertaşı örtüsünün altında keşfetti.
Daha sonraki arkeologlar, korunmuş bir somun ekmek bile buldu. Pompeii artık bir Unesco Dünya Mirası alanı; normal zamanlarda her yıl 2,5 milyon ziyaretçi çekiyor.