Esnemenin vücudumuza ne etkisi var? Esnemek yararlı mı? Zararlı mı?
2 bin 500 yıldan beri Esnemek bir çok bilim insanın kafasını kurcalayan konulardan biridir. Esnedikten sonra bir başkası da esnemeye başladığını bir çok araştırma videolarında izlemişsinizdir. Peki insan neden esner? Esnemenin nedeni nedir? Esnediğimizde vücudumuz bize bir şeyler mi anlatmaya çalışıyor? Esnemenin vücudumuza ne etkisi var? Esnemek yararlı mı? Zararlı mı? Esnemek vücutta hangi fonksiyonu görüyor? Bilim bu konuda neler diyor? Toplu olarak esneme neden olur? Esneme bulaşıcı mı? Yazımızda bu soruların cevabını vermeye çalışacağız.
Esnemenin vücudumuza ne etkisi var? Esnemek yararlı mı? Zararlı mı?
Esnemek (Yawn) deyince spor aklınıza gelmesin. Bizim bahsettiğimiz, yorgunluk yada sıkılma gibi durumlarda, ağzımızın geniş şekilde açılmasıdır. Binlerce yıldır bunun bilimsel karşılığı tam olarak açıklanmış değil. Esneme konusunda yeni teoriler acaba ucu bilinmeyen esneme hakkında kesinlik verebilecek mi? Yazımızda buna değineceğiz.
Maryland Üniversitesi psikologlarından Robert Provine, 1980’li yıllarda, esneme hakkında, ilk çalışmaya başladığında, bilimsel kaynakların buna bir anlam veremediğini, hakkında en az bilgisi olunan insan davranışı tanımlaması olarak not etmişti. Aradan 30 yıldan fazla geçti ve o kadar çok olası neden var ki hala, esnemenin nedeni şudur denemiyor.
Tarihsel olarak Esneme hakkında ilk çalışmayı, Yunan doktor 2 bin 500 yıl kadar önce Hipokrat yapmıştır. Hipokrat, esnemenin nedeni olarak, ateşli hastalığa sahip kişilerin, içindeki kötü havayı dışarı atmak, temiz havayla değiştirmek için yaptığını söylüyor. 1900’lü yıllara kadar Avrupa bunu böyle kabul etti.
Robert Provine daha önce Esnemenin nefes almayı kolaylaştırması, vücuttaki karbondioksit atılımını sağlamak ve bir anda daha çok oksijeni almak için olduğu teorisini araştırdı. Bunun için gönüllü olarak insanlara, karışım gazlar verildi, ama esneme yapmadıkları görüldü.
Esnemenin olası nedenleri ise uyku hali ve can sıkıntısı olarak düşünülmüştür. Ama bu her zaman geçerli olarak kabul edilmedi.
Neden esnediğimize dair en bilimsel destekli teori, beyin sıcaklığının düzenlenmesi olabilirdi. 2014 çalışma yayınlanan 120 kişilik bir deneyde, kış aylarında daha az esnedikleri gözlemlendi. Fakat tam olarak esnemenin nedeni bu değildi.
Esnemenin nedeni Beynin yüksek enerjiden düşük enerjiye geçmesi mi?
Esneme halinde vücutta neler olduğu hakkında bilimsel bir inceleme de yapıldı. Yorgun biri Esneme esnasında, kalp atışı hızı bir anda yükselir. Durgunluk halinden bir anda uyanıklığa geçer. Esneme ile vücut sanki durum değişikliği yapar gibi duruyor. Bunu destekleyen durum ise, yatmadan önce esneme halleri ve egzersiz sonrası tempodan sonra, dinlenme esnasına geçerken esnemek gibi. Bilim insanlarına göre bu durum, beynin yüksek enerjiden, düşük enerjiye geçme halindeyken olduğunu söylüyor. Fakat her kişi de bu durum gözlemlenmediği için, esnemenin nedeni budur da diyemiyoruz.
Esnemenin nedeni fazla ısınan beyni serinletmek mi?
New York Üniversitesi’nden Andrew Gallup, Esnemenin nedeni ile ilgili yeni bir teori geliştirdi. Gallup’a göre esnemeyi beyin tetikliyor. Beyin ısındığı zaman, komut vererek, çeneyi geniş bir şekilde açtırıp, kanın kafada daha dolaşımını hızlandırarak, ısınmaya karşı koruma sağlıyor. Çenenin daha fazla açılmasıyla çok oksijeni içeri çekiyor. Çekilen büyük miktarda oksijen ise, sinüs boşluklarına dolarak beynin serinlemesini sağlıyor.
Aslında gayet mantıklı gibi gözüküyor. Çünkü beyin çalışıyorken, enerjinin dörtte birini harcayan, en çok enerji tüketen organlardan biri. Göz açık kaldıkça, beyin arkada çalışıyor. Eğer beyni kapatma modu yani, uyku moduna çekmez isek, beyin ısınmaya başlıyor. Gece boyunca, sabahlara kadar çalışan, uykusuz kalan bir çok kişide esneme görülüyor. Hatta uykusuz geçen gece sonunda, uyuklayıp, beynin soğumasına yeterli zaman ayırmadığında, kalkıp tekrar işe koyulduğunuzda tekrar tekrar esneme hali olur. Yeterli uyumamak da esneme nedeni olarak da bu teoriye göre olabilir.
Andrew Gallup, bu teorisini bir araştırma yaparak ispatlamaya çalıştı. İnsanları esnerken, vücut sıcaklıklarına göre değerlendirme yapacaktı. Normal koşullar, oda sıcaklığında ve günde 6 ile 8 saat uyumuş insanların neredeyse yüzde 48’i esniyor. Gallup, esneyen bu kesimin kafasına soğuk bir bez ile, beyin sıcaklığını düşürmüş. Sonuç şaşırtıcıydı. Yüzde 48 olan oran yüzde 9’a düşmüştü.
Bir diğer araştırmasını ise ağızdan ve burundan soluma yapan insanların esneme oranlarıydı. Ağızdan solunum yapan kişiler esnerken, burundan soluma yaptıklarında, esneme neredeyse hiç olmuyordu. Ağızdan hava direk soluk borusundan geçerken, beyin sıcaklığına pek etki etmiyor, burundan solurken alınan hava ise sinüs boşluklarını doldurup, beynin soğumasına yardımcı oluyordu.
Andrew Gallup bu araştırmaları yaparken, bir saat arayla devamlı esneyen iki kadın, ondan yardım almak için başvurmuştu. Gallup için çok iyi bir çalışma olacaktı. Kadınlardan biri, Gallup’un çalışmalarını okumuş, beyni soğutmak hatta tüm vücudu soğutmak adına içi buz dolu küvete bile girdiğini, ama sorunun düzelmediğini söylüyordu. Gallup, esneme krizine giren bu kadınlardan, esneme krizi öncesi bir termometre ile ağız sıcaklıklarını ölçmesini istedi. Esneme sırasında vücut sıcaklığı yüksekken, esneme sonunda normal vücut sıcaklığı 37 dereceye düşüyordu. Gallup’un teorisini bu olay destekliyordu.
Fakat Gallup’un esnemenin nedeni budur dediği teori, anne karnındaki fetüs’ün esnemesini açıklayamıyor.
Bilim insanları Gallup’un beyin sıcaklığını doğrudan ölçmediği için, araştırmalarının yetersiz olduğunu söylüyor.
Robert Provine, Gallup’un teorisine sıcak bakıyor. Bebeklerde esnemenin yetişkinlere göre daha önemli olduğunu, akciğer gelişimini desteklediğini düşünüyor.
Esnemek iletişim kurmanın bir yolu mu?
Bazı araştırmacılara göre, ilk insanların birbirleriyle iletişim kurması için esnediğini, sonrasında insandan insana geçerek, ilkel bir iletişimin kalıntısı olarak görülüyor. Çünkü bunu destekleyen, ilginç bir sosyal olay var.
Karşınızda biri esnediğinde, sizde muhtemelen esnersiniz. Hatta bir topluluğun önünde esnendiğin de, yüzde 50’den fazla kişinin esnediği gözlemlendi. Bununla ilgili bir çok video izlemişsinizdir.
ilkel zamanlarda insanların, esneme yaparak uyku saatini belirlemek için bu tip bir iletişim kurduğu düşünülüyor.
Bern Üniversitesi’nden Christian Hess, esnemenin, herkesin eşzamanlı olarak uyumasını sağlayan bir sinyal görevi gördüğü konusunda hem fikir. Ayrıca Hess, herkesin aynı anda yatıp, aynı anda kaldığında, ertesi günkü iş verimliliğin yüksek olacağını söylüyor.
Fakat şempanzelerde, kuşlarda, köpeklerde ve atlarda da karşılıklı esneme görülebiliyor. Bu yüzden esnemenin nedeni ilk insanlardan gelen bir özellik gibi durmuyor.
Stres Esnemenin nedeni mi?
Çok stresli iseniz, heyecan dorukta ise Esneme görülebiliyor. Yarış öncesi sporcular, konsere çıkan müzisyenler, sınava giren öğrencilerin Esneme sebepleri stresten kaynaklı olduğu düşünülüyor. Esnemek, beynin dikkatini arttırıp, otomobillerdeki gibi ara gaz vererek, beynin hızlıca toparlanmak için olabileceği söyleniyor.
Grup içinde de esneme olayı olduğunda, bulaşıcı gibi, diğerine geçmesi, herhangi bir tehlikeye karşı beyin dikkatini toplayıp, tekrar uyanık hale geldiği söyleniyor. Esneme bulaşıcı derler ama bunu ispatlayan herhangi bir açıklama yoktur.
Fransız araştırmacı Olivier Walusiski, esneme yapıldığında, beyin etrafındaki omurilik sıvısının yükseldiğini ve bunun da sinir hücrelerinin aktifliğini arttırdığı görüşünde.
Şimdiye kadar esneme için kesin şu nedendir diyemiyoruz. Çoğu önerilen teori ortaya çıkmış ve incelenmiştir. Fakat bu teorilerin hala eksikleri var.
Kaynaklar ve Dış Bağlantılar
- National Center for Biotechnology Information, U.S. National Library of Medicine | İnsan esnemesinin psikolojik nedenleri