Japonların 3D yazıcı kullanmadan elle yaptıkları “sahte yemek” sanatı
Japonların 3D yazıcı kullanmadan elle yaptıkları “sahte yemek” sanatı
Herhangi bir teknolojik alet kullanmadan elle “sahte yemekleri” kataloglara bakarak hazırlıyorlar. Japonya’da artık son yüzyılda restoranların önündeki vitrinlerde bu sahte yemeklerden çok var. Dışarıdaki müşteriyi cezbeden bu maketler, hayatını bu işe adayan Usta kişilerin ellerinden geçiyor.
Elleriyle çalışan, gerçekliği bozduğu için hiçbir teknolojik alet kullanmadan yapılan bu “sahte yemekler” bir nevi usta-çırak ilişkisi ile uzun zamandır devam ediyor. Bir önceki versiyonlarında balmumu kullandıklarını söyleyen ustalar, şimdi silikon ve plastik kullanarak daha canlı bir görünüm sağlıyorlar.
Kesilen ve fırınlanan parçalar, fırınlara sokulup üzerileri tıpkısının aynı gibi boyanıp, vernikle göz alıcı hale getiriliyor.
Atölye Çalışanları siparişlerini müşteri tarafından gönderilen kataloglar üzerinden birebir aynısını yapıyor. Sıkıntı ise bazen porsiyonlar birebir tutmuyor. Fakat Müşteri bu konuda bilinçli olduğu için pekte sorun gözükmüyor.
1920’lerde Japonya’da Tıp öğrencileri eğitimi için Vücut organları yapmak için başlayan bu sanat, sonrasında restoranlara doğru kaymaya başladı. Bunun sebebi ise gelişen ekonomi ile köydekilerin şehire taşınmasından kaynaklanıyor. Köyden gelen kişiler şehir yemeklerine aşina olmadığı için, retoranlar vitrinlere günlük yemeklerin sahtesini yaparak tanıtmaya başladı.
Bu işin en eskilerinden biri de 79 yaşındaki Noriyuki Mishima, neredeyse 60 yıldır “sahte yemek” (fake food) yapıyor. Onun en çok sevdiği sahte yemek ise pişmiş etler. Noriyuki’ye göre en zor yapılan sahte yemek taze yiyeceklerin olduğu ve canlı renklerini tutturmanın ise çok zor olduğunu söylüyor.
Bu yapılan sanatın ürünleri çokta ucuz değil. Parçasına göre 500 dolara kadar çıkabiliyor. Kiralama yapılması var ama oda 50 dolar civarında.
İlginç ustaları izlemek istiyorsanız aşağıdaki videoyu tıklayabilirsiniz.
İyi Seyirler.