Antioksidan nedir? Antioksidanların yararları nelerdir?
Çok mu hasta oluyorsunuz? Halsiz ve devamlı şikayetleriniz mi var? Zinde ve dayanıklı sağlıklı bir yaşlanma için bilinmesi gereken en önemli korunma sisteminin parçası Antioksidanlar hakkında genişçe bir yazı hazırladık. Antioksidan nedir? Serbest radikal nedir? Antioksidanların yararları nelerdir? Antioksidanlar Nelerdir? Günlük Ne kadar Andioksidan almalıyız? sorularının cevabını bulabileceksiniz.
Antioksidan nedir? Antioksidanların yararları nelerdir?
Son yıllarda hemen hemen her tıbbi makale yada hastalıklarla mücadelede, Antioksidan etki ve Serbest Radikalleri çokça görmüş olabilirsiniz. Son zamanlarda artan Kanser Hastalığının mücadelesinde ve önlenmesinde Antioksidanların ne kadar önemli olduğunu yazımızda anlatacağız.
Enerji! Tüm organlarımız günlük faaliyetleri için gerekli ve her zaman üretilmesi gerekir. Enerji üretimi için ise Oksijen kesinlikle gereklidir. Oksijen, karbondiratlardan enerji üretmeye başlar. Her üretimde ise artık madde olarak radikaller çıkar. Her insan da radikaller enerji üretildikçe artar.
Hücrenin devamlı radikallerin saldırısına maruz kalışına oksidatif stres denir.
Bu radikaller vücutta kafalarına göre gezmeye başlarlar. Bu yüzden dolayı serbest radikaller yada özgür radikaller diyebiliriz. İlginç tarafı ise Serbest Radikaller intikam alırcasına hücrelerin içine girmeye çalışırlar.
Oksijenin onlardan çaldığı elektronu, hücre duvarından yada zarındaki DNA ve RNA’dan almaya çalışır. İşte burada sorun başlıyor. Hücre bu işi düzeltirse sorun yok, eğer yapamazsa hücre bozulur ve artık serbest radikal gibi davranmaya başlar.Bozulmuş hücre diğer hücrelere yayılarak, ur yada tümor, kist dedikleri Kanser hastalığını ortaya çıkarır.
Peki insan vücudunun mükemmel tasarımının böylesine bir olaya karşı bir koruması olamaz mı?
Bu sorunun cevabı konumuzun başlığı Antioksidanlar!
Serbest radikallerin etrafa hunharca saldırıp zarar vermesini engelleyen Antioksidanlar(antioxidant) adeta kendilerini feda ederler. Antioksidanlar serbest radikalleri bularak kendileriyle tepkimelerine izin verip, adeta kendilerine yapıştırırlar. Onların eksik iyonlarını tamamlar ve hücrelere sataşmasını önler.
Her soluk alışımızda üretilen serbest radikaller, vücudun immün sistemini (bağışıklık sistemi) bozan stres, alkol, sigara ve hava kirliliği ile daha çok coşar ve işi daha kolay bitirir.
Aklınıza gelen her türlü kanserin sebebi bunlardır.Hatta yaşlılık bile bir hastalıktır. Çünkü cildin buruşması ve parlaklığını kaybetmesi, serbest radikallerin etkilerinden kaynaklanmaktadır.
Bu yüzden Bağışıklık sistemini her zaman güçlü tutmalıyız. Elimizde olmadan oluşan, gezen bu serbest radikaller için, Antioksidanları yediğimiz besinlerden alabiliriz.
Özellikle yaş arttıkça Serbest Radikallerden korunmak için antioksidanların olduğu meyve ve sebzelerin tüketilmesi gereklidir. Gerekli miktarda alınamaması halinde kanser, kalp hastalıklarını, damar tıkanıklıklığı, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkların görülme olasılığı artar.
Antioksidanların Yararları Nelerdir? | Faydaları
Endüstri atıklar, güneş ışınları, otomobilden çıkan egsoz gazları, ağır metaller, virüsler, sigara , alkol, stres, fast food’un meydana getirdiği düzensiz yetersiz beslenme Serbest Radikallere uygun ortamlar oluşturur. dolayı vücutta yağlanma, kimyasallar, su, hava serbest radikalleri oluşturur.
Oksijenle iletişimden sonra, en dış yörüngesinde bir elektron kaybetmiş olan Radikaller, bir dokumuzun hücre molekülerindeki yapısıyla tamamlarsa işte o zaman önemli ve önemsiz rahatsızlıklar başlar.Size önemlilerini söyleyelim Kanser, Yaşlanma, Kalp Krizi, Kronik Yorgunluk, Depresyon, Migren …İşte Antioksidan içeren her şey bu zararlı moleküllerden bizi korur.
Ayrıca Antioksidanlar gıdaların saklanmasında da kullanılır. Gıda içeriklerine bakın Antioksidanları göreceksiniz.
Besinlerin bozulmadan saklanması açısından değil aynı zamanda yediğimiz besinlerin kanımızda oksijenle etkileşimi sırasında oluşturduğu oksidasyonu ( ya da bozulmayı) da engellediği için insan sağlığı için oldukça faydalıdırlar. Antioksidan maddeler içeren besinler tüketmek sağlık açısından bir zorunluluktur.
Antioksidanlar Nelerdir?
En etkili antioksidan maddeler selenyum, C, E ve A vitaminleri olarak sıralanıyor. İnsan vücudunda üretilemeyen bu antioksidan maddeler ancak besinler veya destekleyici maddeler olarak alınabiliyor. Yine doğal beslenmenin önemini vurgulayarak sizlere antioksidanlar ve yüksek antioksidan içeren besinlerden örnek verelim.
1. C Vitamini
C vitamini Maydanoz, yeşil biber, ıspanak, asma yaprağı, brokoli, turunçgiller, çilek, kızılcık, kuşburnu, kiraz, limon da iyi miktarlarda bulunur. 3 ana öğünde sofranızdan eksik etmeyin.
2. E Vitamini | Alfa tokoferol
E vitamini Bitkisel yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar, tahıl taneleri, kuru baklagillerde oldukça zengin bulunur. E vitamini, Antioksidan etkisiyle vücudu kirli hava, sigara dumanı ve Serbest Radikallerin etkilerinden koruduğu gibi, çevresel etkenler, kimyevi maddeler ve hava kirliliğinin yol açtığı kanseri önlemede yardımcı unsur olarak ortaya çıkmıştır.
Bilimsel Araştırmalar, Antioksidanların yağda bulunan E Vitamininin kanser öncesi hücrelerini çevreleyip içerisine alarak, kansere dönmeden yok eder ve bağışıklık sistemimizi harekete geçirerek, hasar gören organa yada dokuya ikinci bir fırsat sağlayabileceğini göstermektedir.
Yaşlılığa bağlı hafıza kaybı, cilt kırışıklıkları ve gözlerde kataraktlar uzun dönemde E Vitamini ile onarılmaya çalışılmaktadır. E vitamini serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Bu antioksidan, besleyici etkisiyle hücre zarını onararak hücreyi ve onun genetik yapısını hastalık veya vaktinden önce yaşlanmaya sebep olabilecek yıkım ve değişikliklere karşı korur.
3. Polifenolik Antioksidanlar
Soğan, pırasa, patates, lahana, brokoli, ıspanak, çilek, elma, vişne, kiraz, erik, siyah üzüm, turunçgiller, yeşil çay, zencefil, alıç çiçeği bu tip antioksidan grubuna girer.
4. A Vitamini | Karotenoidler
A Vitaminin bitkilerdeki ham hali olan Karotenoidler, Kayısı, şeftali, havuç, portakal, domates, ıspanak, brokoli, pazı, lahana benzeri yeşil sebzelerde çokça bulunur. Hayvansal hali retinoller ise karaciğer, balık, süt, yumurtada zengin bir şekilde bulunmaktadır.
5. Selenyum
Selenyum en çok Tahıl ürünleri, baklagiller, et ve balıkta bulunmaktadır.
6. Mantarlar
Bilimsel araştırmalarda, reishi mantarlarının en güçlü bağışıklık destekleyici Antioksidanlar besin olduğunu kanıtlıyor. Bağışıklık fonksiyonunun önemi için, günlük besin alımında mantar kompleksi eklemeyi unutmayınız.
7. Antosiyanin
Özellikle siyaha yakın mor renklerde gördüğünüz Antosiyaninler, acai berry, Böğürtlen, karadut, altın çilek, kızılcık, mor üzüm, yaban mersini, patlıcan, karayemiş, kurutulmuş siyah erik veya siyah kuru üzümde çokça bulunur.
8. Lutein
Yeşil rengine sahip tüm yapraklı sebzelerde bulunur. Ispanak, roka, maydanoz, dereotu, kabak, yeşil lahana, kuşkonmaz, pırasa, yeşil biber, brokoli, Brüksel lahanası Lutein içerir. Ayrıca yeşil meyvelerden yeşil elma, yeşil üzüm, kivi içerisindede bulunur.
Günlük Ne kadar Andioksidan almalıyız?
Antioksidanlar bakımından yüksek olan yiyecekler Oksijen Radikali Emme Kapasitesi (ORAC) yüksek olan besinler olarak adlandırılır.
Meyve ve sebzelerin antioksidan seviyeleri, içerdikleri antioksidan etkili bileşiklerin miktarına ve türüne bağlıdır. Her yiyecek aynı oranda antioksidan etki gösteremez.
Uzmanların belirtiğine göre günde yaklaşık olarak 3000-5000 ORAC değerine sahip besin tüketildiğinde antioksidan kapasitesinin güçleneceği ve serbest radikallerin vereceği hasarı engelleyebileceğini bildiriyorlar.
Sağlıklı beslenmek ve serbest radikallerin hastalıklara neden olan olumsuz etkilerinden korunmak için ORAC değeri yüksek meyve ve sebzelere günlük beslenmede yer vermek gerekiyor.
Bazı sebze ve meyvelerin 100 gram için ORAC değeri;
- Kara lahana (1770),
- Brokoli (890),
- Pancar (840),
- Kırmızı biber (710),
- Soğan (450),
- Kuru erik (5770),
- Çilek (1540),
- Kiraz (670),
- Portakal (750),
- Ahududu (1220)
Organik üretilen bitkiler kaliteli ve yoğun antioksidan üretiyor. Diğer seri üretimli hormonlu, tarım ilaçları, yapay gübreler kullanılarak üretilen besinler ise doğal koşullarda yetişenlere göre daha az antioksidan etkiye sahip oluyorlar.
Buradan şu yanlış sonucun çıkmaması gerekir. Tek tip antioksidanla tüm serbest radikalleri yenemeyiz. Antioksidan içeren besinlerin her türlüsünden imkanımız olduğu sürece azar azar da olsa tüketmeliyiz.