Botoks ve Dermal dolgularda artışın sebebi Sosyal Medya baskısı
İngiltere’de yapılan araştırma Sosyal Medya baskısı ile gençlerin vücutlarına çektirdikleri işkencelerden biri olan dövme ve botoks gibi dolgu işlemlerini arttırdığını gösteriyor. Son yıllarda artış gösteren Botoks gibi dolgu işlemlerinin verdiği zararlar hakkında bir yazı hazırlayarak akıllarda oluşan Botoks Nedir? Botoks Zehir mi? Botoks Zararlı mı? Botoks neden elde edilir? Botoksun etken maddesi nedir? Botoks neden yapılır? Botoks etkisi kalıcı mı? Botoksun yan etkileri nelerdir? Botoks ruh sağlığını bozar mı? soruların cevabını vermeye çalışacağız.
Botoks ve Dermal dolgularda artışın sebebi Sosyal Medya baskısı
Botoks özellikle orta yaş sonrası kadınlarda sonrasında erkeklerde de kullanılarak, yaşlanmanın verdiği etkileri bir nebze de olsa ruh sağlığına yarar olarak görülebilmişti. Kırışıklıklarından en azından belli süre uzak kalmak, ciddi bir özgüven sağlıyordu. Dolgu maddeleri ise daha çok sönük kalan yerlerin şişmesi için kullanılıyordu. Bunu en çok dudak, kalça ve göğüslerde kullanılan silikon estetiği ile düşünülebilir.
Sosyal Medya geliştikçe, botokslu ve dermal dolgulu kişilerin yaptıkları paylaşımlardan etkilenme ile bunu yaptıran gençlerin sayısında hem artma hemde yapılan yaşın düşmesine de neden oldu.
Son yapılan İngiltere bazlı araştırma, gençlerin sosyal medya baskısı nedeniyle botoks ve dermal dolgu gibi kozmetik işlemlere doğruldukları görüldü. Özellikle bu iş artık merdiven altı daha ucuz işçilikler ile yapılmaya başladığını söyleyen Nuffield Bioetik Konseyi, hükümetin bu gençleri lisanssız yapanlara karşı koruması gerektiğin de uyardı.
Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda bunu bilinçli olarak bir sağlık personeli olarak çalışan Adana’lı hemşire Merve Keleş’in ne olduğu bilinmeyen dolgu maddesini kuaförde dudaklarını büyütmek için yaptıktan sonra anormal bir derece de şiştiği ve dudaklarını kaybedebileceği açıklanmıştı. Neyse ki kıl payı dudaklarını kaybetmekten kurtuldu.
Buna benzer olaylar Dünyanın her yerinde artış sağlamasının nedeni, artık herkesin sosyal medya üzerinden birilerini takip edip, takip edilmesidir. Yorumlarda dudakların çok ince olduğu yada estetik yapmış birinin dudaklarının daha çekici olduğunu görenler, fotoğraflarda diğer kişilerce kıyas yaparak, ruh sağlığında ciddi sorunlar olan kişilerin hem yaşı hemde sayısı gittikçe artıyor. Dolgu işi yapan klinikler ucuz değil ama bu işi Çin’den getirilen ürünler ile herhangi bir mahalle kuaföründe de yapılabilmesi en ciddi problemlerden biri.
9 yaş çocuklara bilinç altı yapılıyor!
Sadece sosyal medya değil çocuk oyunlarında da estetik kavramları bilinç altına işleniyor. Bu konuda araştırma yapan Nuffield Bioetik Konseyi, 9 yaş altı çocukları hedef alan makyaj uygulamaları hazırlanmasını ve internette plastik cerrahi oyunlarının ciddi tehlikelere yol açtığını söylüyor.
Uzmanlar, bu tür uygulamaların gençlerin vücutları konusundaki kaygılarını artırdığı görüşünde. Nuffield Bioetik Konseyi, biyoloji ve tıp alanındaki araştırmalarda kaydedilen ilerlemelerin biyoetik üzerindeki etkilerini ele alıyor.
Konseyin raporunda, gençlerin kendi bedenlerinde bir kaç noktaya takılıp, bunu bir tip kaygı olarak görüyor. Paylaştığı fotoğrafların olumlu veya olumsuz oy alabildiği sosyal medya bu işi tetikliyor. Bundan sonra ise mükemmel ünlü kültürü denilen bir yaşam biçimine dönüşüyor. Artık fotoğraflarında istemediği yerleri, düzeltip üzerinde oynayıp öyle yayınlıyor. Yani kişi kendi benliği ile tiyatro oynuyor.
Konsey’in kozmetik işlemlerdeki etik sorunlarla ilgili araştırmasına başkanlık eden Manchester Üniversitesi’nden Prof. Jeanette Edwards ufak çocukları hedef alan oyunların kendilerini şoke ettiğini söyledi. Edwards, “9 yaş altı çocukları hedef alan baştan yaratma uygulamaları ve kozmetik ameliyat ‘oyunları’ bizi çok şaşırttı. Reklamlar ve Facebook, Instagram ve Snapchat gibi sosyal medya kanallarından hiç durmadan, kadınların nasıl gözükmesi gerektiği konusunda gerçekçi olmayan ve sıklıkla ayrımcı mesajlar veriliyor” dedi.
Prof. Edwards ayrıca, 18 yaşından küçüklere farklı disiplinlerden doktorların ve psikologların ortak onayı olmadığı sürece kozmetik işlemlerin yasaklanması gerektiğini söyledi.
Edwards “18 yaşından küçük çocuklar sokağa çıkıp, kozmetik işlem yaptırmamalı. Dövme yaptırmanın bile bir yasal yaşı var. Bu tür kozmetik işlemler de aynı şekilde düzenlemeye tabi olmalı” diye konuştu.
Botoks Nedir?
Botoks, Botulinum toxin kelimelerinin baş harflerinden kısaltılmış, Biyolojik Toksinler grubunda, aslında Clostridium botulinum bakterisi tarafından üretilen bir proteindir. Clostridia türü bakteriler tarafından birbirlerin benzeyen Botulinum toksini, aslında ciddi ve en güçlü nörotoksindir.
Botoks (Botulinum toxin), tıpta çokça kullanılmakta. Ama bu ismi en çok estetik işlemlerinde TV magazin programlarının vazgeçilmez malzemelerinden olmuştur. Halbuki Tıbbi olarak, strabismus, blefarospazm, tortikoliz, felç veya inme, beyin hasarı ve serebral palsi hastalarindaki spastisite ve tetanoz tedavisinde, aşırı terleme ve reyno fenomeni, karpal tünel sendromu ve plastik cerrahi de kullanılmaktadır. 1973 yılından sonra gözdeki şaşılık tedavisinde kullanılmaya 12 yaş üstünde kullanılmaya başlanmıştır.
Botoksun Tarihçesine kısaca baktığımızda, tarihte ilk defa 1817 ile 1822 yılları arasında Justinus Kerner Alman fizikçi tarafından ilk defa zehir olarak “sausage poison” ve “fatty poison” olarak tanımı yapılmıştır. 1870 yılında ise başka bir Alman fizikçi sausage kelimesini latince olarak botulus olarak tanımlamıştır. Botoks neden elde edilir? Botoksun etken maddesi nedir? sorusuna cevap olarak da 1895 yılında ise Clostridium botulinum bakterisini kullanarak yapay olarak, Alman kimyacı Emile van Ermengem tarafından üretilmiştir.
Edward Schantz ise 1944 tarihinde Clostridium botulinum’dan toksini çıkartmaya başardı. 5 sene sonra Bilim adamı Burgen ve ekibi Nöromüsküler faliyetlerde ilk defa kullanarak etkisi görülmeye başlandı.
1973 yılında ise artık Botoks kimsayal olarak BTX-A olarak, maymunlar üzerinde deneyen Smith-Kettlewell Institute sonuçları izlemeye aldı. 7 sene sonra ise ilk defa İnsan üzerinde kullanılmaya onay geldi. Özellikle Şaşılık tedavisinde olumlu sonuçlar alındı.
Amerikan İlaç Dairesi FDA ilk defa resmi açıklama yaparak, Kasım 1989 yılında 12 yaş üzeri Çocuklardaki şaşılık tedavisi için herhangi bir sorun çıkartmadığı onayını verdi.
Botoks ilk defa Estetikte kullanılıyor!
Botoksun BTX-A formu ilk defa, Deri Hastalıkları uzmanı Alastair Carruthers ile Göz doktoru Jean Carruthers adlarındaki doktor eşler tarafından estetik işlemde kullanıldı. Kaş arasındaki kırışıklıkların izinde gözle görülür bir azalma görüldü. FDA 15 Nisan 2002’de, ilk defa Botoks’u Kozmetik sektöründe kullanımına yeşil ışık yaktı.
Sonrasında Koltuk altı terleme, migren, astım, obezite üzerinde de çalışmalar devam etmeye başladı.
Cervical Dystonia yada Spazmodik tortikolis olarak tanımlanan, Türkçe olarak Boyun tutulması, boynunuzdaki kasların istemsizce kasılması ve kafanızın bükülmesine veya bir tarafa döndüğünde ağrılı bir durum halidir. Hatta bazen kafa kontrolsüz olarak öne yada arkaya da düşebilir. 21 Kasım 2000 yılında Botoks’un BTX-B formu kullanılması onaylanmıştır. ABD’de yapılan bu tedaviye Myobloc, Avrupa Birliğinde ise Neurobloc’tur.
Kırışıklık tedavisinde en çok tercih edilen yöntem olan BOTOX, estetik amacıyla da son yıllarda yaygın olarak yapılmasına karşın yanlış bilinen birçok noktaya da sahiptir.
Botox’un işlevi kas hareketlerini zayıflatmak olduğu için dolgu maddeleriyle kıyaslamak yanlış olacaktır. Botox yöntemi dudak üzerindeki ince çizgilerde kullanılmakta ancak; dolgu maddesi gibi dudak ya da yüz dolgunlaştırmakta kullanılmamaktadır. Yani Botox insanı şişirir ifadesi tamamen yanlıştır.
Botoks Yararlı mı? Zararlı mı?
Tarihçesine baktığınızda yerinde kullanıldığında Botoks, tıp merkezlerinde kullanılmasında zararlı olarak görülen bir madde değildir. Şaşılık ve göz kaslarının kasılması, aşırı terleme gibi sağlık sorunlarında kullanılabilen Botoks bir bakteri tarafından üretilen doğal bir maddedir. Kas ve Sinirlerdeki bağlantıdan kaynaklanan kasılmalara karşı kullanılan Nörotoksin maddelerinden biridir.
Botox yada Botoks tıbbi hastalıklara müdahale yerine daha çok estetik ve yaşlanmanın etkilerini yok ettiği söylemleri ile yıllardır medya üzerinde izlenmektedir. Botoks Zararlıdır denmesi için ciddi bir araştırma sonucu olması gerekmektedir.
Özellikle ünlü kişilerin başlattığı, kaş arası ve göz çevresi kırışıklıkları ve ardından kaşların kaldırılması işleminde de kullanılması ile kadınların en çok tercih ettiği kozmetik işlemler sıralamasında ilk sıralara çıkmıştır. Yüzdeki kırışıklıkları düzeltmesi aslında onun mucizevi bir etkisi değil, yüzdeki kasların sinirlerle arasındaki gevşeyen kasların arasına girerek, kasılımı engeller. Önemli olan sorunlu kasların yerini düzgün kavramak ve bu bölgeye enjekte etmek. Tabi ki bu işlemler tamamen uzmanlık işi.
Botoks nasıl etkisini gösterir? Botoksun Etkisi
Botoks kas demetlerinde ve sinir hücreleri ile bağlantısını engeller ve kasa bir uyarı gelmesini engeller. İstemsiz gelen tikleri düşünün. Kas ve sinir arasında gereğinden fazla iletişim sonucu bu tikler oluşur. Sinirsel sorunlarda kas ile sinir hücresi arasında iletişimi kesmenin en iyi yollarından biridir Botoks.
Estetikte özellikle yüzdeki kırışıklıklar ve kaz ayakları denilen göz çevresi kırışıklıkları, Kadınlar için en kötü oluşumlar olarak görüldüğü için, bu bölgelerdeki kaslara küçük dokunuşlarla enjekte edilen Botoks uzun bir süre etkisini gösterir. Tabi unutmamak lazım Botoks kalıcı değil. Etkisi gittiğinde tekrar yapılması gerekir.
Botox nasıl yapılır? Nasıl uygulanır? Botoks nerelere uygulanır?
Nörolojik hastalıklarda tıbbi olarak Doktor kontrolünde uygulanmaktadır.
Fakat iş estetik boyutuna girdiğinde özel klinikler bu işleri yapmaya başlamıştır. Bununla ilgili en son 2017 Mayıs ayında Adana’da hemşirelik yapan Merve Keleş, İnternette kendini estetik uzmanı olarak tanıtan kuaföre dudak silikonu yaptıran, fakat sonrasında dudaklarını kaybetme riski yaşayan ve anormal bir şekilde şişen dudak fotoğrafları gördüğümüzde bu gibi işlerin ne kadar ciddi bir risk taşıdığını gördük.
Gerçi Botoks bir dolgu maddesi değildir. Fakat Botoksun işlev görmeyen kas dokularındaki sinirlere yapılması gerekir. Bu yüzden önce insan fizyolojisini iyi bilen uzmanlarca yapılmalıdır. Botoks maddesini Çin’den daha ucuz getirip, güzellik merkezlerin de uygulandığı da görülmektedir. Kesinlikle bu iş için uzman bir doktor kimliği taşımayan kişilere gidilmesi hem malzeme hem de işçilik yönünden risk taşımaktadır.
Örneğin bu işte uzman olan Prof. Dr. Mesut ÖZCAN, botoksun çok küçük iğneler ile belli noktalara deri altına enjekte edildiğini, bunu yaparken 2,5 ml’lik serum fizyolojik ile sulandırıldıktan sonra botoks maddesini enjekte ediyor. Eğer fazla sulandırıldığında, sıkılan yerlere giren sıvı botoks diğer kaslara da etki eder. Bu da bir yüz değilde, plastik manken gibi görünüme neden olabilir. Botoks yerine sıvılaştırma yada çoğaltma da ya başka bir madde kullanırsa? Riskleri önceden düşünmek gerekir.
Botoks maddesi cilde girdiğinde, sivrisineğin sokma anındaki acıya benzemektedir. Anestezi gibi işlemlere gerek kalmadan, sabah yapıp hemen işe gidebilirsiniz. 5 dakika ile 15 dakika arasında sürebilir. Botoks işlemi, günlük yaşamı etkileyecek bir uygulama değildir. Botoks sonrası görünümün en iyi etkisi bir hafta sonra görülmeye başlar.
Estetik olarak Botoksun en çok kullanıldığı bölgeler, alın, kaş arası, göz çevresindeki kazayağı dediğimiz çizgiler, üst dudak etrafı kırışıklıklar ve bazen de boyundaki çizgilerdir.
Fakat tıbbi hastalıklar da ise en çok koltuk altı, el ve ayakların terleme, göz tikleri ve şaşılık probleminde çokça kullanılmaktadır.
Botoks silikon gibi dudakları şişirmek için kullanılan bir dolgu maddesi değildir. Silikon gibi dolgu maddeleri şişirme yaparken, botoks şişirme yapmaz.
Botoks etkisi ne kadar sürer? Tekrar Botoks yapılır mı? Botoks sonrası neler olur?
Botoks Etkisi 4 ay sürmektedir. Sonrasında bu maddenin bölgede yok olduğu gözlemlenir. Eskisi gibi kırışıklık yada kaz ayakları gene gözükmeye başlar. Botoks 2 yada bir çok kez aynı bölgede defalarca kullanılabilir. Aynı bölgeye yapılan Botoks etkisi, ilkine göre 2 ay daha uzun etki gösterir. Yani ilkinde 4 iken ikinci de 6 ay etkisi kaybolmaz.
Botoks yaptırıldığında bu dışarıdan belli olur. Çünkü her kişinin, karşılaştığı duygularda verdiği mimikler farklıdır. sizi devamlı göre kişiler mimiklerinize aşinadır. Bu yüzden anlaşılması doğaldır. Bunu en iyi magazin programlarında, daha öncesini bildiğiniz ama botoks sonrası güldükleri belli olmayan ünlüleri söyleyebiliriz.
Fakat Botoks yapılırken doktor ile konuşularak, dozun seviyesinde düşüklük yaparak, gene de bir parça doğallık katılabilir.
Botoks sonrasında yeni kırışıklıklar olacağı söylenir. Botoks örneğin yatay çizgileri yok ederken, dikey çizgiler daha çok belli olur yada tam tersi bir durumda olabilir. Diğer kırışıklıklar belli olduğu için Botox’un kırışıklık yaptığı söylemi yanlıştır. Ama istisnai bir durum Kaş kaldırma işleminde, yan alın çizgileri oluşabildiği gözlemlenmiştir.
Botox sonrası etkinin uzun sürmesi için botox içerikli kremler olduğu söylenir. Fakat gerçektende bir kandırmacadır. Çünkü botoks direk kasın içine enjekte edilecek türden bir maddedir. Deri üzerinden emilerek krem mantığı ile alakası yoktur.
Botoks’un yan etkileri var mı? Botoks’u kimler kullanamaz?
Botox’un yan etkisi yoktur. Ama işlem sonrası hafif kızarıklıklar meydana gelebilir. Buda iğneden kaynaklanmaktadır.
Botoks sonrası bazı kişilerde baş ağrıları olduğu görülmüştür. Ama geçicidir.
Kas Hastalığı olan kişiler ve Hamile kadınlarda Botoks kullanılmamalıdır.
Özellikle Botoks sonrası felç olunur gibi bir algı yanlıştır. Yapılan Botoks bölgesinde etki geçmeyene kadar Kas kasılması yapmaz. Bilinçli olduğu için buna felç denmesi mantıksız bir söylemdir.
Botox yan etki olarak vücutta bağımlılık yaptığı gibi söylemler yanlıştır. Fakat tam tersi kaşlarını çatarak sinirlenen insanlar, bunu yapamadıklarında sinirlenme durumlarında ciddi bir düşüş yaşadığı söylenmektedir.
Ciddi bir tıbbi araştırması yoktur ama Botoks yaptıran kişilerin kendilerini daha iyi hissettiklerini, daha az stres yaşadıklarını söylerler. Kalıcı mı bilinmez tabi.
Fakat her yaşın getirdiği güzelliklerin bilincinde olup, sağlık sorunları haricinde bu tip değiştirmelere gitmemek insanın doğasına aykırı olarak da görülebilir.
Önemli olan sağlıklı ve huzurlu bir yaşamın devamlılığı değil mi?