Kuzgunlar empati kurabilir mi?
Hayvanlarda empati özelliği var mı? Bu sorunun cevabını merak ediyorsanız en zeki kuş denince akla gelen Kuzgunlar üzerinde yapılan bilimsel araştırmayı okumanızı tavsiye ederiz.
Kuzgunlar empati kurabilir mi?
Kuzgunlar üzerinde yapılan bilişsel bir deneyde olumsuz duyguların diğer hayvanlara daha hızlı bulaştığı gözlendi. Olumlu duyguların yayılma hızı daha yavaş.
Mayıs tarihinde Proceedings Of the National Academy of Science isimli bilim dergisinde yayımlanan bir araştırma makalesine göre bir kuzgun, diğer bir kuzgunun beğenmediği bir yiyeceğe gösterdiği tepkiden etkilenerek, önündeki yiyeceğe olan ilgisini kaybediyor. Yazı kuzgunların olumsuz duyguları fark ettiğini ve hatta paylaştığını öne sürüyor.
Itacadaki SUNY Politechnic Institute’dan Psikolog Andrew Gallup, araştırmanın çok önemli bir olguyu ortaya çıkarttığını şöyle ifade ediyor: “Kuzgunların iyi birer problem çözücü olduğunu biliyorduk, fakat kuşların beyinlerinin çalışma şekline ışık tutan bu araştırma, sosyal zekâlarını da ortaya koyuyor.”
Kuzgunlar ve empati
Kuzgunlar zeki hayvanlar listesinde olup, empati kurabildiklerini düşündüren bazı davranışlarda bulunabiliyor. Örneğin arkadaşlarını teselli ettikleri izlenimi uyandırabiliyorlar. Viyana Üniversitesi’nden bilişsel etolog (doğal ortamında hayvan davranışını inceleyen kişi) Thomas Bugnyar ve arkadaşları, hayvanların duygu alışverişinde bulunup bulunmadığını merak etti.
Çünkü diğerleri için bir şey hissedebilmek için, onlar gibi hissetmek gerekiyor.
Fakat bir hayvanın ruh halini ölçmeye çalışmak doğrusu ustalık istiyor. Bilim insanları, bunu yaparken genelde davranışsal ya da psikolojik ipuçlarına güvenir. Daha zor olansa, bir hayvanın ruh halinin diğer hayvanlar üzerindeki etkisini değerlendirmeye çalışmak.
Aynı duygulardan kaynaklanan benzer davranışlar, sadece mimikten ibaret olabilir. Bardağın dolu tarafı mı, boş
tarafı mı?
Kuzgunları anlayabilmek için, araştırmacılar birkaç deney hazırladı. Bu deneylerde kuşların tarafsız, yansız uyarıcılara verecekleri olumlu ya da olumsuz tepkiler izlendi.
Arılardan, domuzlara dek birçok hayvan üzerinde yürütülen bu bilişsel deney, temelde bardağın dolu tarafından mı yoksa boş tarafından mı baktığımızı sorguluyor.
Çiftler halinde deneye tabi tutulan 8 kuzguna ilk aşamada birinde peynir olan ve diğeri boş olan iki kutu gösterildi. Kuşlar kutuların yerlerini öğrendikten sonra eğitim esnasında kullanılmayan başka bir yere üçüncü bir kutu konuldu. Kuşun, kutunun dolu olup olmadığına göre takındığı tavır, bilişsel açıdan iyimserlik veya kötümserlik olarak yorumlanıyor.
İkinci aşamada, bir çift kuştan bir tanesine aynı anda hem çiğ havuç hem de kuru köpek maması verildi ve sonra bunlardan biri alındı. Kuru köpek mamasıyla kalan kuşlar başlarını ve vücutlarını hareket ettirerek tepki verdi.
Çiğ havuçla kalanlar ise daha huysuz ve ilgisiz davrandı, hatta başka bir yerde eşelenmeye başladı. Bu esnada diğer kuş ise araştırmacıyı ya da sunulan yiyeceğin ne olduğunu görmeden, olan biteni ayrı bir bölmeden izledi.
Olumsuz duygular bulaşıcı
Sonra bu iki kuş da aynı bilişsel deneye tabi tutuldu. Gözlemci kuş, içinde ne olduğunu bilmediği kutuya, daha önce neşeli olduğunu gördüğü eşine çok benzer bir tepki verdi. Fakat eşinin huysuz ve ilgisiz olduğu gören kuşun içinde ne olduğunu bilmediği kutuya yaklaşması iki kat daha uzun sürdü.
Araştırmacılara göre, gözlemci kuşun ilgisinin az olması, eşinin hayal kırıklığından etkilenmesiyle bağlantılı. Her kuş, yarısı iştah açıcı yiyecekle ve yarısı istenmeyen yiyecekle olmak üzere, 4 kez deneyden geçti. Gallup’a göre ilginç olan, olumsuz davranışların bulaşıcı olması fakat olumlu davranışlarda buna rastlanmaması. Bunun nedeni, olumsuz davranışların daha kolay izlenebilir olması çünkü hayvanlar çevrelerindeki olumsuzluklara daha duyarlı.
Kuzgunlarla ilgili bu araştırmada, duyguları ve sosyal davranışları incelerken ilk kez bilişsel deney kullanılmış oldu. Viyana Üniversitesi’nden psikolog Jessie Adriaense’e göre, duygular davranışlarımızı şekillendirmede çok önemli, fakat hayvanları nasıl etkilediği ile ilgili birçok bilinmeyen var ve onları anlayabilmemiz için duyguları daha derinlemesine araştırmalıyız.