DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Sosyal sermaye nedir? Sosyal sermaye sağlığımızı nasıl etkiler?

Sosyal sermaye nedir? Sosyal sermaye sağlığımızı nasıl etkiler?

Son araştırmalarda, Basit sosyal iletişim bile sağlığa olumlu etki yapıyor, sonucu ortaya çıktı.  Covid-19 ile gündemde olan Psikoloji araştırmalarda şu an üzerinde en çok durulan Sosyal sermaye nedir? Sosyal sermaye sağlığımızı nasıl etkiler? Sosyal sermaye tükeniyor mu? Neden Sosyal sermaye ? soruların cevabı yazımızda.


Sosyal sermaye nedir?

Yapılan bir araştırmaya göre pandemi döneminde gerek yüz yüze, gerek telefon ve e-postayla iletişim sıklığı kadınlarda dostlukların canlı tutulması açısından önemli bir yer tutarken erkeklerde duygusal yakınlık bağlamında ortak etkinlikler çok daha belirleyici bir rol oynuyor.

Veriler, eve kapanma sürecinde özellikle de erkeklerin toplumsal ilişkilerini sürdürme konusunda epey zorlanacaklarına işaret ediyor. Covid-19 nedeniyle evlerine kapanmak zorunda kalan insanların çoğu bir yandan hastalığı kapmaktan korkarlarken, bir yandan da yakınlarından uzak kalıp içlerine kapanmanın sıkıntısını yaşadılar. Aslında bu korku ve sıkıntıları haklı gerekçelere dayanıyor.

Son dönemlerde yapılan araştırmalar yoğun bir toplumsal yaşamı olan insanların genelde daha sağlıklı ve mutlu olduklarına, işlerini daha başarıyla yürüttüklerine işaret ediyor. Kişinin dostlarından, iş arkadaşlarından ve gündelik yaşamında karşılaştığı insanlardan uzak kalması sağlığı üzerinde şaşırtıcı bir etki yaratabiliyor.

Covid-19 döneminde WhatsApp sohbetleri ve Zoom “partileri” insanların bağlantı kurmalarına katkıda bulunsa da, bu tür sanal uygulamaların dostlarla kucaklaşmaların ve ayaküstü sohbetlerin yerini tutması mümkün değil.

Microsoft şirketinin CEO’su Satya Nadella bile kendisiyle yapılan söyleşide, sanal ortamda ilişkilerin bir biçimde sürdürüldüğüne, ancak bu süreçte yıllarca biriktirdiğimiz “sosyal sermayeyi” tüketmekte olduğumuza dikkat çekiyor. Peki sosyal sermaye nedir?


Sosyal sermaye (social capital) neden önemli?

Öncelikle çok boyutlu bir kavram olduğunu söylemeliyiz. Toplumdaki insanlar arasında aktif şekildeki ilişkilerle insan ağlarını ve toplumsal grupları birbirine bağlayan ve aralarında bir güven, anlayış ilişkileri kurarak işbirliği ortamı hazırlayan davranışları kapsar. Son 20 yılda yapılan araştırmalar sosyal sermayenin yaşamın niteliğinde ciddi bir farklılık yarattığını doğruluyor.

Sosyal sermaye gerginliği azaltıp kişinin daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmesine de katkıda bulunabiliyor. ABD Brigham Young Üniversitesi’nden Julianne Holt Lunstad tarafından yapılan araştırma da, toplumsal bağdan yoksun kalmanın kişinin sağlığı açısından ciddi bir tehlike oluşturduğunu, obezlik ve sigara bağımlılığı gibi birtakım olumsuzluklara yol açtığını ortaya koyuyor. Öyle ki, yakından tanımadığımız insanlarla kurulan kısa süreli bağlar bile mutluluğumuzu büyük ölçüde etkileyebiliyor.

Pandemi sırasında teknoloji sayesinde bu yaşamsal bağların kısmen de olsa korunduğu bir gerçek. Ancak psikoloji alanında yapılan araştırmalar sosyal sermayenin yine de üç farklı açıdan tükenmekte olabileceğine işaret ediyor. Neden sosyal mesafe önemli ve sosyal ilişkilerin önemi hakkında daha ayrıntılı bilimsel sonuçlara yer vereceğiz.

Sosyal sermaye sosyal ilişkilerle artar ve değerlenir


Sosyal sermaye (social capital) üç farklı açıdan tüketiliyor

Sosyal sermayenin tüketilmekte olan bunlardan ilki, “ortak deneyimlerin” yitirilmesi. Dostlukların sürdürülmesinde yüz yüze ilişkiler öncelikli bir yer tutmakla birlikte, insanlar zamanlarının büyük bir bölümünü yemek pişirmek, futbol oynamak gibi ortaklaşa paylaşılan etkinliklerle geçirirler. Aynı anda aynı şeyleri yapmak, görünürde insanlar arasında sözcüklerden bağımsız bir bağın kurulmasını sağlıyor.

Liverpool John Moores Üniversitesi’nden Samuel Roberts ile Oxford Üniversitesi’nden Robin Dunbar’ın yaptıkları bir araştırma pandemi döneminde gerek yüz yüze, gerek telefon ve e-postayla iletişim sıklığının kadınlarda dostlukların canlı tutulması açısından önemli bir yer tuttuğunu, oysa erkeklerde duygusal yakınlık bağlamında ortak etkinliklerin çok daha belirleyici bir rol oynadığını ortaya koyuyor.

Sosyal sermayenin tüketilmekte olan ikinci unsura gelince, bu da dokunma vb. sözel olmayan iletişim. Araştırmalar üzgün birinin elini tutma ya da sırtını sıvazlama gibi cinsellik içermeyen dokunuşların, endorfin salımı dahil, sinirsel ve fizyolojik değişimleri tetiklediğini ve bu bileşimlerin neşeyi körüklediğini ortaya koyuyor. Toplumsal dokunuşlar, kortizol hormonu üretimini azaltıp kalp atışını yavaşlatarak, görünürde gerginliği yatıştırıyor.

Sosyal sermayenin tüketilmekte olan üçüncü ve belki de en şaşırtıcı unsur da, yarım yamalak tanıdığımız kişilerle kurulan gelip geçici “güçsüz bağlar”. Adlarını bilmeseniz de, bu kişileri tanır ve arada sırada karşılaştığınızda selamlaşırsınız.

Bir başka deyişle, bu kişiler pandemi sürecinde Zoom ile iletişim kurmak isteyeceğiniz insanlar arasında yer almazlar. Pandemi öncesinde insanların genel olarak günde 11-16 kişiyle etkileşime girdiklerini belirten Essex Üniversitesi’nden Gillian Sandstrove, bu kişilerin ruhsal sağlığımız ve çalışma yaşamımız açı- sından taşıdıkları önemin pandemi sonrasında bile asla göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. (Kaynak: The surprising ways little social interactions affect your health New Scientist/ 12 Ağustos 2020)



Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.