DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kendi kendini yenileyebilen organımız Karaciğer nasıl çalışır?

Kendi kendini yenileyebilen organımız Karaciğer nasıl çalışır?

Kendi kendini yenileyen organlar listesinde en işlevlisi olan Karaciğer nasıl çalışır? Safra kanalcıkları nedir? Safra tuzları ne işe yarar? Karaciğerin görevleri nelerdir? Karaciğer hakkında yapılan son bilimsel çalışmalar ile bu soruların cevaplarını görebileceksiniz.


Kendi kendine yenilenebilen tek organımız Karaciğer nasıl çalışır?

Hemen hemen her gün yiyeceklerle, ilaçlarla veya kimyasallarla zehirli maddeler alıyoruz. Bunlar yenilenen organlar listesinde olan karaciğer tarafından kanımızdan temizlenerek, indirgeniyor. Karaciğer (liver) hücreleri atık maddeleri safra üzerinden bir kanal sistemine salgılıyor: Sayısız safra kanalcığı, tüp şeklinde bir araya gelip ve bağırsağa dökülmek için daha büyük safra yollarında son buluyorlar.

Buradan ise safra tarafından üretilen tuzlara ulaşıyorlar. Kanal sistemi geçirgense zehirli safra dokuya ulaşır bu da ağır enfeksiyonlara yol açar. Bu tür hastalıkların tedavisinde, safranın ne şekilde taşındığının bilinmesini anlamak önemli.

Ancak halihazırdaki tıbbi yöntemlerle, safra kanalcıklarındaki süreçleri incelemek neredeyse imkânsız. 1950’lerin sonlarından beri safranın kanalcıklara aktığı söylenir. Buna göre safra tuzları ozmotik suyu karaciğer hücrelerinden, sadece safra tüpleri yönünde açık olan safra kanalcıklarına çekerler. Bu şekilde bir akış oluşur. Ancak bu akış hiçbir zaman doğrudan doğruya ölçülemedi.

Dortmund Teknik Üniversitesi’nden Nachiket Vartak ile çalışan araştırmacılar, şimdi safranın gerçekten kanalcıklara akıp akmadığını kontrol etti. Araştırmacılar karmaşık mikroskop yöntemleri ve matematiksel hesaplamalarla, safra kanalcıklarından olduğu gibi çok küçük doku bölgeleri için flüoresan sinyallerini görüntülemeye ve analiz etmeye başardılar.

Ve bu şekilde safra kanalcıklarındaki moleküllerin ne şekilde hareket ettikleri tespit edildi. Bu şekilde sanıldığı gibi en küçük karaciğer kanalcıklarında ölçülebilen akışın bulunmadığı görüldü. Safra molekülleri bunun yerine kanalcıklardan daha büyük tüplere iletiliyor ve bir akıntı oluşuyor.

Safra kanalcıkları, nehirle bağlantılı küçük bir gölcük olarak düşünülebilir. Gölcükteki su dururken, nehirdeki akar. Ama su akmaz oraya yayılır. Araştırmacılar bu sonucu ikinci bir yöntemle kanıtladılar. İntravital mikroskopi yardımıyla, sağlıklı bir karaciğeri görüntüleyerek, flüoresanlı maddenin difüzyon yoluyla safra kanalcıklarından karaciğere ne şekilde taşındığını izlediler.

Bu madde yoğun enerjili ışıkla ışınlandığında belli başlı doku bölgelerinde görünür hale geliyor. Karaciğer yağlanması gibi hastalıklarda en iyi tedavi stratejisinin bulunabilmesi için akış ve difüzyon arasındaki farkın bilinmesi çok önemli. Bugüne dek safra kanalcıklarındaki akışın, kanallardaki hastalığa bağlı daralmalarla durdurulduğu sanılıyordu.

Bu şekilde karaciğer dokusuna zarar verecek bir basınç oluşuyordu. Tahmin edilen akışı azaltan ilaçların, zararlı basıncı da düşürmesi bekleniyordu. Ancak yeni araştırma sonucu, yeni bir tedavi yönteminin gerekli olduğunu gösterdi. Vartak “Önemli olan safra yollarını geçirimli hale getiren ve hastalıklara yol açabilen moleküler mekanizmalara odaklanmak daha önemli’ diyor. ( Kaynak: New insights into the functioning of the liver, IfADo, 6.08.2020)



Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.