Lav nedir? Lav nasıl oluşur?
Hiç lav göreniniz var mı? Neye benziyordur sizce? Lav nedir? Lav nasıl oluşur? Magma nedir? Magma nasıl oluşur? Dünyanın çekirdeği nedir? Volkanik kaya nedir? işte size en basit diliyle.
Lav nedir? Lav nasıl oluşur?
Lav, kıpkırmızı renkli, ateş gibi ve sıvı halde olabilir. Ama pekâlâ soğuk, koyu renkli ve katı da olabilir.
Kıpkırmızı sıcak lavları görüyorsunuz. Bu sıcak lavlar, siyah renkli katı kayaların üstünden akıp gidiyor! Lav, erimiş kayadır. Erimiştir, çünkü çok yüksek sıcaklıklara maruz kalmıştır, yani Dünya’nın yüzeyinde görebileceğimizden çok daha yükseğine.
Düşünebiliyor musunuz, kayayı eritecek kadar yüksek sıcaklık nasıl bir şey olabilir?
İşte bize lavın nasıl oluştuğuna dair ipucu veren bilgi tam da budur: Lav, Dünya yüzeyinin altında ve çok yüksek sıcaklık olan bir yerlerde oluşur. Henüz yerin altında iken bu sıvı kayaya magma denir.
Ne zaman ki magma gezegenimizin yüzeyine çıkar –ki bu genellikle bir yanardağ aracılığıyla gerçekleşir– adı lav olur. Lav soğuyunca da –görselde gördüğünüz koyu renkli katı zemin gibi– adına volkanik kaya (igneous rock) denir.
“Igneous” sözcüğü Latince’de “ateş” demektir (bilim insanları çok sayıda Latince sözcük kullanırlar), bu da ateş kaya anlamına geliyor. Lavın nasıl oluştuğunu ve nereden geldiğini anlamak için, Dünya’nın yüzeyinin çok altına inmemiz gerekiyor. Ama bunu yapamayız, çünkü çok tehlikelidir.
Düşünün bir kere, kayayı bile eriten sıcaklıkta bir yere gitmeye çalışıyoruz, kayayı eriten sıcaklık bizi ne hale getirir. Yerin yedi kat altına gidecek yerde, aşağıdaki görselde Dünya’nın yapısını inceleyebilir ve oraya seyahat ettiğimizi hayal edebiliriz.
Haydi yerkabuğundan içeri girdik diyelim. Bundan sonra mantodan geçecek ve nihayet Dünya’nın çekirdeğine ulaşacağız. Bir kere çekirdeğe ulaştıktan sonrada göreceğiz ki, meğerse yerkabuğu
ve manto esas olarak katı kayalardan oluşuyor imiş.
Dünya’nın çekirdeği ise, mantonun hemen altında yer alan sıvı dış çekirdek ile ondan hemen sonra gelen merkezdeki katı metal iç çekirdekten oluşur imiş.
Genellikle 5.000 ile 7.000 °C arasında olan Dünyanın çekirdeği sıcaklık değeri çok yüksektir.
Bunu hayal edebilmek için şöyle bir karşılaştırma yapalım: Çikolata 80 °C’de erimeye başlar, su ise 100 °C’de kaynar. Dünya’nın çok kızgın olan çekirdeği, sanki Dünya’nın içinde yanan bir sobaymış gibi çalışır, yeryüzünü içeriden ısıtır. Dünya’nın kabuğundan içeri girip de merkeze doğru yolculuk yaparken, manto ile kabuk arasında bir yerde bir miktar magmaya rastlayabiliriz.
Magma, sıcaklık ve basınç ile oluşur.
Şöyle düşünelim: Avucumuza aldığımız bir topak oyun hamurunu olanca gücümüzle sıkarız, yani hamur topağına basınç uygularız. Manto, sıvı çekirdek kadar sıcak olmamakla birlikte, çok fazla basınç barındırır. Bu basınç, kayalık olan manto içindeki hareket sonucunda doğar ve kabuğa baskı yapar.
İşte bu basınç ve Dünya’nın çekirdeğinde yer alan sobadaki yüksek sıcaklık sonucu kayalar erir ve böylece magma oluşur. Magma, bulduğu açıklıklardan – bazen bu açıklık yanardağlardır – Dünya’nın yüzeyine çıkar ve yeni kabuk oluşturur.
Bu yeni kabuk, genellikle adaya dönüşür; Pasifik adalarının çoğunda görüldüğü gibi. Bunun nedeni, sıvının deniz tabanındaki açıklıklardan yukarı çıkması ve soğumasıdır; böylece yeni kara parçaları oluşur.