Terlemek kötü bir şey mi? Terlemenin faydaları nelerdir?
Terlemeyi çoğu kişi istemez, çünkü kokusu pek hoş karşılanmaz. Bunun için koltuk altındaki ter bezlerinden kurtulmak için bıçak altına yatanları da duymuşsunuzdur. Peki neden terleriz? Ter hakkında ne biliyorsunuz? Bu yazımızda terleme hakkında bir çok geniş bilgiye bilimsel verilerle öğreneceksiniz. Yazımızda Terlemek kötü bir şey mi? Terlemenin faydaları nelerdir? İnsanların terleri birbirinden değişik mi? Renkli terleme var mı? Erkekler iki kat daha fazla mı terler? Ter testiyle hastalıklar anlaşılır mı? sorularının cevabını bulabileceksiniz.
Terlemek kötü bir şey mi? Terlemenin faydaları nelerdir?
Ter bezlerinin yaydığı sıvının yani terin, vücuttan atıldıktan sonra buharlaştığı ve böylece vücudun aşırı sıcaklarda ısı dengesini korumasına yardımcı olması onun belki en çok bilinen faydasıdır. Terlemenin ikinci faydasının ise, insan vücudundaki üre, ürik asit, tuz ve diğer zararlı maddeler terleme yoluyla dışarı atılması olarak gösterilir.
Bilinçli bir şekilde spor yapıp terleyen ya da kontrollü şekilde saunaya giren kişilerdeki terleme ile vücuttan tuz ve diğer toksinler atılır, böylece vücutta bu görevi yapan karaciğer ve böbreğin iş yükü azaltılmış olur.
373 uçucu bileşiğin eşsiz bir harmanı olan Ter, aynı “parmak izi” gibi değişmez.
Yaklaşık yüzde 99’u sudan oluşan ter, deri yüzeyinde buharlaşarak bedenin serinlemesine ve aşırı düzeyde ısınmasının enmesine olanak tanır.
Ter bezleri tarafından salgılanan maddeler bizlere başka yararlar da sağlarlar. Bu maddeler arasında görünürde deri üzerinde bakteri gelişimini düzenleyen ve mikroplara karşı koyabilen dermsidin adlı antibiyotik özelliğine sahip bir peptid de yer alıyor.
Erkekler iki kat daha fazla terler
Tüm insanlar aynı düzeyde terlemezler. Erkekler kadınlardan iki kat daha çok terler ve her iki cinste de terleme yaş ilerledikçe azalır.
Dokunma, bedenin dokunulan yerinin tam karşısına denk düşen noktasında, bir “terleme tepkisini” tetikleyebilir.
Terleme başka tepkimelere de yol açabilir
Atopik dermatit adıyla bilinen bir deri hastalığı olan kişiler terin içeriğinde bulunan MGL-1304 adlı bir mantar proteinine ani ve şiddetli bir alerjik tepki gösterebilir.
İnsan dışında beden sıcaklığını terleme yoluyla düzenleyen birkaç memeli türünden biri de atlardır. Atların terinde yüksek miktarlarda bulunan “latherin” adlı bir protein terin içindeki suyun atın derisinden akarak su geçirmez kalın postu aşmasına ve oradan da havaya karışıp buharlaşarak bedenin serin tutulmasına olanak tanıyor.
Renkli terleme var mı?
Su aygırları gerçekte antibiyotik özelliği taşıyan ve güneşten koruyucu bir etki yaratan kırmızı renkte bir ter salgılarlar.
Teriniz kırmızı ise ve siz bir su aygırı değilseniz, o zaman hematohidroz adıyla bilinen ve çok ender görülen bir hastalığınız olabilir. Sözkonusu hastalıkta kan damarlarındaki yırtılma yada kopma kanın ter bezlerine akmasına ve kişinin gerçekte kanlı ter dökmesine yol açıyor.
Ender görülen bir başka durum da, insanların turuncu, mavi,ya da başka bir renkte terlemelerine yol açan kromhidroz
hastalığı. Bu durum kimi zaman belli ilaçların içilmesine bağlı olarak ortaya çıksa da, sağlıklı insanlarda neden görülebildiği konusu günümüzde de gizemini koruyor.
Beden, hastalık ya da enfeksiyon durumunda değişebilen,metabolik duruma göre farklılıklar gösteren uçucu organik bileşikler salgılıyor.
Ter testiyle hastalıklar anlaşılır mı?
Kistik fibrozun varlığı ter testiyle belirlenebiliyor. Kistik fibrozlu bireylerin terindeki sodyum ve klor düzeyleri çok daha
yüksek oluyor. Duygular terin bileşiminde birtakım değişiklikleri tetikleyebiliyor. Avusturya kökenli bir araştırma kapsamında kendilerine ter toplayıcı pedler yerleştirilen katılımcılara önce korku filmleri, ertesi gün de belli bir duygu yaratmayan “nötr” filmler izletildi. Bu pedleri koklayan başka bir grubun üyeleri hangi pedlerin korku filmleri izlenirken kullanıldığını ayırt edebildiler.
Benzer bir deneyde kadın katılımcılar et yemeyen erkeklerin ter kokusunu et yiyen erkeklerin ter kokusundan daha çekici buldular.
Sağlık durumunuz, duygularınız, ya da beslenme düzeniniz ne olursa olsun, ter kokusu kişiye özeldir. Terin öteki bileşenlerinde farklılıklar söz konusu olsa bile, kişinin ter “parmak izi” 373 uçucu bileşiğin eşsiz bir harmanıdır ve bu harman zaman içinde hiç değişmez.
Her bireyin kendine özgü bir ter parmak izi vardır, ama apokrin ve ekrin adı verilen ter bezleri tüm insanlarda bulunur. Ekrin bezlerine bedenimizin hemen hemen her yerinde tanık olunabilirken, apokrin bezleri yalnızca koltuk altlarında ve cinsel organ bölgesinde bulunur.
İnsan bedeninde üretilen terin çok küçük bir miktarı apokrin bezlerinden kaynaklanmakla birlikte, ter kokusuna asıl yol açan suyun yanı sıra kokulu bakterilerin gelişmesine olanak tanıyan atık madde içeriğinin de son derece yüksek olduğu bu terdir.
Çok daha büyük miktarlarda üretilen duru ve akışkan ekrin teri apokrin terinin daha geniş bir alana yayılmasına olanak tanır.
Onca teri ne mi etmeli? Andreas Hammar ve arkadaşları temiz içme suyundan yoksun olan milyonlarca kişinin hedef alındığı ve teri giysilerden emerek eğirme, ısıtma ve filtrelemeden oluşan bir süreç sonucunda içme suyuna dönüştüren bir Ter Makinesi tasarladılar.
Ter makinesi, soruna çözüm getirmekten çok, bu konuda bir farkındalık yaratmaya yaramış olsa gerek; çünkü terli bir tişörtten topu topu iki çay kaşığı katıksız su elde edilebiliyordu.
Tişört yerine çorap kullanılsaydı makine belki de çok daha verimli olabilirdi, çünkü bir çift insan ayağında günde yaklaşık 240 mililitre sıvı salgılayan 250 bin ter bezi bulunuyor.
Terlemenin faydaları nelerdir?
Experimental Physiology dergisinde yayımlanan araştırmada, fiziksel egzersizi devamlı yapmayıp, alışkın olmayan kadınlar, terleme konusunda zorluklar yaşıyor.
Terleme, vücudun sıcakla baş etmesini sağladığı için, bu sonuç, kadınların sıcak iklimlerde daha büyük sorunlar yaşadığını gösteriyor.
Bir İngiliz uzman, kadınların vücudunda daha az sıvı bulunduğunu, dolayısıyla erkekler kadar yüksek miktarda sıvı kaybı yaşayamadıklarını belirtti.
Osaka Uluslararası Üniversitesi İnsan Performansı Araştırma Laboratuvarından Yoshimitsu Inoue’nın öncülük ettiği araştırma kapsamında, 37 kişinin, kontrol altındaki ısı altında bisiklet üzerinde bir saat sürekli pedal çevirmelerini istedi.
Egzersize katılanlar dört gruba ayrıldı: Egzersize alışkın olan ve olmayan kadınlarla, egzersize alışkın olan ve olmayan erkekler.
Sonuçta, egzersiz yoğunlaştıkça, erkeklerin daha çok ve hızlı terlediği gözlendi.
Kadınlarsa, ancak daha ileri düzeyde egzersiz yaptıklarında kendilerini sıcak hissedip terlemeye başlıyorlar.
Bu özellikle egzersize alışkın olmayan kadınlarda gözlendi.
Daha önceki çalışmalarda erkeklerin kadınlara göre daha çok ter ürettikleri, bunun da, testostronun terleme sürecini teşvik etmesinden kaynaklandığı belirtilmişti.
Araştırmayı yürüten Yoshimitsu Inoue, “Kadınların daha az terlemesi, sıcak ortamlarda yaşayabilmeleri için gelişmiş bir uyum stratejisi olabilir. Erkeklerin daha çok terleyebilmesiyse, daha yoğun fiziksel faaliyetleri gerçekleştirebilmelerini sağlama stratejisi olabilir.” dedi.
Araştırmanın sonuçlarının, kadın ve erkeklerin sıcak dalgaları karşısında daha farklı tepkiler göstermelerine ışık tutabileceği düşünülüyor.
Araştırmacılar, kadın ve erkeklerin düzenli egzersiz yaparak sıcak dalgalarıyla daha iyi başedecek duruma gelebileceklerini söylüyor.
Liverpool’daki John Moores Üniversitesinden Spor ve Egzersiz Okulu Müdürü Profesör Tim Cable‘da, terlemenin kötü değil, iyi bir şey olduğuna işaret ederek, “Terlediğimizde vücut daha hızla serinliyor.” diyor.
Ayrıca Bakınız
- Ter nedir? Terlemenin nedeni nedir? Her insanın teri farklı mıdır?
- Alüminyum içeren deodorantlar zararlı mı? Kanser yapar mı?