DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kadın beyni erkek beyninden daha çok mu çalışır?

Kadın beyni erkek beyninden daha çok mu çalışır?

Kadın ve erkeğin işlevselliği ile ilgili klişelerin doğruluğunu araştıran beyin bilimi uzmanları, bu klişelerin yapısal
değil, çevresel etmenlerden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Kadın beyni erkek beyninden daha çok mu çalışır? Kadınların erkeklere göre daha iyi mi yönetir? Erkekler kadının çalışmasına nasıl bakar? Kadının iş hayatında nasıl bir etkisi var? Kadın erkeğe göre daha iyi bir lider mi? Kadın aklı mı erkek aklı mı etkili? sorularının cevabını yazımızda bilimsel çalışmalarla cevap vermeye çalışacağız.


Kadın beyni erkek beyninden daha çok mu çalışır?

“Kadının fendi, erkeği yendi” atasözünü bilirsiniz. Kadınların kurnazlıkta erkeklerden üstündürler anlamında kullanılan bir sözdür.

21. yüzyılın ilk çeyreğinde çeşitli ülkelerde kadınlar son derece önemli mevkilerde bulunuyor. Örneğin Güney Kore ve Tayvan’ın başkanları; İngiltere’nin, Bangladeş’in, Myanmar’ın ve Namibya’nın başbakanları; ABD Merkez Bankası ve Hindistan Devlet Bankası başkanları ve IMF Başkanı kadındır.

Erkeklerin dünyasında yükselebildiklerine göre belki de başarı artık kadınların elinde mi acaba?

Teknolojinin eşit şartlar oluşturduğu veya dengeleri bozduğu bu dönemde liderlerin duygusal zekaya sahip olmaları, rakip taleplerle başa çıkabilmeleri ve içgüdülerini iyi kullanabilmeleri gerekmektedir ki bunların hepsi de geleneksel anlamda bakıldığında kadınlara atfedilen özellikler.

Peki ya bu cinsiyet rollerinin ardında nörobilimsel bir temel var mı?

McMaster Üniversitesi, Pennsylvania Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi gibi saygın kurumlarda yapılan geniş çaplı araştırmalarda görüldüğü üzere erkek ve kadın beyni arasında bazı fiziksel farklılıklar var. Bu farklılıklar yapı, mevcut kimyasallar ve hatta işlevleri de kapsıyor. Örneğin erkeklerle kadınların beyinleri strese farklı tepkiler veriyor ve duygusal hatıraları farklı şekilde işliyor.

Ancak bu farklılıklar kolayca abartılabildiğinden beyin biliminin bize sunduğu daha önemli mesajlarını kaçırabiliyoruz.

Erkek ve kadın beyinleri arasında bulunduğu iddia edilen 4 cinsiyetçi klişeye yakından bakalım.


1. Kadınlar birkaç işi birden yapmada daha başarılıdır

Bu kuram, serebral korteksin sağ ve sol bölümlerini birleştiren bölümde, kadınlarda erkeklerinkine göre bağlantıların daha yoğun olmasına dayandırılır.

Bu da, bir bilginin beynin iki yarıküresi arasında daha etkin bir şekilde aktarılabilmesi anlamına gelir. Buna karşıt olarak erkeklerin beyninde de bir yarıküre içerisindeki ön ve arka bağlantılar genellikle daha sağlamdır.

Ancak aslında hiçbir beyin birden fazla işi aynı anda yaparken çok iyi bir performans sergileyemez; elde edilen performans, her bir işi tek tek yaptığımız takdirde başardıklarımızdan çok daha düşüktür.

120 erkeğin ve 120 kadının katıldığı bir araştırmada birden fazla işi aynı anda yapma durumunda erkeklerin % 77 oranında daha düşük performans sergilediği görülürken, bu oran kadınlarda % 66’ydı.

Bir işin sürekli olarak bölünmesi strese yol açarken, özellikle araba kullanma, uçak kullanma veya ameliyat esnasında güvenlik açısından tehlikeler yaratabilir.

Aynı anda birkaç iş yapmaya çalışmak yerine her işe ayrı ayrı ve sırayla odaklanmak daha iyi sonuç verir.


2. Kadınlar erkekler kadar rekabetçi olmadıklarından grup çalışmalarında daha başarılıdırlar

Bu kuramın dayandığı nedenlerden biri kadınlarda östrojen ve oksitosin etkisinin yüksek olması ve vücutlarındaki testosteron hormonunun erkeklerin beynindekine oranla daha az olmasıdır. Ancak beyindeki hormonlar kişiden kişiye göre değişebildiği gibi rekabet seviyesi de değişmektedir.

Stockholm Ekonomi Okulu’nda erkeklerin rekabetçi bir ortamda kadınlardan daha başarılı oldukları iddiasına ilişkin bir deney yapıldı. Deneyin amacı, cinsiyet farklılıklarının yapısal mı yoksa yalnızca kültürel nedenlerden mi kaynaklandığını araştırmaktı.

Testler, cinsiyet eşitliğinde 4. sırada yer olan İsveç’te yürütüldü. 7 ile 10 yaş arasındaki çocuklar geleneksel olarak kadınlar veya erkekler için uygun görülen aktivitelerde yarıştılar. Deney sonuçları, aktiviteler ne olursa olsun kızların da erkeklerin de eşit oranda rekabetçi olduklarını ortaya koyuyordu.

Ashton Üniversitesi’nden bilişsel nörobilimci Profesör Gina Rippon, yeni doğmuş bir erkek veya kız bebeğin beyinlerinin oldukça benzer olduğunu, beyin devrelerindeki en ufak farklılıkların bile biyolojiden değil, onlara yüklenen cinsiyet rollerinin damla damla birikiminden kaynaklandığını belirtiyor.

İnsanların beyinlerinin doğuştan bir konuda iyi, bir başka konuda kötü olabileceğini düşünmek, epigenetiğin (genleri etkili veya etkisiz hale getirebilen çevresel etkenler) veya beynimizin zaman içinde şekillenmesini sağlayan esnekliğinin hesaba katılmaması anlamına gelir.

Bize ‘doğal’ gelen, kendine güven gibi özelliklerin bile beynimize yerleşebilmesi için uygun yolaklara (pathways) ihtiyacı vardır. Beyin bu özelliği zaman içinde kazanır. Kadın psikolojisi ve erkek psikolojisinde de böyledir.


3. Kadınların duygusal zekası daha fazladır ve onlar, içgüdülerini kullanmada daha başarılıdırlar

Kadın ve erkek beyni arasındaki en büyük farklılıklardan biri orbitofrontal korteks ve derin limbik sistemdir.

Duyguları işleme ve ifade etmeyle ilgili bu sistemin yetişkin kadın beyninde daha büyük olduğu birçok araştırmada belirtilmiştir. Bu durum, kadınların duygularını dile getirmede ve etraflarındaki insanları anlamada daha başarılı olduğu inancını doğurmuştur.

Ancak empati ve merhamet gibi duygular, duruma veya şartlara göre değişebilir ve cinsiyet farklılıkları tamamen ortadan kalkabilir. Belçika’daki Liege Üniversitesi’nde yakın zamanda yapılan duygusal esneklik araştırmalarına göre kişilerarası ilişki yeteneği ve empati gibi duygusal zekâ bileşenleri, zaman içinde öğrenilebilen özelliklerdir. Öyle ki duygusal zekalarını geliştirmek isteyen üst düzey yöneticiler arasında iş yerlerinde rekabetçi bir avantaj kazabilmek için beyin bilimcileri ile çalışmak oldukça yaygın bir yaklaşımdır.

Elbette lider konumunda olan herkes farklı bir yaklaşım sergiler; ancak cinsiyet, bu farklılıkları açıklamakta yetersiz kalır. Cinsiyet farklılıkları konusundaki klişeleri araştıran beyin biliminin ortaya çıkarttığı bulgular, küçük farklılıklar içerir ama bunlar kesinlikle bu klişeleri destekleyici nitelikte değildir.

Önemli olan hem kadının hem de erkeğin yeteneklerini özgürce sergileyebilecekleri bir ortamı oluşturmaktır.

Kadın beyni erkek beyninden daha çok mu çalışır? | Kadının fendi erkeği yendi demek için  çok mu erken?

Kadın beyni erkek beyninden daha çok mu çalışır? | Kadının fendi erkeği yendi demek için çok mu erken?


4. Kadınlar erkeklerden daha iyi liderdir

Norveç’teki BI Norveç İşletme Okulu’nun yapıtığı bir araştırmada 3000 yönetici ile katılım sağlanarak, kadınların yöneticiliklerinin erkeklere oranla daha yüksek seviyelerde olduğu görüldü. Araştırmada lider vasıfları erkeklere oranla bayağı yüksekti.

Araştırmada katılımcı olan yöneticilerin hem kişilik çizelgesi, hem de iş hayatında baskın çıkan özellikleri karşılaştırıldı.

İnsiyatif alma ve net iletişim, sistematik yöneticilik ve amaçları belirlemek, değişik fikirlere ve yeniliklere açık olmak, sosyalllik ve destekleyicilik olmak üzere yönetici kategorileri belirlendi.

Kadınların erkeklere oranla her 5 kategorinin 4’ünde en yüksek puanları alarak üstün geldi.

Fakat kadınların erkeklere göre stres yönetimi daha zayıftı. Erkekler iş hayatındaki stres durumunu çok iyi yönetebiliyordu.

Kadınların duygusal dengesi, erkeklere oranla daha düşük çıkması bu araştırmanın sürpizlerinden sayılabilir.

Araştırmayı yürüten Profesör Oyvind Martinsen, kadınların erkeklere göre iş yerlerinden yenilik getirme konusunda ve etkili yönetim konusunda daha başarılı olduğunu söylüyor. Aynı zamanda kadınlar iş yerindeki hiyerarşiyi bozmayarak, yönetici rollerini daha uygun dağıtabiliyordu.

Fakat halen kadınlar bu konuda erkekleri ispat etmiş değil.

Dünya Ekonomisinin en büyüklerinden biri olan ABD’de yapılan bir araştırma ise kadın yöneticilere halen erkekler tarafından baskı olabileceği görülüyor. 2017 yılındaki ilk 500 şirketin yönetici sayısı, 2016 yılındaki sayıya göre yüzde 12 düşmüştü.

Kadınların iş stresine karşı güçlü olmamaları, duygusal dengelerinin erkeklere göre de zayıflığı çok açık belli oluyor. Fakat bu kadınların yöneticilik pozisyonun erkeklere göre daha iyidir diyemeyiz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.