Neden kavun yemeliyiz? Kavunun bilinmeyen faydaları ve zararları
Yaz aylarının değişmez meyvelerinden biri olan Kavun sadece tat bakımından değil insan sağlığı açısından çok faydalı besin ögelerini barındırmaktadır. Sizlere bu yazımızda Kavunun faydalarından bahsederken bilimsel olarak değerlendirmeleri ele alacağız. Neden kavun yemeliyiz? Kavunun faydaları nelerdir? Kavunun besin değeri nedir? Kavun kaç kalori? Kavun zayıflatır mı? Kavun deri ve saçı besler mi? Olgunlaşmış kavun nasıl anlaşılır? Kavunun zararları nelerdir? Fazla kavun böbreklere zarar verir mi? Hayvansal kaynakların mı yoksa bitkisel kaynakların mı demir emilimi daha iyi? sorularının cevabını yazımızda bulabileceksiniz.
Neden kavun yemeliyiz? Kavunun bilinmeyen faydaları ve zararları
Kavun tıpkı karpuz gibi porsiyon hesabı yapıldığında düşük kalorilidir. Bu yüzden yaz diyetlerinin vazgeçilmezidir.
Bir kase dilimli kavun, içerdiği yüksek su seviyesi sayesinde yalnızca 55 kalori, ancak günlük A vitamini ihtiyacınızınneredeyse tamamını ve C vitamini ihtiyacınızın yarısından fazlasını karşılıyor.
Aynı zamanda 1.5 gram lif içeren bir kase kavun aynı zamanda bir potasyum bulunan besinler arasındadır.
Kavunun içindeki yüksek su seviyesi su kaybına karşı son derece etkilidir. Ancak kavunun faydaları bununla bitmiyor.
Academy of Nutrition and Dietetics şirketi sözcüsü diyetisyen Heather Mangieri, kalori başına besin değerleri göz önüne alındığında kavunun çok iyi bir seçim olduğunu söylüyor.
Dahası, 2006 yılında HortScience’da yayınlanan bir araştırmada, portakalın rengi daha açık olsa da, kavundaki bitkisel gıda beta karoten yoğunluğunun portakaldakine göre daha fazla olduğu görüldü.
Journal of Nutrition dergisinde yayınlanan, 2006 yılında Fransa’da gerçekleştirilen bir araştırmada kavunun polifenol içeriğinin diğer meyvelerin hepsinden daha düşük olduğu ortaya çıktı. Polifenol, antioksidan özellikleri gösteren güçlü bir bitkisel gıdadır.
Ancak kavunun yine de, günlük besinlerinden alınan toplam polifenol miktarına önemli katkıda bulunduğu
görüldü.
Bunun sebebi, kavunların porsiyon miktarlarının genellikle daha büyük olmasından kaynaklanıyor; içerdiği su miktarı sebebiyle çok daha fazla kavun tüketerek hem daha az kalori alabilir, hem de kivi gibi besin değeri yüksek fakat porsiyonu küçük meyvelerden elde edebileceğinizden daha çok besleyici madde tüketebilirsiniz.
Kavun nereden geliyor?
Kavunlar, karpuz, şamama, casaba kavunu (Kırkağaç), balkabağı, kabak ve salatalığın da bulunduğu Cucurbitaceae yani kabakgillerin bir üyesidir.
Illinois Extension Üniverstiesi’ne göre kavun, misk kavununun bir çeşididir.
Kuzey Amerika kavunları (Cucumis melo reticulatus) kabuklarının üzerindeki ağ örgüsü ile tanınırken Avrupa kavunları (Cucumis melo cantalupensis) yeşil renklidir, kabuklarında çok az ağ örgüsü bulunur ve içlerinde çok derin olukları vardır. Öyle ki bu meyvelerin kavun olması birçok Amerikalıyı şaşırtmaktadır.
Misk kavunlarının farklı şekle, boyuta, renge ve tada sahip birçok çeşidi vardır. “Misk” kelimesi, Farsça’daki “parfüm” kelimesinden gelmektedir; misk kavunları bu ismi, olgunlaşmamış meyvenin yoğun esansından almıştır. Kavunlar ve misk kavunlarının kökeni İran’dır.
Kavun kelimesinin İngilizce adı olan “cantaloupe”, Vatikan Şehri’nin yakındalarında bir kasaba olan Cantalupo’dan gelmektedir. Ermenistan’dan gelen tohumlar, Rönesans döneminde bu kasabadaki papalığa ait bahçelere dikilmiştir.
Olgunlaşmış kavun nasıl anlaşılır?
Taze kavun seçmek, meyvenin içini göremediğinizden biraz zor olabilir, fakat Mangieri’nin belirttiğine göre tatlı bir kavun yemek istiyorsanuz tazelik önemli.
Kavunu elinize aldığınızda beklediğinizden daha ağır olduğunu fark ederseniz o meyve büyük ihtimalle olgunlaşmıştır.
Ayrıca kavunun daha tatlı olması, sağlık için faydalarının azaldığı anlamına gelmiyor, zira zaman içerisinde daha yumuşayan ve daha sulu hale gelen kavunun şeker oranı, hasattan sonra önemli bir artış göstermiyor.
Kavunun vücut sağlığına faydaları
1. Antioksidan özelliği
A ve C vitaminleri, vücut sağlığına katkı sağlayan antioksidanlardır.
Pharmacognosy Review’da yayınlanan bir makaleye göre antioksidanlar, serbest radikaller ile sorunsuzca etkileşime geçerek oksidatif stres durumunun engellenmesini sağlayan moleküllerdir.
Serbest radikaller hücre hasarına ve hastalıklara sebep olabilen bozulmalara sebep olmaktadır.
A ve C vitaminleri gibi antioksidanlar, kanser, kalp rahatsızlığı ve eklem yangısı gibi rahatsızlıkların önlenmesinde de yardımcı olur.
Bilgili link: Antioksidan nedir? Antioksidanların yararları nelerdir?
2. Metabolik sendrom
The American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayınlanan bir araştırmada, yüzlerce İranlı kadında meyve ve sebze tüketimi ile metabolik sendrom vakalarının ilişkisi incelendi.
Metabolik sendrom, aynı anda (yüksek kan şekeri, bel etrafında aşırı yağ birikimi, yüksek kolesterol veya trigliserit seviyeleri ve yüksek tansiyon gibi) birçok rahatsızlığın aynı anda görülmesidir.
Mayo Klinik’e göre metabolik sendrom, hastalarda kalp rahatsızlığı, felç ve diyabet görülmesi riskini de arttırır. Araştırma sonucunda kavun, elma, üzüm, karpuz ve muzu yüksek oranlarda tüketen kadınlarda metabolik sendrom riskinin en düşük olduğu gözlemlendi.
3. Göz sağlığı
Mangieri, göz sağlığı için A vitamininin çok önemli olduğunu vurguluyor.
Oregon Eyalet Üniversitesi’ndeki Linus Pauling Enstitüsü’ne göre göz içerisinde gerçekleşen son derece karmaşık bir işlem sonucu retinol olarak da bilinen A vitamini, optik sinire bir elektrik sinyali vererek loş ışıkta renklerin algılanmasını ve görme yetisini sağlar. Bitkisel gıda beta karoten ile alınan A vitamini, maküler dejenerasyon (sarı nokta hastalığı) riskini de azaltır.
4. Astım
Journal of Allergy and Clinical Immunology dergisinde 2004 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre kavunda bulunan beta karoten besinini daha çok tüketen astım hastalarının, hastalık belirtilerinin kontrolünde ve daha rahat nefes almada hayat kalitelerinin daha yüksek olduğu görüldü.
5. Yaraların kapanması, deri ve saç sağlığı
C vitamini, yaraların iyileşmesinde önemli rol oynuyor. British Journal of Community Nursing dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre bunun sebebi, C vitamininin kollajen sentezi ve gelişimine katkıda bulunması.
Kolajen, deri ve saç sağlığı için de oldukça önemli.
Dahası, A vitaminin deride de dahil olmak üzere sağlıklı doku büyümesine katkıda bulunduğu ve kavundaki su miktarının deriyi nemli ve yumuşak tuttuğu da bilinmektedir.
İlgili link: Sağlıklı, hacimli, güçlü saçlar için soğan suyu ile yapılan 11 bitkisel tarif
6. Demir emilimi
Mangieri, kavunda bulunan C vitamininin, vücuttaki demir emiliminin sağlanmasına da yardımcı olduğunu belirtiyor. C vitamini, demir emilimini önleyen bitkisel besinlerin etkilerinin ortadan kaldırılmasını sağlayarak meyve, sebze ve sert kabuklu yemişler gibi “non-heme” kaynaklardaki demirin salgılanmasına yardımcı oluyor. Bu kaynaklarda bulunan demir, et gibi heme kaynaklardaki demirden daha zor emilmektedir.
Demir hayvansal kaynaktan mı yoksa bitkisel kaynaklardan mı alınmalı?
Gıdalarda demir “heme” ve “non heme” olarak 2 şekilde bulunur.
“Heme demir” hayvansal kaynaklardan gelir ve mide tarafından hemen emilerek sisteme girişi yapılır.
“Non heme” demir ise bitkisel kaynaklı olup, Heme’ye göre daha düşük emilim oranı vardır. Hayvansal gıdalardan alınan demir emilimi bitkisele göre neredeyse 3 kat fazladır.
7. Sıvı alımı
%90 oranında sudan oluşan kavunlarda aynı zamanda şekerden gelen elektrolitler de bulunur. Bu da kavunun sıcak bir gün için uygun bir atıştırmalık olmasını sağlar.
Elektrolitler, güneş çarpması ve yorgunluğunu önlemede çok önemlidir.
8. Sindirim
Mayo Klinik’e göre kavunda bulunan lif ve su oranı sindirime yardımcı olur; kabızlığın azalmasında veya önlenmesinde fayda sağlar.
9. Kalp sağlığı
Bir porsiyon ile günlük potasyum ihtiyacınızın %14’ü karşılayan kavun, kalbinizin sağlıklı atmasına yardımcı olur.
Potasyum, vücudunuzdaki elektrik akımını sağlayan bir mineral elektrolittir ve kalp fonksiyonlarının düzgün çalışması için çok önemlidir.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne göre potasyum aynı zamanda kalp-damar sisteminizi yüksek tansiyona karşı da korur.
Kavunun zararları nelerdir?
Kavun tüketimi genel olarak bir sağlık sorununa sebep olmasa da Anjiotensin Dönüştürücü Enzim inhibitörü veya beta bloker kullanan kişilerde yüksek potasyum alımı kontrol altında tutulmalıdır.
Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi’ne göre genellikle yüksek tansiyon, migren ya da böbrek hastalıklarının tedavisinde reçeteli olarak verilen bu ilaçlar kandaki potasyum seviyesinin aşırı derecede yükselmesine sebep olabilir.