Kortizon Nedir? Kortizon Neden Kullanılır? Yan Etkileri Nelerdir?
Hormon ismi Yunancadan gelmekte bir nevi hareketlendirici anlamına gelmektedir. Hormonlar Vücudun mesaj servisleridir. Hormonlar ihtiyaç duyulduğu an özel bezlerden salgılanarak, hedef bölgeye kan içerisinde taşınır. Yazımızda böbrek üstü bezinin kabuk kısmından salgılanan Kortizon hormonu hakkında geniş bilgiler vermeye çalışacağız. Kortizon Nedir? kortizon neden kullanılır? Kortizonun yan etkileri nelerdir? Kortizon fazlalığı ve yanlış kortizon kullanımı ile ilgili soruların cevabını vermeye çalışacağız.
Kortizon Nedir? Kortizon Neden Kullanılır? Yan Etkileri Nelerdir?
İltihaplanmayı önlemeye yarayan Kortizon Hormonunun bilinçsizce kullanılması, ya da kontrolsüz kullanılması vücuda zarar vermektedir. Bu sebeple uzman hekimin hastayı çok iyi yönlendirmesi gerekmektedir. Bu kadar önemli bir hormonun bir çok tedavi de ismini duyarsınız. Kortizon Hormonu, vücudun enerji fabrikaları olan, protein, yağ ve karbonhidratdan enerji üretimini kontrol eder. Eğer kortizon hormonu salgılanamaz görevini yapmazsa, obezite ve kemik erimesi kaçınılmaz bir kaç hastalıktan biri olmaktadır.
Tarihte ilk defa Kortizol olarak 1937 yılında E. Kendall ve Wintersteiner tarafından bulunmasına rağmen ve yapay olarak sentezleyen 1938 yılında ilk defa T. Reichstein tarafından yapılmıştır. Kortizolun yapay olarak ilk defa tıbbi kullanan 1948’de Ph. S. Hench, romatizmal eklem inflamasyonu hastasında kullanmıştır. T. Reichstein, E. Kendall ve Wintersteiner 1950 yılında Nobel Ödülünü de kazanmıştır.
Kortizol, kortikosteroidler olarak bilinen hepimizin yakından bildiği Kortizon hormon sınıfına dahil edilmiştir.
Kortizon Nedir?
Böbrek üstü bezinin kabuk kısmından salgılanan, steroit yapısında olan, çok önemli bir hormon. Bu hormon, vücutta çok çeşitli ve çok önemli tesirler icra etmektedir. Kandaki şeker miktarını artırır, dışarıdan ilaç olarak verildiğinde, şeker hastalarının durumunu ağırlaştırır. Vücutta protein yıkımını uyarır ve yapımını azaltır. Açıkçası vücuttaki, yağ ve karbonhidrat metabolizmasının düzenlenmesini sağlamaktadır. Kortizonun yağ metabolizması üzerine olan tesirinin esası hakkında pek az şey bilinmektedir. Kortizon tedavisi gören hastalarda aşırı bir yağ birikmesi meydana gelmektedir.
Kortizonun tıpta kullanılmasının en mühim sebebi, antienflematuar etkisine (iltihabi reaksiyonu giderici, doku şişmesini önleyici) bağlıdır. Kortizonun önemli bir tesiri de, alerjiyi önleyici olmasıdır. Suyun vücuttaki dengesi üzerinde de büyük rol oynamaktadır. Farklı bir tesiri de bağışıklık sistemi baskılamasıdır.
Kortizonun İnsan Vücudundaki Önemi
Normal bir günde insan vücudunun salgıladığı kortizon miktarı farklıdır. İstirahat halindeki normal bir insanın salgılamış olduğu kortizon miktarı günlük 15-40 mg arasında değişmektedir. Bunun aksine şişman insanlarda kortizon üretimi yüzde 50 oranında daha fazladır.
Vücudun gün içerisinde salgılamış olduğu kortizon miktarı gece, gündüz ve kan basıncına göre değişiklik göstermektedir. İnsan vücudunda kortizonun en fazla salgılandığı zaman sabah saatleridir. Aşırı bir sinir anında ise kortizon miktarı 10 kata kadar çıkmaktadır. Vücuttaki kortizonun üretimi henüz 3 haftalık iken başlar ve ömrünüzün sonuna kadar devam eder. Üretilmediği durumlarda ise dışarıdan alınmaktadır. Birçok hastalığın tek tedavi çözümü olan kortizon miktarı doktor tarafından doğru bir şekilde belirlenmelidir.
Kortizon Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yüksek dozda uzun süre kullanıldığında, ay dede yüzü, kıllanma, sivilce, adetlerin kesilmesi, kemiklerin, kasların zayıflaması, tansiyon yükselmesi, mevcut şeker hastalığının veya tüberkülozun ağırlaşması, mide ülserinin azgınlaşması, psikolojik bozukluklar ve enfeksiyonlara karşı mukavemetin kırılması durumu ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan bu durumların hepsine birden de Cushing Sendromu denilmiştir.
Daha düşük miktarda kortizonun yeteceği hastalıklarda yüksek dozda kortizon kullanımının önerilmesi de sıkıntılı hallerden biridir. En önemli kısım ise kortizon kullanımı sırasında hasta doktor tarafından takipte olmalı, yerinde ve belirli miktarda kullanımı sağlanmalıdır. Kortizon tedavisine başlanan hastaların dikkat etmesi gereken besinler de mevcuttur. Tuzlu gıdalar, konserve, turşu ve salamura, tahin pekmez, çikolata, tatlı meşrubatlara, kuruyemiş, kabartma tozu, et suyu bulyonları, ve kızarmış ağır hamur tatlılarından da kaçınmaları gerekmektedir.
Kortizon Tedavisinin Uygulandığı Hastalıklar
Vücutta çok önemli tesirlere sahip olan bu hormonun, sentetik olarak, çeşitli türevleri yapılmış ve piyasaya ilaç olarak sürülmüştür. Bu grup ilaçlar Aşağıdaki hastalıklarda faydalı olabilmektedir.
Addison hastalığı, hipofiz bezi yetersizliği, şiddetli bronşiyal astıma allerjik durumlar, had göz iltihapları, romatoitartrit, ateşli romatizma, had nikris (gut hastalığı) krizi, hemolitik anemi, had kan kanseri, multipl, myelom, müzmin, lenfatik kan kanseri, pemfigus vulgaris (öldürücü bir deri hastalığı), septik şok. Egzama ve benzeri hallerde de faydalı olduğu görülmektedir. Kortizon bazı hastalıklarda tek çözüm tedavi yöntemi olsa da fazla alındığında geri dönüşü olmayacak hastalıklara da sebep olabilmektedir.
Şunu belirtmek gerekir ki; içlerinde kortizon bulunan ve tedavi amacı ile kullanılan bu ilaçlar, herhangi bir hastalığı tamamen tedavi etmemektedir. Uzun süreli bir tedaviye geçmeden önce iyice düşünüp taşınmalı ve mevcut diğer grup ilaçları mutlaka denenmiş olmalıdır. Sebebi ise, kortizon grubu ilaçların, çok dikkat ve devamlı kontrolü gerektiren ilaçlar olmasıdır. Şuursuz, bilgisiz ve gereksiz uygulamalar ölüme kadar varabilen bir çok yan etkiye sebep olabilmektedir. Bu tehlikelere rağmen, bu grup ilaçlar, günümüzde en çok kullanılan ilaçlar arasına girmiştir. İlaçlar kullanılmadan önce mutlaka hastanın sıkı bir kontrolden geçirilmesi gerekmektedir.
Kortizon Kullanımından Sonraki Yan Etkileri
Özellikle çocukluk dönemi ve genç yaşlarda uygulanmış olan kortizon tedavisi gelişme bozukluklarına neden olabilmektedir. Kullanılan kortizon, vücudun bazı bölgelerinde şişlik ve gövdede yağlanma oluşturabilmektedir. Adele zayıflığı, kemik erimesi, kan basıncında yükselme, seksüel ve psikolojik sorunları da beraberinde getirebilir.
Ayrıca cilt üzerinde kıllanma ve çizgilenmelere de yol açmaktadır. Troid hormonu işlevlerine de olumsuz durumlar olabilmektedir. Kadınlar üzerinde kullanımında regl bozukluklarına da yol açmaktadır. Erkekler üzerinde ise, testisler üzerinde olumsuz durumlar yaşanabilmektedir. Kortizonun çocuklar üzerinde uzun süre kullanımı büyüme ve gelişmenin gecikmesine sebep olmaktadır.
Kortizonun kontrolsüz kullanımı da bazı sorunlara neden olabilmektedir. Diyabet, hipertansiyon ve yukarıda bahsettiğimiz Cushing sendromuna yol açabilmektedir. Cushing hastalığında bağışıklık sistemi gerilemektedir. Tuz tutulması artacağından hipertansiyon oluşmaktadır. Kortizonun kullanımı ile beraber aşırı kilo alımı ve kaslarda gerilme görülmektedir. Dolayısıyla hasta şişman ve kırmızı yüzlü bir hal almaktadır. Aynı zamanda potasyum eksikliği, kaslarının ince oluşu, kemiklerinin kırılgan oluşu ve mikroplu hastalıklara eğilimli olması muhtemel olacaktır.
Kortizon Kullanımının Diğer Organlara Etkileri
Diğer önemli noktalardan birisi de kortizon tedavisinin aniden kesilmemesidir. Tedavinin ani bir şekilde bırakılması, organizma üzerinde ani reaksiyonlara sebep olmaktadır. Kortizon tedavisi uygulanırken dozu yavaş yavaş arttırılarak başlanmalı ve aynı şekilde de kesilmelidir. Kortizon tedavisinin böbrek üstü bezi yetersizliğinden ötürü fiziksel bağımlılık yaptığı unutulmamalıdır. Bu sebeple kortizon tedavisini uzun süre uygulayanların, aniden bırakmaması önemlidir. Çünkü hastanın böbrek üstü bezleri gerileyebilir ve hasta şoka girebilmektedir.
Başka bir yan etkisi de uzun süreli kortizon tedavisinde kaslarda erimeye yol açmaktadır. Özellikle de kol ve bacakların gövdeye yakın kısımlarında güçsüzlük görülmektedir. Kortizon tedavisi mantar ve virüs kaynaklı enfeksiyon gelişimine yatkınlık oluşturmaktadır. Tüberküloz mikrobunu da yeniden alevlendirir. Ve hastalığın yeniden oluşmasını sağlamaktadır.
Kortizon tedavisinin, mideye de birçok yan etkisi vardır. Kortizon, midedeki asit salgısını arttırmaktadır. Böyle olunca koruyucu mukus tabakasını bozmaktadır. Yara etrafında iyileşmeyi sağlayan hücrelerin aktivitelerini azaltarak, ülsere yol açmaktadır. Kortizon, vücuttaki tuz ve su tutulumuna sebep olmaktadır. Bu da böbrek hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp yetmezliği olan hastalar üzerinde sorunlara yol açmaktadır.
Kortizon tedavisi yapılan hastaların böbreklerindeki tuzun geri emilimi artmaktadır. Kortizon tedavisi sırasında da tuz tüketimi azalmaktadır. Bu şekilde tuz, kanda ve vücut sıvılarında birikerek basıncı arttırmaktadır. Çünkü kandaki tuz oranı ne kadar fazla ise, kılcal damarlar basınç sebebi ile dokulardan o kadar fazla su çekecektir. Böylece kan basıncı da yükselmektedir. İşte yüksek tansiyon yapmasının sebebi de budur. Ayrıca vücuttaki potasyum atılımı da kasların güçsüzlüğüne yol açacaktır. Kalbin kasılma fonksiyonlarında da olumsuz sonuçlara doğurabilmektedir.
Kortizon tedavisinin uzun süre uygulanmak zorunda kalınan hastalarda, katarakta da yol açtığı görülmektedir. Hatta bazı burun spreyleri içerisinde de kortizon kullanılmaktadır. Bu tür burun spreyleri, bazı kişilerde burunda kanamalara, kabuklanma ve kurumalara sebep olmaktadır.
Son olarak kortizon, tedavi için mecburen kullanılacaktır. Ancak bu yazılanların tümüne dikkat edilerek ve uzman hekim kontrolünde kullanılmalıdır. Kortizonun aniden bırakılması durumunda, böbrek üstü bezleri kortizon üretmediğinden dolayı vücutta ani bir kortizon eksikliği oluşacaktır ve addison krizi de meydana gelecektir.