Bağırsakların kendisine ait özel bir korunma sistemi var
Kötü bakteriler gittikçe gelişiyor ve var olan hastalıkları daha güçlü hale getiriyor. Tıbbi araştırmalar bunlara karşı önlem almaya çalışırken, şimdiye kadar bilinmeyen yeni vücut fonksiyonlarını ortaya çıkarıyor. Bunlardan birisi bağırsakların kendi kendine koruma mekanizması. İkinci beynimiz olan ve kendine ait sinir sistemi olan, bağışıklık sisteminin başkanı diyebileceğimiz Bağırsak sistemi nasıl kendi kendini koruyabiliyor? cevabı yazımızda.
Bağırsakların kendisine ait özel bir korunma sistemi var
Dünya genelinde milyonlarca insanda Crohn hastalığı (Morbus Crohn) veya ülseratif kolit (Colitis ulcerosa) gibi kronik iltihaplı bağırsak hastalıkları gelişiyor.
Bu bağırsak iltihabı için tam olarak nelerin sebep olduğu ise henüz bilinmiyor.
Olası nedenler arasında genetik risk faktörleri dışında bağırsak florasının ve bağırsak bariyerinin, çevresel kimyasallar, dezenfeksiyon maddeleri veya nano partiküllerce bozulması yer alıyor.
Araştırmacılar son olarak bağırsak sağlığı üzerinde hem pozitif hem de negatif etkileri olan bir “oyuncu” buldular: Bağırsak mukoza hücreleri arasında dallı bir membran ağına sahip olan endoplazmatik retikulum (ER).
Bu aktör çevre faktörlerine bağlı strese karşı duyarlı reaksiyon göstererek, iltihaplı bağırsak enfeksiyonlarını tetikleyebiliyor.
Ancak araştırmacılar er stresi, bağırsakları iltihaplardan koruyabildiğini de gördüler.
Harvard Tıp Okulu’ndan Joep Gootjans araştırmasında, ER stresinin sonuçlarını farelerde inceledi.
Ve bağırsak mukoza hücrelerinin stres altında kaldıklarında, karın boşluğundaki bağışıklık hücrelerinde toplandıklarını gördü. “Veriler, bağırsakların ER stresinde bugüne dek bilinmeyen faktörler üzerinden etkin bir şekilde bu hücrelerle iletişime girdiklerin ve uzaktan yardım aldıklarını gösterdi” diyor araştırmacılar.
Yardıma gelenler ise plazma hücreleri. Bu hücreler immünoglobulin A (IgA) tipi antikor üretmeye başlamışlar; bu da bağırsaklar üzerinde olumlu etki yapmış.
Çünkü bu immün proteinlerinin artışı bağırsak mukozasının koruyucu bariyerini güçlendirerek, fareleri iltihap reaksiyonlarından korumuş. Oysa antikorların üretimi veya nakli engellendiğinde koruyucu etki ortaya çıkmadığı için bağırsak enfeksiyonu gelişmiş.
Burada ilginç olan nokta; koruyucu mekanizmanın bağırsak florasından bağımsız olarak işliyor oluşu. Çünkü bu bağışıklık reaksiyonu mikrop taşımayan farelerde de görülmüş. ER stresinin tamamen genetik olduğu durumlarda bile mikrop taşımayan farelerdeki IgA üretiminde önemli bir artış yaşanabiliyor.
Bu da doğal bakteri varlığını bile gerektirmeyen bir koruyucu mekanizmayla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor diyor uzmanlar.
Grootjans, bu koruyucu mekanizmanın insan bağırsağında da bulunduğunu düşünüyor. Bununla ilgili bir kanıt, ER stresini tetikleyen bir gen varyantına sahip olan hastaların bağırsak biyopsilerinde tespit edilmiş.
Bu kişilerin bağırsaklarında da aşırı miktarda üretilen IgA hücreleri saptanmış ki bu da kalıtsal iltihaplı bağırsak hastalıklarına sahip kişilerde, bu koruyucu mekanizmasının iyi işlemediği ya da tamamen eksik olduğu anlamına geliyor.
Yeni bilgiler sayesinde kronik iltihaplı bağırsak hastalıklarına karşı yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilebilmesi bekleniyor.
Kaynak: Epithelial endoplasmic reticulum stres orchestrates a protective IgA response, Science, 1.03.2019