DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Dindarlık bir seçim mi yoksa kişisel bir özellik mi?

Dindarlık bir seçim mi yoksa kişisel bir özellik mi?

Herhangi bir dinin kurallarını yerine getiren ve mensup olduğu dinin bilirkişilerin sözlerinden ayrılmayan kişilere genelde dindar deriz. Aynı toplumdaki insanların bazıların dindar bazılarında buna ters yada ortada olabileceği görülmekte. Dindarlık seviyesi neye göre belirlenir? Dindarlık bir seçim mi yoksa kişisel bir özellik mi? Nevrotizm nedir? İnsanlar karakteriyle mi doğar? Din adamı olmak için ne gerekiyor? Kadınlar erkeklere göre daha mı dindar? sorularının cevabını bilimsel olarak inceleyeceğiz.


Dindarlık bir seçim mi?

Bilimsel çalışmalar bir insanın inanç sistemlerine yatkınlığının ve dindarlık düzeyinin bir tercih değil, kişisel bir özellik olduğunu gösteriyor.

Dünyada pek çok insan dindarlık düzeyinin bir tercih olduğunu düşünüyor. Bireyci kültürün egemen olduğu Batı, bugün kişisel özgürlüklerin vazgeçilmezliğini savunuyor.

Bu kültürel altyapı, doğal olarak inanç sistemlerini ve dindarlığı da etkisi altına alıyor. Örneğin Amerikalı Hıristiyanlar herkesin kendi maneviyat düzeyini belirlediği fikrine sıcak bakıyor.

Bu kültürün içinde yoğrulmuş olan Amerikalılar, herkesin dindar ve inançlı olma potansiyeli taşıdığını kabul ediyor ve bunun için yapmaları gereken tek şeyin, bu yönlerini keşfetmek ve manevi ihtiyaçlarına öncelik vermek olduğunu düşünüyor. Peki bu doğru mu?


Nevrotizm nedir?

Bu görüşle örtüşmeyen bir diğer bakış açısı ise, dindarlığın insandan insana değişen diğer kişilik özellikleri gibi genetik bir kökenli olduğu yönünde. Örneğin nevrotizm (neuroticism) özelliği.

Nevrotizm, kaygı, kuruntu ve olumsuz duygular beslemek olarak tanımlanan bir özelliktir. Bazı insanlarda bu özellik belirgindir. Bunları hemen hemen her şey endişelendirir ve bardağın hep boş tarafını görürler.

Bazı insanlarda ise bu özellik zayıftır; hiçbir şey için kaygılanmaz ve heyecanlanmazlar.

Ya da “yeni tecrübelere açıklık” (openness) özelliğini ele alalım. Bu da başka bir temel kişilik özelliğidir. Bunlar belirsizlikten rahatsız olmazlar ve yeni fikirleri keşfetmek onlara cazip gelir. Oysa bazılarında bu özellik zayıftır; tercihleri kesinlikten yanadır ve yeni şeyler onları heyecanlandırmaz.


İnsanlar karakteriyle mi doğar?

Kişilik ile ilgili yaygın görüş şudur: İnsanlar kişilik özellikleriyle birlikte doğarlar ve hayatları boyunca da bu özellikleri taşırlar. Bir başka deyişle, kişiliğinizi siz seçmezsiniz. Tabi ki bazı şeyleri değiştirebilirsiniz; ki çoğumuz değiştiriyoruz.

Örneğin, çok içe kapanık bir insan, kariyerinde ilerlemek ve/veya yeni insanlarla tanışmak için kendini zorlayarak dışa dönük bir yapıya dönüşebilir. Ama yine de temel özellik yerinde durmaktadır; çekingenler her zaman dışa dönük olmakta zorlanacak; nevrotikler de endişelerini dışarıya belli etmemek için fazladan çaba harcayacaktır.

Kültürel psikoloji öğrencilerinin çoğu, dindarlığın bir kişilik özelliği olmadığını, inançlı olmanın kendi tercihimiz olduğunu savunur. Bir kısmı dindarlığın küçük bir bölümünün kişilikten kaynaklanabileceğini kabul ediyor ama çoğu bu fikre sıcak bakmıyor.

Batılı olmayan kültürlerde böyle bir sorun söz konusu değil. Onlar bazı insanların doğal olarak dindar olduğunu kabul ediyor.

Peki, bu görüşü destekleyecek kanıt var mı?

Bilişsel psikoloji (cognitive psychology) alanında yapılan araştırmalar inançlara yatkınlığın veya dindarlığın bir kişilik özelliği olduğunu destekliyor.

Örneğin, insanlar, doğal olarak, başkalarının düşünce ve duygularını hissetme veya hayal etme konusunda farklılık gösterir. Buna zihin kuramı deniyor (Theory of Mind-ToM) ve ne yazık ki insanlar bu yetenekleri üzerinde kontrol sahibi değildir; beyinin kurgusu da bu şekildedir.

ToM ile ilgili kişilik ölçütleri dindarlık ve “ruhanilik” konusunda da güvenilir göstergeler. ToM değerleri yüksek olan kişiler (empati yapabilenler) genellikle dindarlığa daha yatkın oluyor veya inanca dayalı  konulara daha açık oluyor.

Düşük ToM değerine sahip kişilerde ise bunun tam tersi geçerlidir.


Kadınlar ve otistikler farklı

Benzer olarak, otistikler nöro-tipik insanlara kıyasla ateist olmaya daha yatkın oluyor. Otizmin bir özelliği de ToM değerinin düşük olması; yani empati yeteneğinin gelişmemiş olması.

Bu insanlar başkalarının düşüncelerini, duygularını, amaçlarını belirlemede ve hayal etmede becerikli değiller. Bu sebeple de duyguları ve amaçları olan bir Tanrı veya başka bir ilahi varlığı hayal etmede güçlük çekiyor olabilirler.

Kadınlar inanç sistemlerine erkeklere oranla daha yatkın. Kadınların aynı zamanda ToM değerleri daha yüksek.

Yani kadınlar, başkalarının düşünce ve duygularını algılamakta daha becerikli oldukları gibi, spiritüel konulara daha fazla zaman ayırırlar.


Din adamı olmak için ne gerekiyor?

Bazı insanlar doğuştan daha ruhanidir ve dindar olmaya daha yatkın olabilir. Büyük bir olasılıkla bu insanlar, din adamı olmak gibi yüksek seviyede maneviyat gerektiren işlerde başarılı olurlar.

Doğuştan yatkın olmasa da bu yolu izlemek isteyen başkaları da çıkabilir ancak onların daha fazla çaba harcaması gerekecektir.

Kaldı ki doğuştan manevi duygulara sahip olmayanlar, dini sistemlerden uzak bir yaşam sürdürmek istiyor olabilirler.

Tıpkı sanata eğilimi olmayan, ancak zaten sanatı önemsemeyen insanlar gibi. Onlar başka konularda daha becerikli olabilirler ve sanat konusunda başarılı olmak gibi bir niyetleri de yoktur.

Hatta, çoğu ateist, spiritüel ihtiyaçlarının olmadığını ve bu tür sorularla zaman harcamak istemediklerini belirtiyor.



Ayrıca bakınız


Kaynaklar

  • https://www.psychologytoday.com/blog/more-mortal/201604/is-spirituality-choice
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.