DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

En iyi veri belleği DNA mı yoksa MolBits mi?

En iyi veri belleği DNA mı yoksa MolBits mi?

Bilgisayar sistemleri temelde 0 ve 1 üzerine kurulmuştur. Şimdilerde veri belleği üzerinde 2 farklı gidiş var. Biri DNA’nın 4’lü sistemi, diğeri ise Organik moleküllere işlenen MolBits. Bu yazımızda yeni veri depolama kod sistemi olan DNA ve MolBits hakkında kısa bilgiler bulabileceksiniz.


En iyi veri belleği DNA mı yoksa MolBits mi?

İnsanların ürettikleri, gönderdikleri ve kaydettikleri veri yığınları günden güne büyüyor. Tahminlere göre 2021 yılında İnternette her saniyede 106.000 Gigabayt veri hareket edecek. Bunların büyük bir kısmı kaydedilirken, birçoğu
da yıllar sonra ulaşılabilir olacak.

Sabit disk veya manyetik şeritler artık sınıra yaklaştılar. Nitekim bunlar gerektiği kadar dayanıklı olmadıkları gibi verilerin depolanması için de fazla enerji harcıyorlar.

Harvard Üniversitesi kimyacıları bu yüzden yeni bellek yöntemleri arayışına girdiler. Brian Cafferty, George Whitesides ve Michael Fink tarafından geliştirilen konsept, sabit disk olmadan çalışıyor.

Kimyacılar, bilgileri kodlamaya, kaydetmeye ve okumaya izin veren organik molekül karışımlarıyla çalışıyorlar. Konsept ikili bellek koduyla geliştirilmiş. Halihazırdaki bellekler bilgileri sıfır ve birlere çevirerek bir kod üretiyorlar.

Yeni bellek teknolojisinde ise belli başlı bir molekül kullanılıyor. Molekül bulunduğu zaman birle, yoksa sıfırla okunuyor. Bu molekül karışımıyla böylece kimyacılar kod olarak kaydedilebilen ve okunabilen bir motif oluşturabiliyorlar.

Bu kodlamaya ise “MolBits” adı verilmiş. Veriler bir laboratvuar robotunun yardımıyla yazılıyor. Robot molekül karışımının, mikroskobik boyutta damlacıklarını taşıyıcı bir malzeme üzerine aktarıyor. Bu molekül noktacıkları ise
yüzeyde sabitleniyorlar. Burada özelliklerini değiştirmeyen sabit moleküller söz konusu olduğu için bellek medyası son derece sağlamdır diyor araştırmacılar.

Kimyacılar binlerce yıllık dayanırlıktan söz ediyorlar ve yeni bellek medyası depolama sırasında enerjiye ihtiyaç duymuyor. Moleküler depolamanın en önemli avantajı da bu, sadeci bellek süreci ve verilerin okunması için enerji gerekiyor.

Araştırmacılar MolBits’in sadece klasik bellek yöntemlerinden değil DNA bellekleri gibi yeni teknolojilerden de daha üstün olduğunu söylüyorlar.

DNA bellekleri, Adenin, Guanin, Sitosin ve Timin olarak bilinen dört nükletin bazlarının verileri kodlanıyor ve bu genetik kodlama için ana çatılar. DNA bellekleri de son derece sağlam bellek medyaları olmalarına rağmen kodlama çok zahmetlidir ve MolBits’e kıyasla çok daha uzun sürüyor.

Ve teknoloji henüz çok yeni olmasına rağmen yakında seri üretime geçilebilir diyor uzmanlar. Nitekim veri taşıyıcıların üretimi veya verilerin okunması için araştırmacılar kimya laboratuarlarında uzun zamandır kullanılmakta olan teknolojilerden yararlanabilecekler.

Microsoft 2028 yılına kadar DNA kodlamaya geçeceğini bildirmişti. Bakalım yeni veri bellek sistemlerinde hangi taraf daha hızlı çıkacak.



Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.