Hipnoterapi nedir? Hipnoz Nasıl yapılır? Yararlı mı Zararlı mı?
Hipnoz bir sahne gösterisi mi yoksa gerçekten tıbbi bir araç mı? Hipnoterapi nedir? Hipnoz Nasıl yapılır?Hipnoz Yararlı mı Zararlı mı? sorularının cevabı için okumaya devam edin.
Hipnoterapi nedir? Hipnoz Nasıl yapılır? Yararlı mı Zararlı mı?
Hipnoza benzer kullanılan alternatif tıp yöntemlerinden biri olan Hipnoterapi, bir semptomun ilk ortaya çıkışında rol oynayan belirli ayrıntıları anlamak ve düzeltmek için tamamen bilinçaltıyla çalışmanın bir metodudur.
Hipnoterapi kişinin bilinçaltına girip, problemlerin tetiklenmesine yol açan sorunu değiştirmektir.
Hipnoz daha çok kişilerin yada bir kişi gruplarının, telkin yada odaklandırma ile geçici bir süre bilinç altına indirip kontrol etmektir. Hipnozun içinde bakış, söz ve düşünce çok önemlidir. Kişinin yada grubun dikkatini bir noktaya yoğunlaştırarak, bilinç altını ortaya çıkarmaktır. 7 den 77’ye herkes aslında hipnoza yabancı değildir. Günlük hayatta bazen gözün dalması, oyun oynarken çocuğun dalmaları, TV izlerken donmalar, sevdiğiniz bir kişinin konuşmasını dinlerken pür dikkat bakmak örnek gösterilebilir.
Hipnoterapi ise hipnoz mantığı ile tamamen ruh sağlığı problemlerini ve buna bağlı yaşanan fiziksel problemleri gidermeyi sağlayan Alternatif Tıp yöntemidir.
Hipnoz sırasında herşeyin farkında olan kişi istemediği bilgileri hipnoterapiste vermeyebilir. Hipnoz olan kişi bilinçaltı uyanık ve söylenenleri duymaktadır. Fakat vücut dinlenme halindedir. Hipnoz normal uyku değildir. Hipnozdan uyanamamak ya da çıkılamıyor gibi bir olay yoktur.
Hipnoz sırasında yapılan psikolojik terapi olan Hipnoterapi yapacak olan kişinin psikolog ya da tıp doktoru olmasına dikkat edilmelidir.
Hipnoterapi ne kadar sürer?
Süre seanslarla ayrılır. Seansların kaç tane olacağı ise, soruna, hipnoterapiste göre ve ona duyulan güvene göre, kişinin özelliklerine, kişinin yaşam ortamı ve çevresine göre değişiklik kazanmaktadır.
Uzmanlar tedavi başladıktan sonra en az arka arkaya 3 seans başlanmalı ve uzun süreli araların verilmemesi gerektiğini söylemektedir.
Hipnoterapi hangi sorunlarda kullanılır?
Hipnoterapi ile, Duygu durum bozuklukları, depresyon, endişe kaygı bozuklukları, panik atak, Alkol Madde Bağımlılığı, Sigara Bağımlılığı, bedensel sinir bozuklukları, yeme bozuklukları (Anoreksia ve Bulumia Nervoza), öfke sorunları, aşırı şişmanlık, Cinsel iktidarsızlık ve erken boşalma, takıntılı durumlar, yatağa işeme, titreme, kekemelik ve tikli kişiler, sınav telaşı ve endişesi, dikkat dağınıklığı ve unutkanlık, utangaçlık, Antisosyallik (Sosyal fobi), Çoğul Kişilik Bozukluğu , şok sonrası felç geçirme, parmak emme ve tırnak yeme, saç yeme, Kilo alma ve verme, Konsantrasyon bozukluğu ve dikkati artırma, Motivasyon, Özgüven bozukluğu gibi bir çok sorunda başarı sağlanmaktadır.
Doğumdan Önce Hipnoterapi yapılır mı?
Dünyada hipnoterapiyi en sıklıkla psikologlar, diş hekimleri ve üçüncü sırada ise %25 sıklıkla Kadın doğum uzmanları tarafından uygulamaktadır. Kadına özgü sağlık problemlerinin pek çoğunda psikolojik etmenler yer aldığı için hipnoz tedavisi ile ilaçlar veya cerrahi ameliyatlara gerek kalmaksızın pek çok problemler çözüme ulaşabilmektedir.
Hipnoterapi ile 15 dakikada felçten kurtuldu!
Şubat 2017’de Şanlıurfa’da yaşayan Üniversite sınavına hazırlanan 20 yaşındaki Turan Özekinci, 15 dakika süren tek seanslık ‘hipnoterapi’ tedavisiyle iyileşti.
Geçirdiği trafik kazasında girdiği şok ile kısmi felç geçiren iki gözü de görmeyen ve konuşamayan Turan Özekinci, babası tarafından son çare olarak daha önce tecrübesi bulunan Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri Polikliniği’ndeki Psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Asoğlu tarafından kontrol edildi.
‘Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu‘ teşhisi konuldu. 15 dakikalık bir Hipnoterapi ile sapasağlam olarak ayağa kalktı ve görmeyede başladı.
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Asoğlu, Şoka giren Turan’ın çift kimliğe büründüğünü söylüyor. Hipno terapi ie bunu tek kimliğe düşürerek tek seansta bu işi başardığından mutlu olduğunu açıkladı. 2 bine yakın hasta tedavisi yaptığını ve bu tip rahatsızlıklarda kesinlikle hastanelerin psikiyatri bölümlerine gitmenizi öneriyor. Özellikle korku ile yaşanan kişilik kimlik sorunlarının ve şok ile yaşanan fiziksel sorunların düzeltilebileceğini söylüyor.