Potasyum deposu muzun faydaları ve zararları nelerdir?
Potasyum ve lif deposu muzun günde 2 tane yenmesinde sağlık açısından iyi gelmekte ama sayı 3 ve üzerine çıktığında zararlı olmaya başlıyor. Bu yazımızda muzun sağlığa etkilerinden bahsedeceğiz. Muzun tarihçesi, Muzun faydaları nelerdir? Muzun zararları nelerdir? Muz nerelerde yetişir? Neden muz yemeliyim? Muzun içinde hangi vitamin ve mineraller var? Muz süper besin mi? Muz nasıl saklanır? Muz alırken nelere dikkat etmek gerekir? Muz kabuğu yenir mi? sorularının cevabını yazımızda bulabileceksiniz.
Potasyum deposu muzun faydaları ve zararları nelerdir?
Muzun, ağaçsı görünümüne sahip olup ağaç olmadığını, aslında dünyanın en büyük otsu bitkisi olduğunu biliyor muydunuz?
Muza popüler ismini (banana) verenlerin, Arap köle tüccarları olduğuna inanılıyor. Arapçada banan “parmak” anlamına gelir. Yüzden fazla muz türü vardır ama dünya çapında en popüler olanları elma, ipek veya (Manzana), Cavendish (ABD’ye ithal edilen en yaygın türü), Küba kırmızısı, Gros Michel, dondurma veya mavi Cava; hanım parmağı, Orinoco, (bazıları eşek, domuz veya at muzu der), Popoulo, Valery ve Williams türleridir.
Muzun tarihçesi nedir?
İlk muz ekiminin, on bin yıl öncesine dayandığı Malezya, Endonezya, Filipinler ve Yeni Gine’yi kapsayan bölgede yapılmış olduğu söylenmektedir.
Muz, tüccarlar ve gezginler tarafından Hindistan’a götürmüş, Büyük İskender tarafından MÖ 327’de keşfedildiği yer olan Hindistan’dan yola çıkarak ilerlemiş ve yolculuğuna Ortadoğu üzerinden devam etmiş sonunda Afrika’ya ulaşmıştır.
1516 yılında, Portekiz asıllı bir Fransisken keşiş, muz köklerini Kanarya Adaları’na getirdi ve kısa süre sonra, muz batı yarımküreye ulaştı.
1900’lü yılların başında ABD’ye, Küba’dan muz ithal edilmeye başlandı.
Muz Cumhuriyetleri terimi, ekonomileri büyük ölçüde muz ticaretine bağlı olan Orta ve Güney Amerika ülkeleriyle ilgilidir.
Muz Nerede Yetişir?
Dünyanın en büyük dördüncü meyve mahsulüne, yüz otuzdan fazla ülke katkıda bulunur.
Dünyadaki muz üretiminin büyük bölümü, Latin Amerika ülkelerinden ve bu ülkeleri takiben, Güneydoğu Asya’dan gelir. Afrika’nın küçük bir katkısı vardır.
Türkiye’de Akdeniz Bölgesinde muz yetiştirebilmektir.
Neden Muz Yemeliyim?
Dünyada en çok tüketilen meyveler arasında yer alan muz, önemli bir potasyum ve bir lif türü olan pektin kaynağı. Aynı zamanda muz vücudumuzun magnezyum, C vitamini ve B6 vitamin gereksinimini de karşılar.
Amerikalı beslenme uzmanı Laura Flores, muzun yüksek oranda antioksidan içerdiğini, bu antioksidanların serbest radikallere karşı koruma sağladığını belirtiyor.
Aynı zamanda muz, içerdiği yüksek miktarda B6 vitaminine bağlı olarak, Tip 2 diyabete karşı koruma sağlıyor, kilo vermeye yardımcı oluyor, sinir sistemini güçlendiriyor ve beyaz kan hücrelerinin üretimini artırıyor.
Muz C, B6 vitaminleri ve lif açısından iyi bir kaynaktır.
Yeşil muzlar, daha yavaş sindirilmeye yatkın olan ve dolayısıyla kan şekerinin yükselmesine neden olmayan, dayanıklı nişasta açısından mükemmel bir kaynaktır.
Dayanıklı nişasta, birçok farklı kanser türünü, özellikle de kolon kanseri riskini azaltır.
Kırmızı muzlar, sarı muzlardan daha çok C vitamini, beta ve alfa karoten içerir.
Muz, mükemmel bir potasyum kaynağıdır; ortalama bir muz 300 ile 400 miligram arası potasyum içerir.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), yüksek tansiyon ve felç riskini düşürmeye yardımcı olabilecek, potasyum açısından zengin, sodyum oram düşük yiyecekler yemeyi tavsiye etmektedir.
Muzun faydaları nelerdir?
1. Kalp sağlığı
Muzda bulunan potasyum, kalp atışları için gereken elektriğin vücutta akmasına yardımcı olan bir mineral elektrolittir.
Ayrıca muz, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne göre yüksek potasyum ve düşük sodyum içeriği sayesinde kardiyovasküler sisteminizi yüksek tansiyona karşı da koruyabilir.
2. Depresyon ve ruh durumu
Muzda yüksek miktarda bulunan triptofan, vücutta seratonine dönüştürüldüğünden depresyona karşı etkilidir. Aynı zamanda B6 vitamini iyi bir uyku çekmenize, magnezyum da kaslarınızın rahatlamasına yardımcı olur.
3. Sindirim ve kilo kaybı
Muzda bol lifli meyveler grubunda olup, düzenli olarak tuvalete çıkmanızı sağlar. Bir muz günlük lif ihtiyacınızın yaklaşık %10’unu karşılar.
Ayrıca B6 vitamini vücudunuzu Tip 2 diyabete karşı korur ve kilo vermenize yardımcı olur.
Muzun kilo vermede etkili olmasının sebebi şekerli olduğu için abur cubur yeme ihtiyacınızı köreltmesi, aynı zamanda doyurucu olmasıdır.
Muz, egzersiz sırasında kan şekeri seviyesini de düzenler.
4. Görme yetisi
Her ne kadar görme yetisi deyince herkesin aklıma havuç gelse de muzun da görme yetisine katkısı oldukça büyük.
Ulusal Sağlık Enstitülerine göre muzda az da olsa önemli miktarda bulunan A vitamini, göz sağlığına katkıda bulunmanın yanı sıra, normal ve gece görüşünüzü de korur.
A vitamini içerisinde gözlerinizin etrafındaki zarları koruyan ve kornealarınıza ışığı ulaştıran proteinlerin bir elementi olan bileşenler bulunmaktadır.
Diğer meyveler gibi muz da tedavisi bulunmayan, merkezi görüşünüzün bulanıklaşmasına sebep olan maküler dejenerasyona karşı faydalıdır.
5. Kemikler
Muz, içerisinde yüklü miktarda kalsiyum bulunmasa da kemiklerinizin güçlü kalmasına katkıda bulunur.
The Journal of Physiology and Biochemistry dergisinde yayınlanan 2009 tarihli bir araştırmaya göre muzda yoğun miktarda fructooligosacc-haride bulunur.
Bunlar, sindirime yardımcı probiyotikleri güçlendirir ve vücudun kalsiyumu emmesine yardım eder.
6. Kanser
Elde edilen bazı bulgulara ortalama bir muz tüketimi böbrek kanserine karşı koruma sağlıyor.
2005 tarihli bir İsveç araştırmasına göre 75 öğünden fazla sebze veya meyve tüketen kadınlarda kanser riskinin %40 oranında azaldığı görüldü.
Haftada 4-6 arasında muz yiyen kadınların ise böbrek kanserine yakalanma riskini yarı yarıya indirdiği ortaya çıktı. Muzun böbrek kanserine karşı etkili olmasının sebebi, içerisinde yüksek miktarda bulunan antioksidan fenolik bileşeni olabilir.
7. Ülser
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, muzun, asitlere karşı mideyi çevreleyen hücrelerin daha kalın bir koruyucu bariyer oluşturmasını sağladığını gösterdi. Ayrıca muzun, günümüzde çoğu mide ülserine sebebiyet verdiğine inanılan HelicobacterPylori gibi zararlı bakterilerin yok edilmesine yardımcı olan proteaz inhibitörleriadı veriler, bileşenleri içerdiği keşfedildi.
8. İshali kesen meyve: Muz
Araştırmacılar ishal olan üç farklı çocuk grubunu inceledi. Bir grup, muz içeren bir diyete tabi tutuldu, ikinci gruba pektir, verildi ve üçüncü gruptaki çocuklara sade pirinç verildi. Hastalığın üstesinden en iyi “muz grubu” geldi; yüzde seksen ikisi dört gün içinde iyileşti.
Muzun zararları nelerdir?
Aşırıya kaçmadan tüketildiği sürece muzun sağlığa herhangi bir zararı bulunmaz.
Ancak çok fazla muz yenmesi durumunda baş ağrısı veya sürekli uykulu olma durumu ortaya çıkabiliyor.
Flores, baş ağrısının sebebinin muzda bulunan amino asitlerin kan damarlarını genişletmesi olduğunu söylüyor. Bu amino asitler fazla olgunlaşmış muzlarda fazla oranda bulunuyor.
Uyku yapmalarının sebebi ise muzda yüksek oranda bulunan triptofan. Ayrıca magnezyumun da kasları gevşetmesi kimi zaman bir fayda olarak görülürken kimi zaman zararlı olabilir.
Muz oldukça şekerli bir meyve olduğundan çok fazla muz tüketmek ve diş temizliğine gereken önemi vermemek diş çürümelerine sebep olabilir. Aynı zamanda muzda çok fazla protein veya yağ bulunmadığı için tek başına tüketilebilecek sağlıklı bir besin değildir; egzersiz sonrası yenen muz da etkili bir atıştırmalık sayılmaz.
Çok fazla muz yemek son derece tehlikeli olabilir
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi, yetişkinlerin günde iki muzdan fazla yememesini öneriyor. Her gün onlarca muz yediğiniz takdirde aşırı vitamin ve mineral seviyeleri vücudunuz için tehlike yaratabilir.
Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi, aşırı potasyum tüketiminin kaslarda zayıflama, geçici felç ve kalp atışlarında düzensizlik ile bağdaştırılan hiperkalemiye (aşırı yüksek potasyum seviyesi) sebep olabileceğini belirtiyor.
Son derece ciddi sonuçlar doğurabilecek hiperkaleminin belirtilerinin ortaya çıkması için ise çok kısa bir sürede yaklaşık 43 adet muz yemiş olmanız gerekiyor.
Günde 500 miligramdan fazla B6 vitamini tüketilmesi kollarda ve bacaklarda sinir hasarına sebep olabiliyor. Ancak bu oranda bir B6 vitamini seviyesine ulaşmak için kişinin binlerce muz yemiş olması gerekiyor.
Muz kabuğu yenir mi?
Birçok medeniyet, muz kabuklarım siğilleri yok etmek ve ayrıca sinek ısırıklarım yatıştırmak için kullanır. Böcek ısırmasından sonra genelde ortaya çıkan şişlik, kaşınma ve tahrişi azaltmak için, cildinizi, muz kabuğuyla ovmayı deneyin. İşin sırrı, kabuğun içindeki, enfeksiyonu azaltmaya yardımcı olan enzimler olabilir. En azından, sıcak derinin üstünde soğuk muz kabuğunun verdiği his harikadır.
Muz kabuğu yalnızca üzerine basmanız durumunda size zarar verebiliyor. Muz kabuğu sanıldığı gibi zehirli değildir. Aksine yenilebilirdir ve içerisinde yüklü miktarda besin maddesi bulunur.
Muz kabuğunun dünyanın birçok bölgesinde yenildiğini belirten Flores, Batı’da bunun çok yaygın olmadığını da ekliyor.
Muz kabuğunda yüksek oranda B6 ve B12 vitamini bulunmakla birlikte magnezyum, potasyum, lif ve protein de mevcuttur.
Applied Biochemistry and Biotechnology dergisinde yayınlanan 2011 tarihli bir makaleye göre muz kabuklarında polifenol, karotenoidler vb gibi çeşitli biyoaktif bileşenler de bulunur.
Elbette muz kabuğunu yemeden önce böcek ilacı sıkılmış olması ihtimaline karşı dikkatle temizlemeniz öneriliyor.
Muz kabukları genellikle pişirilmiş, haşlanmış ya da kızartılmış şekilde servis edilirken başka meyvelerle birlikte çiğ olarak parçalayıcı yardımı ile de tüketilebilir.
Muz kabuğu, meyvenin kendisi kadar şekerli değildir. Olgunlaşmış muz kabukları, olgunlaşmamışlara göre daha tatlı olur.
Muz kabuğunun faydaları hakkında yazdığımız diğer yazımızı inceleyebilirsiniz.
İlgili link: Yüz temizliğine doğal çözüm: Muz kabukları
Muz nasıl saklanmalı? Muz nasıl seçilmeli?
Eğer birkaç gün içinde yiyecekseniz, sapsarı muzları seçin.
Fırında pişirmek, yoğun içeceklere katmak veya ezilmiş muz gerektiren tarifler için, kabuğunda benekleri olan tam olarak olgunlaşmış muzları kullanın.
Muzları bir tabakta, oda sıcaklığında muhafaza edin.
Muzların daha hızlı olgunlaşmasını istiyorsanız, kaseyi güneş gören bir yere yerleştirin veya bir geceliğine, bir dilim elma ya da domatesle kese kağıdında bırakın.
Muzları buzdolabında saklamak olgunlaşmayı geciktirir ama kabuklan karartır.