Süleyman Demirel Kimdir? Süleyman Demirel’in Biyografisi ve Hayatı
40 yıllık siyasi geçmişe sahip olan Türkiye Cumhuriyeti’nin dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den bu yazımızda genişçe bahsedeceğiz. Süleyman Demirel kimdir? Süleyman Demirel’in siyasi hayatı nasıldır? Süleyman Demirel nerelerde öğrenim görmüştür? Süleyman Demirel ne zaman vefat etmiştir? sorularının cevaplarını alacaksınız.
Süleyman Demirel Kimdir? Biyografisi ve Hayatı
Süleyman Demirel; Isparta şehrinin Atabey ilçesinde, Ümmühan Hanım ve Yahya Bey’in ikinci çocukları olarak dünyaya gelmiştir. Demirel, 1 Kasım 1924 yılında doğmuştur.
İlkokul yılları 1930 ve 1935 yılları arasında Atabey ilçesinin İslamköy mevkinde tamamlamıştır. Ortaokulu Isparta’da bitirmiştir.
Lise öğrenimine ise Afyon’da devam etmiş ve 1941 yılında mezun olmuştur. Sonrasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği bölümünü kazanmıştır.
Süleyman Demirel, 1949 yılında bölümünden mezun olarak, Elektrik İşleri Etüd idaresinde ilk görevine başlamıştır.
Türkiye siyasi tarihini uzun süre meşgul eden (1960’ların başından 2000’lere kadar), yaptığı işler ve bulunduğu görevler nedeniyle birçok lakapla anılmış (Çoban Sülü, Barajlar Kralı, Morrison Süleyman, Bir Bilen vb.), 1980 Askeri darbesi sonrası yedi yıl siyaset yapması yasaklanan ve toplamda yedi kez hükümet kuran – Başbakanlık yapan Demirel, Özal’ın vefatı sonrası adaylığını açıklamış ve 16 Mayıs 1993’te Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için kendi partisi (Doğru Yol Partisi) dışında mecliste bulunan partilerin de desteğini alması gerekmiştir. Bu arayışına cevap, SHP lideri Erdal İnönü’den gelmiştir ve otuz yılı aşkın tecrübesi, devleti, halkı, orduyu ve iş dünyasını iyi tanıyan, darbeler görmüş ve birçok kez iktidara çıkmış inmiş olan Demirel’i destekleme kararı almıştır.
Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı Seçilmesi
24 Nisan 1993’te partisinin grup toplantısında adaylığını açıklayan Demirel’e, İnönü’den destek 3 Mayıs’ta gelmiştir. Dokuzuncu Cumhurbaşkanlığı için yapılacak seçime giren diğer adaylar ise; ANAP’tan Kamran İnan, Refah Partisi’nden Lütfi Doğan ve CHP’den İsmail Cem olmuştur. İlk iki turda üçte iki çoğunluk alınamadıysa da üçüncü turda 244 oy alan Süleyman Demirel salt çoğunluk şartını yerine getirdiği için Türkiye Cumhuriyeti’nin dokuzuncu Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Üçüncü turda diğer adayların oyları ise; İnan 94, Doğan 47 ve Cem 27 oy olarak gerçekleşmiştir. Demirel DYP, SHP ve MHP’li vekillerin desteğiyle seçilmiştir. Hazırcevaplığı ve müstesna yanıtlarıyla bilinen Demirel, Cumhurbaşkanı olduktan sonra kendisine yöneltilen ‘Özal’dan daha az oy aldınız, bu duruma ne diyeceksiniz?’ sorusuna ‘263 oyla seçilen birinci sınıf Cumhurbaşkanı, 244 oyla seçilen ikinci sınıf Cumhurbaşkanı diye düşünürseniz bu yanlıştır. Anayasa’daki hükümler çerçevesinde seçilen herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’dır.’ diyerek cevaplamıştır. Bu da yine kendisine ait ‘Dün dündür, bugün de bugün’ sözünü kanıtlar nitelikte olmuştur.
1949’da İTÜ’den Yüksek İnşaat Mühendisi olarak mezun olan Demirel, ABD’de burslu olarak eğitim almıştır. Daha sonra Devlet Su İşleri’nde Barajlar Dairesi Başkanlığı’nda görev alan Demirel, Eisenhower bursuyla tekrar Amerika’ya gitmiş döndüğünde ise ‘Serbest Müşavirlik’ ve ODTÜ’de İnşaat Mühendisliği derslerini vermiştir. 1962 yılında Isparta delegesi olarak Adalet Partisi’nde siyasal hayatının başlangıcını yapmıştır ve Mart 1963’te Celal Bayar’ın serbest bırakılmasından sonra çıkan olaylar nedeniyle aktif siyasetten ayrılmıştır. Bu olay kendisine karşı getirilen ‘şapkasını alıp kaçtı’ eleştirilerinin zeminini oluşturmuştur. Kasım 1964’te Adalet Partisi Genel Başkanlığı’na seçilen Demirel, Şubat – Ekim 1965 tarihlerinde meclis dışından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı’na getirilerek ilk yönetim tecrübesini kazanmıştır.
1965 genel seçimlerinde Demokrat Parti’nin mirasçısı olarak görülen Adalet Partisi, tek başına iktidara gelirken bu başarının altında Süleyman Demirel’in imzası mevcuttur. 30. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni kuran Demirel, 12. Başbakan olurken daha sonra altı kez daha bu koltukta bulunacaktır.
Orduyla arasındaki güç dengesini oluşturmak isteyen Demirel, Cemal Gürsel’den boşalacak koltuğa Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay’ın kontenjan senatörü olmasına ve beşinci Cumhurbaşkanı seçilmesine ön ayak olmuştur. 65-71 yılları arasında kalkınmacı bir siyaset izleyen Demirel, Boğaz Köprüsü’nün açılması, Keban Barajı’nın inşa edilmesi ve Ereğli Demir – Çelik İşletmeleri gibi yatırımlarda bulunulmuştur.
Siyasi Hareketler ve Süleyman Demirel’in Karşılaştığı Sorunlar
Öğrenci hareketlerinin artması, sağ sol cenahlar arasındaki tırmanan gerilim ve ölümle sonuçlanan kavgalar ve özellikle yeniden seçildiği 1969 genel seçimleri sonrası parti içinde artan muhalefet ve bölünmeler ve ekonomik sıkıntılar Demirel’in karşılaştığı temel sıkıntılar olmuştur. Bunları takip eden süreç nihayetinde 12 Mart 1971’te Askeri Muhtıra ile Başbakanlığına mal olmuştur. Buna karşılık olarak, 1973 baharında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi için CHP ile anlaşarak Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler’in adaylığını engellemiş, Fahri Korutürk’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamıştır.
1975 ve 1977 yıllarında yapılan seçimler sonrasında koalisyon hükümetlerinde tekrar Başbakan olan Demirel, birlikte koalisyonda bulunduğu MSP ve MHP gibi radikal partilerden dolayı AP’nin merkez çizgisini zedelediği gerekçesiyle eleştirilmiştir. 77’deki Başbakanlığı dört ay süren Demirel, Güneş Motel olayına takiben hükümetten düşürülmüştür. 1979 yılında yapılan ara seçimlerin ardından altıncı kez Başbakan olan Demirel, artan iktisadi bunalıma karşılık olarak Başbakanlık Müsteşarlığı ve DPT Müsteşar Vekilliği’ne atadığı Turgut Özal’ın öncülüğünde hazırlanan ’24 Ocak Ekonomik Kararları’nı bir kemer sıkma politikası olarak uygulamıştır.
Artan ekonomik bunalım ve sıkıyönetim uygulamaları, kemer sıkma politikaları, Çorum olayları, özellikle doğu ve güneydoğu illerinde örgütlenmeye başlayan ve bağımsız bir Kürt devleti kurmayı amaçlayan ‘Apocular’ ve irticai tehdit olarak görülen MSP’nin Kudüs mitingi gibi olaylar Ordu’nun yönetime el koymasına sebep olmuştur ve 12 Eylül 1980’de Demirel hükümeti feshedilmiştir. Askeri darbe sonrası siyasi yasaklılar listesine alınan Demirel, Eylül 1987’ye kadar yedi yıl aktif siyaset yapamamıştır.
Fakat 1986’da kuruluşuna destek verdiği DYP’nin başına siyasi yasağı kalktıktan sonra Eylül 1987’de geçmiştir. Yapılan erken seçim sonucu, hazırlıksız yakalanan Demirel’in DYP’si üçüncü parti olmuştur. Kasım 89’da Özal’ın Cumhurbaşkanlığı sonrası hükümeti kuran Yıldırım Akbulut’un Başbakanlığı kısa sürmüştür. Kasım 1991’de yapılan genel seçimler sonucu birinci çıkan Demirel, hükümeti kurmakla görevlendirilmiş ve Erdal İnönü ile koalisyon hükümetini kurmuştur. Bu Demirel’in son Başbakanlık görevi olmuştur.
Süleyman Demirel’in Ölümü
Turgut Özal’ın ölümü sonrası Cumhurbaşkanlığı’na gelen Demirel, bu kez ‘şapkasını alarak’ Çankaya’ya çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı dönemindeki en önemli gelişme ise 28 Şubat MGK Kararlarıdır. Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’a karşı ‘tavsiye’ niteliğinde açıklanan kararlar daha sonra ‘Post- Modern Darbe’ olarak adlandırılmıştır. Bu süreç içerisinde Demirel’e karşı hem Erbakan karşıtı cephenin oluşmasına öncülü ettiği hem de gerginliği azalttığı / yumuşattığına dair eleştirilerde bulunulmuştur. Görevi süresince dengeci politikalar izleyen Demirel ‘bir bilen’ imajını sürdürmek istemiştir.
Nitekim Cumhurbaşkanlığı’nın son günlerine doğru Cumhurbaşkanı seçim kriterleri Ecevit’in de çabasıyla değiştirilmeye çalışılmış ancak Meclis’te gerekli 367 oya ulaşılamamıştır. Türkiye siyasetinin renkli kişiliklerinden biri olan Demirel, nüktedan ve hazırcevap açıklamalarıyla tarihteki yerini almıştır. 16 Mayıs 2000 tarihinde görev süresi dolan Demirel’in aktif siyaset hayatı da son bulmuştur. Türkiye’nin dokuzuncu Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel, 17 Haziran 2014 günü vefat etmiştir.