Protein Nedir? Nelerde bulunur? Proteinin faydaları ve zararları nelerdir?
Temel makro besinlerimizden biri olan Protein hakkında neleri doğru neleri yanlış biliyorsunuz? Protein nedir? Protein kaynakları nelerdir? Dışarıdan alınması gereken zorunlu aminoasitler nelerdir? Alınması gereken Günlük Protein Miktarı nedir? Proteinler Nasıl Sindirilir? Protein Kayıplarına Uğramamak için Neler Yapmalı? Protein eksikliğinde ne olur? Protein yetersizliği nasıl anlaşılır? sorularının cevabı yazımızda.
Protein Nedir? Nelerde bulunur? Proteinin faydaları ve zararları nelerdir?
Protein, 4 ana besin öğesinden biri olarak, Vücudun genel olarak büyüme, gelişme ve onarımın yapan organik besin maddesidir.
Yunanca bir kelime olan Proteios kelimesinden gelmektedir. 1838’lerde Jöns Jakob Berzelius tarafından keşfedilen bu maddenin önemi anlaşılamadı. Fakat 1926’da James B. Sumner‘in üreaz enziminin bir protein olduğunu ispatladıktan sonra işler değişti. Araştırmalar bu yıllardan sonra ağırlık kazandı.
İlk incelenen proteinler miyoglobin ve insülin‘dir. İnsülin üzerinde araştırma yapan Sir Frederick Sanger 1958’de İnsülin ile Nobel Kimya Ödülünü kazandı. 1962’de Miyoglobin araştırması ile , Max Perutz ve Sir John Cowdery Kendrew, Nobel Kimya Ödülü kazanmıştır.
Amino asitlerin birbirlerine bağlanıp sarmal bir bileşik olarak görülen, Proteinler insan ve hayvanlarda büyüme ve gelişmenin kilit oyuncusudur.
Canlıların normal hayatlarını sürdürebilmeleri için, gerekli bulunan bazı organik bileşikler bünyesindedir. Örneğin biyokimyasal reaksiyonları katalize eden enzimler temel yapıları ile proteinden başka bir şey değildir. Metabolik reaksiyonların dengeli bir şekilde devamını kontrol altında bulunduran bir kısım hormonlar da protein yapısındadır. Alyuvarlara renk veren hemoglobin bir protein bileşiğidir. Plazma içerisinde de önemli rolleri bulunan proteinler vardır. Fibrinojen, serum albumin, globilinler bu çeşit proteinlerdendir.
Proteinler organizmanın genel yapı taşlarını içerirler. Kasların büyük kısmı miyozin ve aktin diye adlandırılan protein türlerinden meydana gelirler.
Proteinleri meydana getiren 20 aminoasitten 10 tanesini insan vücudunda üretilebiliyor. Fakat 2 tanesi büyüme çağları bitince kesilmektedir. Yetişkin bir bireyi ele alırsak 10 zorunlu Aminoasit vardır. 10 aminoasitin tamamını içeren Et, süt, yumurta, peynir gibi hayvansal gıdalar tam protein olarak kabul edilmektedir. Ayrıca sporla ilgilenenler özellikle supplement yani takviye olarak dışarıdan para ile alınabiliyor.
Dışarıdan alınması gereken zorunlu aminoasitler:
- Arjinin (büyüme çağına kadar üretilebilen, yetişkinlik döneminde üretilemeyen)
- Histidin (büyüme çağına kadar üretilebilen, yetişkinlik döneminde üretilemeyen)
- Lösin
- İzolösin
- Valin
- Lizin
- Metionin/Sistein
- Fenilalanin/Tirozin
- Treonin
- Triptofan
Proteinlerin Kimyasal Yapısı
Proteinler, karbon, oksijen, hidrojen, azot ve bazen de kükürt içeren bileşikler farklı amino asitler, bir arada oluşan kompleks moleküllerdir. Proteinin kimyasal yapısı incelendiğinde % 50 kadarının karbondan; diğer kısmının ise oksijen, azot, hidrojen ve kükürtten oluştuğu görülür. Proteinler büyük moleküllü bileşiklerdir. Bu büyük molekülü, amino asit denen temel organik bileşikler meydana getirir.
Amino asitlerin 22’si insan proteininin yapısını oluşturur. Amino asitlerde tipik olarak bir Karboksil grubu(COOH) bir de Amino grubu (NH2) vardır.
Bir amino asit yapısı, genel olarak RCH (NH 2 ) COOH formülü ile tanımlanır. R harfi değişken grubu simgeler.Amino asitler birbirlerine NH2 ve COOH grupları arasında kurulan ve adına Peptid denen özel bir bağ ile bağlanırlar. Değişik sayıda sırada bir araya gelen amino asitler çok çeşitli proteinler oluşturur. Amino asitler, insan vücudunda oluşumuna göre ikiye ayrılır.
- Esansiyel (Eksojen) amino asitler: Vücutta yapılamadıklarından dışarıdan hazır alınması gerekir. Bu amino asitler; Triptofan, Treonin, Fenil Alanin, Metionin, Lizin, Lösin, İzolösin ve Valindir. Çocuklarda, Histidin de sentez edilmediğinden bu listeye dahil olur.
- Esansiyel olmayan amino asitler: Vücutta temel organik maddelerden yapılabilen amino asitlerdir. İnsanoğlu protein ihtiyacını hayvani ve nebati (bitkisel) gıdalardan temin eder. Farklı besin kaynaklarının hem asit miktarı hem de bu proteinin içindeki esansiyel amino asit miktarı farklıdır. Hayvani gıdalar daha fazla proteinliyken meyve ve sebzeler protein bakımından fakirdirler. Baklagillerin protein bakımından zenginliğiyse dikkat çekicidir.
Protein Nelerde Bulunur? | Protein Kaynakları
En iyi protein kaynakları hayvansal kaynaklar olan süt, balık, tavuk eti, hindi eti, yumurta, sakatatlar, kırmızı et’dir.
En iyi bitkisel protein kaynakları ise, Mercimek, Nohut, Bezelye,Kinoa, Karabuğday, Fava, Fasülye, Antep fıstığı, Kabak Çekirdeği, Chia Tohumu, Kenevir Tohumu (Hemp Seed)’dir.
Proteinler sadece hayvansal organizmada bulunmazlar, zaten tek tip protein almakta metabolizmayı bozar. Bitkilerdeki Proteinler büyük moleküllü maddelerdir. Molekül ağırlıkları birkaç bin ile milyonlar arasında değişir, şekilleri lifsel, oval, veya küresel olabilir. Yapıları esas itibariyle homojen ve basittir. Amino asitlerin yan yana gelerek zincirler yapmak suretiyle birleşmeleri, daha sonra katlar, yumaklar, salkımlar yapmaları veya uzun lifler teşkil etmeleri ile proteinler meydana gelirler. Genel olarak amorf yani şekilsiz maddelerdir, fakat bazı hormon ve enzimlerde görüldüğü gibi kristal halde de olabilirler.
Doğal olarak meydana gelen proteinlerin yapısında yirmi amino iki tane de qmino asit mevcuttur. Bu 22 amino asitin değişik sayı ve şekillerde sıralanmaları sonucu sayısız protein türleri meydana gelirler.
Alınması gereken Günlük Protein Miktarı nedir?
Yetişkin bir insanın, günde kilosu başına 1 gram protein alması gerekmektedir. Sporun hafif ve ağırlığına göre 2 ile 3 gram kilo başına değişir. Fakat büyüme ve gelişmesi çok hızlı olduğundan, ilk aylarını yaşayan bir çocukta bu miktar 3 grama kadar çıkar.
Ateşli hastalık, kansızlık, ameliyat, yaralanma, ishal, tiroid bezinin fazla çalışması, barsak parazitleri, gebelik, emziklilik gibi durumlarda da protein ihtiyacı normalin üzerine çıkar.
Vücudun proteinden faydalanma derecesi proteinin yapısı ile ilgilidir. Vücutta rahatça sindirilen, gerekli diğer proteinlere çevrilebilen proteinler kaliteli proteindir. Kayıp vermeden kullanılabilen ve dışarıdan alınması şart olan bütün aminoasitleri ihtiva eden proteine örnek protein yada tam protein denir.
Anne sütü, bebekler için örnek yani tam proteini içerir.
Proteinlerden en tamına örnek yumurta sarısıdır. Diğer yiyeceklerde vücutta yapılamayan bütün amino asitler bulunmadığından çeşitli yiyecekler yemekte fayda vardır. Hem hayvansal hemde bitkisel protein kaynaklarını düzenli ve karışık tüketilmesinde fayda var. 5’e 1 hayvansal, 5’e 4 bitkisel kaynak dengesini en azından uygulayınız.
Proteinler Nasıl Sindirilir?
Unutmayın ki Protein sindirimi midede başlar. Mide den salgılanan pepsinojen, aktifhale geldinde pepsin halini alır ve proteini zincirlere bölerek, kısa zincirlerle bağlar. Bağırsağa gönderilir ve pankreas bezinden salgılanan tripsin ve kimotripsin enzimleriyle sindirim tamamlanır.
Protein Kayıplarına Uğramamak için Neler Yapmalı?
Proteinli yiyeceklerin pişirilmesi de, proteinden faydalanmayı etkiler. Bazı vitaminlerin ve yağsız diyetin proteinden faydalanmayı azalttığı söylenmektedir. Yağda kızartmalarda, yanıncaya kadar olan pişirmelerde protein kaybı olur. Mesela 150°C ve yukarılarda protein kaybı daha fazladır.
Süt ve yumurta gibi besinler bekletilince zamanla protein değerlerinden kaybederler. Sıcak bir yerde saklanıyorlarsa bu kayıp daha fazladır.
Mayalanmış yiyeceklerde amino asitler serbest duruma geçtiğinden proteinden faydalanma artar. Mesela, ekmek hazırlanırken mayalandığı için protein bakımından faydalı hale gelmiştir.
Proteinlerden yeterince yararlanmak için enerji verici gıdalardan (karbonhidratlı, yağlı gıdalar) yeteri kadar alınmalıdır. Aksi halde protein vücutta enerji için kullanılır ve asıl görevleri olan kas sistemini düzenleyemezler.
Protein eksikliğinde ne olur? Protein yetersizliği
Protein vücutta pek depo edilemez edilirse bile yağa çevrilir. Bu nedenden çocuklarda eksiklik belirtileri meydana çok gelir.
Protein eksikliğinde ilk vücutta azot dengesi bozulur. Vücut kaybettiği azotu yerine koyamaz. Çünkü vücudun asıl azot kaynağı proteinlerdir. Fiziksel belirtiler bundan sonra başlar.
Odaklanma ve beyin gücü ile çalışmada bozukluklar gözükür. Çabuk yorulma belirtileri görülür. Kandaki miktar azaldığında, kansızlık, kan şekeri düşmesi, kan basıncı düşmesi görülmektedir.
Göz Bozuklukları ve diş eti rahatsızlıkları da görülmektedir.
Özellikle Ağır Sporla uğraşan kişilerin Vücut Geliştirme gibi, günlük protein miktarı ortalama kilo başı 2,5 gram alması gerekmekte.Eğer yeterli alınmassa, antrenmanda yıkılan kasları onarmak için antrenman sonrası Protein tüketilmesse, Vücutta ağrı ve zedelenme riski artmaya başlar.