DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

GDO neden yasak değil?

GDO neden yasak değil?

Genetiği değiştirilmiş ürünlere verilen kısa ad olan GDO bir çok üründe daha fazla mahsül vermek için kimyasal olarak yapılan işlemler halen devam ediyor. Bir çok sağlık uzmanı GDO zararlıdır, uzak durun diyor. GDO neden yasak değil? kesin bir kanıt yok mu? Yazımızda cevapları bu işin uzmanı Prof. Dr. Ignacio Chapela’nın GDO hakkında görüşlerinde bulabilirsiniz. Ayrıca GDO’nun zararları, GDO hakkında yapılan bilimsel araştırmalar ve GDO’lu ürünlerin neden kullanılmaya devam edildiğini öğrenebileceksiniz.


GDO neden yasak değil?

Orjinal adıyla GMO (genetically modified products), Türkçe olarak da genetiği değiştirilmiş organizmalar yada ürünler yani kısaca GDO hakkında bilim adamları halen kesin konuşamıyor. Bunun nedenlerini gene bir uzman cevap verebilir.

Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü ve Eğitim Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, UC Berkeley Üniversitesi Mikrobiyal Ekoloji Laboratuvarı’nın kurucusu Prof. Dr. Ignacio Chapela’yı konuk ederek, onun GDO hakkında araştırmalarını sormuştu.

Genetiği değiştirilmiş mısırdan yerel mısır türlerine transgenik DNA geçişi olduğunu gösteren çalışmalarıyla tanınan Chapela, ‘‘GDO Araştırmaları ve Üniversitelerin Ticarileştirilmesi’’ konulu bir konferans da vermişti. Bu konferansta öne çıkanları ve GDO hakkında gelişmeleri yazımızda özetleyeceğiz.

GDO’lu ürünler organikleri de etkiliyor

Chapela, GDO’nun insan sağlığı üzerindeki etkilerinin hala tam olarak bilinmediğini çünkü laboratuvarda GDO’lu ürünlerin hiçbir zaman insanlar üzerinde denenmediğini; ancak fareler ve maymunlar gibi modeller üzerinde yaptıkları deneylerde, bu ürünlerin birçok organa hasar verdiğini ve özellikle bağışıklık ve üreme sistemlerine ciddi zararları olduğunu gözlemlediklerini belirtti.

Chapela, bu konudaki makalesinin birçok kişide büyük bir umutsuzluk yarattığını söyleyerek bunun nedenini şöyle açıkladı: İnsanlara vücutlarında bir problem olabileceğini gösteriyor ama bundan nasıl kurtulabilecekleri sorusuna yanıt veremiyorsunuz.10 yıldır üzerinde çalışmalar yapıyorsunuz, buna rağmen hala tam olarak bilmediğinizi söylüyorsunuz.

Chapela, GDO’lu ürün üretiminin yüzde 95’nin yalnızca Amerika, Kanada, Brezilya, Arjantin ve Hindistan’da olduğunu, ancak GDO’lu ürünlerin doğal süreçte organik ürünlerle etkileşime girerek mutlaka organik ürünlerde de değişime neden olduğunu ifade etti.

Örneğin Çin’de, bilim insanlarının 6 farklı nehirden aldıkları örnekler üzerinde yaptıkları çalışmalarda, DNA’sı değişime uğramış bakterilerle karşılaştıklarını ve bu bakterilerin antibiyotiğe direnç gösterdiğini gözlemlediklerini belirtti.

Chapela, birçok bilim insanın bu durumu insan sağlığı açısından yüzyılın en büyük tehditlerden biri olarak gördüğünü söyledi.

GMO yada GDO en çok Mısır da adı geçiyor

GMO yada GDO en çok Mısır da adı geçiyor


Biyoteknoloji GDO için kullanılıyor!

Buğday üretiminin ayrı bir önemi olduğunu belirten Chapela, Türkiye’nin buğday üretiminin öncü ülkelerinden biri olmasından ötürü bu konuda ayrı bir titizlik göstermesi gerektiğini belirtti ve Arjantin’deki buğday üreticisi çiftçilerin GDO’lu ürün üretimine savaş açtıklarını ve bu kararlarının nedeninin mısır endüstrisinin GDO’lu ürün üretimi sonrası yaşadıkları büyük kriz olduğunu ifade etti.

Chapela ayrıca birçok bilim insanının gerek devlet, gerek özel sektör, ve gerekse akademik çevrelerce baskı altında tutulduklarına da değindi. Bunun GDO üzerinde çalışmalar yapan bilim insanları için de fazlasıyla geçerli olduğunu belirten Chapela, son yıllarda bu baskının en çok biyoteknoloji üzerinde yoğunlaştığını ifade etti.

Bu nedenle biyoteknoloji üzerine çalışmalar yapan bilim insanları arasında ‘‘GDO’ya karşı bir soru, bir mesleğe bedel olur!’’ diye bir söz olduğunu söyleyen Chapela, bu konuda araştırmalar yapan birçok arkadaşının kariyerlerini kaybettiklerini ifade etti.

Chapela, II. Dünya Savaşı sırasında ABD, Kanada ve İngiltere tarafından ‘‘Manhattan Projesi’’ gibi projelerle nükleer silah üretmeleri için sıkıştırılan fizikçilerin, Hiroşima ve Nagazaki felaketlerine rağmen; kısa bir sürede hedeflerine ulaşarak inkâr edilemez bir başarıya imza attıklarını ancak biyoteknoloji için bu durumun geçerli olmadığını söyledi.

Chapela, biyoteknolojinin zararları içinde tarım, tıp ve enerji konusunda verdiği tüm vaatlerin boşa çıktığını ve bu açıdan biyoteknolojinin başarısız olduğunu düşündüğünü ifade etti.

Tarım sektörünün GDO’lu ürünlerden yakın bir zamanda vazgeçeceğini düşündüğünü söyleyen Chapela, GDO ile tarım sektörünün hiçbir yere varamadığını ve uzun vadede bakıldığında GDO ile verim artışı bile sağlanamadığının artık anlaşıldığını belirtti.

Chapela, bilim insanlarının bu çalışmalar doğrultusunda yeterince zaman ve emek harcadığını ve artık yüzlerini yeni bir
yöne çevirmeleri gerektiğini düşündüğünü ifade etti.



Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.