DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Sakatat nedir? Sakatatlar faydalı mı zararları mı?

Sakatat nedir? Sakatatlar faydalı mı zararları mı?

Sakatatlar eskiden önemli bir besin kaynağıyken günümüzde pek tercih edilmiyor. Hatta daha önce hiç sakatat yememiş, yeme düşüncesini de rahatsız edici bulan insanlar var.Fakat aslına bakılırsa sakatatlar oldukça besleyicidir. Bu sayfada sakatat yemenin olumlu ve olumsuz etkilerine bir göz atacağız. Sakatat nedir? Sakatatın faydaları nelerdir? Sakatatın zararları nelerdir? Sakatatı kimler tüketmemeli? Sakatatlar kolesterolü yükseltir mi? Sakatatlardan deli dana hastalığı bulaşır mı? Sakatat A vitamini ve B12 vitamini kaynağı mı? sorularının cevapları da yazımızda.


Sakatat nedir?

İç organları sakatat adı altında tüketilen hayvanların başında inek, koyum, keçi, tavuk ve ördekler gelir.

Bugün hayvanların daha çok kas dokuları biftek, kontrfile, bonfile, but olarak hazırlanırken, kıyma olarak da tüketilir.

Tarihte avcı-toplayıcılar yalnızca kas etlerini değil beyin, bağırsak ve hatta testisler gibi iç organları da yiyordu.

Sakatatlar B12 vitamini ve folik asit gibi besin maddeleriyle yüklüdür ve önemli bir demir ve protein kaynağı olduğundan beslenme düzeninde önemli bir yere sahiptir.

Sakatat türleri karaciğer, dil, yürek, böbrek, beyin, uykuluk ve işkembedir.


Sakatatların faydaları nelerdir?

  1. Önemli bir demir kaynağıdır: Et içerisinde biyolojik olarak kullanılabilen hem demir bulunur. Hem demir, bitki besinlerinde bulunan non-hem demire göre vücut tarafından çok daha kolaylıkla sindirilebilir.
  2. Uzun süre tok kalmanızı sağlar: Birçok araştırma yüksek protein içeren beslenme düzenlerinin iştahı azalttığını ve uzun süreli tokluk hissi verdiğini gösteriyor.Ayrıca yüksek proteinli beslenme düzeni metabolizma hızınızı artırarak kilo kaybına da yardımcı olabilir.
  3. Kas kütlenizin korunmasına yardımcı olabilir: Kas kütlesinin oluşumunda ve korunmasına önemli bir rol oynayan yüksek kalite protein sakatatlarda yoğun oranda bulunur.
  4. Önemli bir kolin kaynağıdır: Kolin beyin, kas ve karaciğer sağlığı için çok önemli bir besin maddesidir. Sakatatlar dünya üzerindeki en önemli kolin kaynakları arasındadır.
  5. Ucuzdur ve atıkların azalmasını sağlar: Sakatatlar çok fazla kişi tarafından tercih edilmediğinden genellikle daha ucuza alabilirsiniz. Ayrıca hayvanların bu bölümlerinin de tüketilmesi besin atığı miktarının azalmasını sağlar.

Sakatatlar sert ve eşsiz lezzetleri sebebiyle lüks lokantalarda giderek daha da tercih edilir hale geliyor.

Sakatat tadına alışmak biraz zaman alabildiğinden sakatat tüketimine dil ya da yürek gibi daha hafif aromalı organlardan başlayabilirsiniz.

Aynı zamanda karaciğer ya da böbrekleri ezip normal ete katarak da tüketebilirsiniz. Böylelikle daha sert aromalı sakatatlara geçişiniz daha kolaylaşabilir.


Sakatatlar kolesterolü yükseltir mi?

Sakatatlar hangi hayvandan oldukları fark etmeksizin yüksek oranda kolesterol içerirler. Örneğin 100 gram dana beyni RDI’nin %1.033’ü, böbrek ve karaciğerde RDI’nin %239’u ve %127’si bulunur.

Kolesterolün damarların tıkanmasında ve kalp hastalıklarında rolü olduğu düşünülmektedir.

Kolesterol karaciğer tarafından üretilir. Yediklerinizden aldığınız kolesterol miktarına bağlı olarak karaciğer kolesterol üretimini düzenler.

Yüksek kolesterollü besinler tükettiğinizde karaciğer üretimini kısar. Bu nedenle tükettiğiniz yüksek kolesterol içerikli yiyeceklerin toplam kan kolesterolü oranı üzerinde çok az etkisi bulunur.

Dahası besinlerden alınan kolesterol miktarı kalp hastalıkları riski üzerindeki etkisi önemsizdir. Yine de nüfusun yaklaşık %30’u, yemeklerle alınan kolesterole karşı duyarlıdır.

Bu insanların kolesterol içeriği yüksek besinler tüketmeleri toplam kolesterollerinin yükselmesine sebep olabilir.

Bazı kişiler yüksek oranda sakatat tüketiminden rahatsız olabilir. Bu kişilerin tüketimlerini sınırlamaları gerekebilir.


Sakatatların besin içeriği

Sakatatların besin profili, hayvanına ve organın türüne göre değişir. Fakat genelde hepsi son derece besleyicidir.

İçlerinde yüksek oranda B vitaminleri, B12 ve folik asit bulunur. Aynı zamanda demir, magnezyum, selenyum ve çinko gibi mineraller ve A, D, E ve K gibi yağda çözünebilir vitaminler de içerir.

Dahası, sakatatlar çok önemli bir protein kaynağıdır. Ayrıca hayvan proteininde vücudunuzun etkili bir şekilde çalışabilmesi için gereken dokuz esansiyel amino asit de bulunur.

Örneğin 100 gram pişmiş dana karaciğerinin besin değerleri şöyledir:

RDI: Tavsiye edilen günlük tüketim miktarı

  • Kalori: 175,
  • Protein: 27 gram,
  • B12 vitamini: RDI’nin %1.386’i,
  • Bakır: RDI’nin %730’u,
  • A vitamini: RDI’nin %522’si,
  • Riboflavin: RDI’nin %201’i,
  • Niyasin: RDI’nin %87’si,
  • B6 vitamini: RDI’nin %51’i,
  • Selenyum: RDI’nin %47’i,
  • Çinko: RDI’nin %35’i,
  • Demir: RDI’nin %34’ü.

Sakatatları kimler tüketmemeli?

1. Gut Hastalığı olan kişiler

Gut, en çok görülen artirit türlerindendir. Kandaki yüksek ürik asit seviyelerinin sebep olduğu gut hastalığı eklemlerin şişmesine ve hassaslaşmasına neden olur.

Beslenme düzenindeki pürin içeriği, vücutta ürik asit oluşumuna yol açar.

Sakatatlarda da yüksek oranda pürin bulunduğundan gut hastasıysanız bu besinleri sınırlı miktarda tüketmeye özen göstermeniz gerekir.

2. Hamile kadınlar

A Vitamini Kaynakları içinde sayabileceğimiz sakatatlarda özellikle de karaciğerde yüksek oranda A vitamini bulunur. A vitamini hamilelik sürecinde fetüsün gelişiminde önemli bir rol oynar.

Ancak aşırı A vitamini alımını ciddi doğum sorunlarına ve anormalliklere sebep olduğundan Ulusal Sağlık Örgütleri günde 10.000 IU’dan fazla A vitamini alınmaması gerektiğini söylüyor.

Söz konusu doğum sorunları arasında kalp, omurilik ve nöral tüp defektleri, göz, kulak ve burun çevrelerinde anormallikler ya da sindirim yolu ve böbreklerde defektler de yer alıyor.

Yapılan bir araştırmada günde 10.000 IU’dan fazla A vitamini alan hamile kadınların, 5.000 ya da daha az oranda tüketen kadınlara göre çocuklarının doğum defektiyle doğma ihtimalinin %80 oranında daha fazla olduğu gözlemlendi.

Bu nedenle, özellikle de A vitamini içeren takviye gıdalar kullanıyorsanız hamilelik süresince sakatat alımınızı
kontrol etmenizde fayda var.


Sakatatların Deli dana hastalığıyla ilgili endişeler

Deli dana hastalığı hayvanların beyin ve omuriliğini etkiliyor. Bu hastalık, prion denen proteinler aracılığıyla insanlara da geçebiliyor ve Creutzfeldt–Jakob hastalığı denilen ve nadir görülen bir beyin hastalığına sebep olabiliyor. Neyse ki 1996 tarihinde büyükbaş hayvanların besinlerine herhangi bir et ürünü katmanın yasaklanmasıyla deli dana hastalığı vakalarında yüksek oranda bir azalma yaşandı.

Amerika’da yüksek hastalık riski taşıyan hayvanların beyinlerinin besin sanayine girmesi yasaklandı. Bazı başka ülkeler de buna benzer önlemler almış durumda. Birçok ülkede bu hastalığa yakalanmış hayvanlardan hastalık kapma riski çok düşük olsa da riske girmek istemiyorsanız hayvanların beyin ve omurilik bölümlerini tüketmekten kaçınabilirsiniz.



Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.