Belki yeni bir yaşama merhaba diyeceksiniz belki de hayalinizdeki işin kapıları size açılacak. Ama bir engel var. Öğrenmeniz gereken bir yabancı dil var ve çokta vaktiniz yok. Peki ne yapacaksınız? Bunu merak ediyorsanız size bilimsel olarak yabancı dilleri nasıl öğrenebilirsiniz konusunda uzman görüşlerini paylaşacağız. Yazımızda Yabancı dil nasıl hızlıca öğrenilebilir? Yabancı dil öğrenmenin püf noktaları nelerdir? Kolay dil öğrenme yolları nelerdir? Hızlı yabancı dil öğrenmenin yolları nelerdir? Çok dil bilen insanların bunu nasıl başarıyor? Çok dil bilmek beyni nasıl etkiler? sorularının cevabını bulabileceksiniz.

Yabancı dil nasıl hızlıca öğrenilebilir? Yabancı dil öğrenmenin püf noktaları

Yabancı bir dili öğrenmek ne kadar da zor değil mi? Bazılarına göre tam bir labirent. Aslında yabancı dilleri öğrenmek için taktik ve pratik yollarını bildiğinizde, kolay ve basit iletişim sağlayıp, en az 6 ayda da ayrıntılı şekilde öğrenmeyi başarabilirsiniz. Sonrasında o dilin edebi eserlerini anlamak için daha da zaman ayırıp, o dil konusunda daha da dibine inilebilir.

Konumuzu yabancı dilleri öğrenmek zorunda kalan bazı kişilerle biraz daha açalım. Bunlardan biri Benny Lewis adındaki bir mühendis. İş gereği bir çok ülkeye gidip oralarda rutin işleri için birden fazla dili öğrenmesi zaruri bir ihtiyaç. Onun İspanyolca, Fransızca, Almanca ve Çince olmak üzere toplamda 7 dil konuşabilecek seviyeye gelmesi bir mucize mi? Tabi ki değil.

Benny Lewis ana dili İngilizce olduğunu ve sonraki öğrendiği dilin İspanyolca olduğunu söylüyor. Fakat 1 sene boyunca İspanyolca öğrenmek onu biraz zorlamış. Fakat sonrasında bir başka dili öğrenmek için için, İspanyolcaya harcadığı zamanın yarısını bile harcamadığını belirtiyor. Bunun sırrı nedir diye sorulduğunda, cevabı gerçekten yapılamayacak derece de zor değil. Ona göre dil öğrenmek için, önce işine yarayacak kelimeleri ve cümleleri öğrenmeli, sonrasında sorulacak sorulara verilecek cevaplara hazırlanmalı. Sonrasında konuşabilecek seviyeye zaten yavaş yavaş geliniyor.

Örneğimizde olduğu gibi önce yabancı dile bir merhaba demeli ve ardından onla tanışabilmeli. Şimdi bunları nasıl yapacağız aşama aşama anlatalım.

Yabancı dil nasıl hızlıca öğrenilebilir? Yabancı dil öğrenmenin püf noktaları | Yabancı dil öğrenmek zor mu?

Yabancı dil nasıl öğrenilir?

1. Kendinize güvenin ve Tarzanca konuşmaktan çekinmeyin

İlk önce kendinize güvenmelisiniz. Bunu beyninize empoze etmeniz gerekmekte ve bilinç altınızdaki yabancı dil öğrenme korkusunu yenebilirsiniz. Eğer kendinize güvenmez iseniz, diliniz çözülmez ve konuşmadıkça bir dili öğrenmek çok çok zordur. Konuşmanız yanlış yada hatalı olabilir ama bundan çekindiğiniz de ilerleme kaydedilmez.

Birinci adımda bir dilin günlük hayatta en çok kullanılan kelimelerinin, deyimleri ve cümle kalıplarını içeren kitaplar gerekecek. Mesela İngilizce’de 500 kelime ezberlediğinizde çok rahat bir şekilde günlük ihtiyacınızda bunları kullanabiliyorsunuz. Ayrıca Dualingo gibi dil öğrenme uygulamaları da cep telefonlarınıza yükleyebilirsiniz. Bu konuda internet üzerinden izleyeceğiniz ilk aşama öğrenme videoları da yardımcı olacaktır.

“Akıllı telefonlar için yabancı dil öğrenme uygulamaları: Dualingo, Memrise, HelloTalk, Helloenglish, Babbel”

Örneğimiz Benny Lewis, İspanyolca konuşmaya başladığımda bildiğiniz Tarzanca şeklinde konuştuğunu ve bundan önceleri utandığını da söylüyor. Fakat bu utancının önüne geçip korkmadan yoluna devam etmiş. 2 hafta sonra bir markete gidip diş fırçası aldığında kafadaki tüm zorlukların aşılabileceğini anlamış. Yabancı ülkelere gidildiğinde, insanlar sizin konuşmanızı sabırla dinlediklerini görebilirsiniz. Hatta Türkiye’ye gelen turistlerin nasıl tarzanca Türkçe konuştuğuna dikkat edin.

2. Anlamasanız da öğreneceğiniz yabancı dilde kitaplar okuyun, videolar izleyin

ABD’de yabancı dil öğreten bir okulun müdürü olan Michael Geisler, yabancı dil öğrenmek isteyenlerin, hayatlarına o dili sokmaları gerektiğini söylüyor. İstediğiniz yabancı dil her ne olursa olsun, o dilde ne kadar çok kitap okursanız, ne kadar çok dinlerseniz ve ne kadar çok konuşursanız, hızlı dil öğrenme konusunda o kadar büyük başarı sağlarsınız.

Michael Geisler okula gelen öğrencilerin, yabancı dili hızlıca öğrenenlere baktıklarında, ders sonrası sosyal aktivitilere katılanların dili öğrenmede zorluk çekmediğini, böylece yabancı dili pekiştirme konusunda ileri adımlar attığını söylüyor.

Şimdide daha resmi bir dil eğitimi veren bir şirketin görüşlerine bakalım. Washington’daki Amerikalı diplomatlara yabancı dil eğitim veren, Foreign Service Institute’te (FSI) 70 dilde neredeyse 10 ay sürebilecek eğitimler veriyor. Bu süre sonunda kursa katılan kişiler, İngiliz dergisi Time gibi dergileri rahatlıkla okuyup, tartışmalara katılacak seviyede ileri düzeyde İngilizce öğrenebiliyor. Nasıl yapıldığı konusunda ise yukarıda anlattığımız yöntemleri kullanıyorlar.

3. Yabancı dili pratiği yapabileceğiniz internet sitelerini kullanın

Eğer yabancı dili her gün konuşabilirseniz, üst seviyeye çıkmak için çok fazla uğraşı vermeniz gerekmeyecektir. Foreign Service Institute’in (FSI) başarı sırrı da bu. Yabancı ülkeye gidip dil öğrenmek bu yüzden kısa sürüyor. Çünkü sosyal yaşam konuşmaktan geçiyor. Kimilerinin yabancı dil öğrenmek için o ülkeye gidebilecek bütçesi var ama olmayanlarda var.

Peki yabancı ülkeye gitme durumu olmayanlar ne yapabilir?

Yabancı dil öğrenmek isteyenlerin internet üzerinden bu tür konuşma pratiği yapabileceği internet siteler de var. Mesela italki.com, lang-8.com ve voxswap.com gibi.

Bazı internet siteleri günlük saat karşılığında sky-pe gibi programlar üzerinden karşınızda canlı öğretmenlerle konuşma imkanı verip, düşük fiyatlarda bu ihtiyacınızı da karşılayabilir.

Unutmayın öğreneceğiniz dilin grameri ilk aşamada çok fazla kafaya takmayınız. Önce dili kullanıp, sonrasında teknik olarak gramerine inmelisiniz. Bunun için radiolingua.com ve languagepod101.com gibi sitelerde, kelimelerin ses kayıtlarını dinleyebilirsiniz.

Öğreneceğiniz yabancı dilin kullanıldığı haber ve bilgi içeren internet sitelerini takip edin. Buradaki haberler ile resimler ilişkili olduğu için kelime bilginiz de çoğalacaktır. Mesela bir trafik kazası olmuştur ve haberde kaza ile ilgili fotoğraflar koyulmuştur. Bilinçaltı o yabancı dildeki kaza kelimesini hafızaya yazdıracaktır.

Şimdide konumuzu biraz daha genişletelim. Birden fazla dil öğrenenlerin hangi taktikleri kullandıklarına bir bakalım.

Yabancı dil nasıl hızlıca öğrenilebilir? Yabancı dil öğrenmenin püf noktaları | Yabancı dil konuşmak için önce güven gerekli olup, tüm dillerde ilk başlarda tarzanca konuşmanızı kimse yadırgamaz

Çok dil bilen insanlar bunu nasıl başarıyor?

Çok dil öğrenmek inanın tek dil öğrenmek kadar zor değildir. Önce beyni bu konuda telkin edip, başarabilmek için kendinize güveni kazanmalısınız.

İlk bakışta çok dil bilmek ne kadar da zor gözüküyor değil mi? Adeta matematik sorusu çözmek gibi. Çünkü bir kelimeyi beyinde birden fazla başka dil karşılığını tutmanın zor olduğunu, bunu yapmak içinde ileri bir zeka olması gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz.

Almanya’da çok dil bilenlerin her sene toplandıkları bir seminer var. Berlin’de düzenlenen Çok Dilliler Buluşması’na katılanların en az 10 dil bildiklerini ve içlerinde 30 dil bile olduğunu biliyor muydunuz? Bu seminere 400’e yakın insan katılıyor.

Nasıl oluyor da bazı insanlar çok sayıda dil konuşabiliyor? Bu insanlar nasıl oluyor da bu kadar dili rahatlıkla öğrenebiliyor? Biz de onlar gibi olabilir miyiz?

Çok dil öğrenme konusunda seviyeleri zorlamış olan Tim Keeley bu seminere katılan katılımcılardan biri. 20 dil biliyor ve dil öğrenme hakkında kitap yazıyor. Tim Keeley’e üstün zekalı mısınız? sorusuna karşılık normal bir insan düzeyinde zekası olduğunu, çok dil öğrenme konusunda zeka değil, analitik düşünme yeteneğini arttırmak gerektiğini söylüyor. Analitik beceri özellikle Mantık sorularını çözmede etkilidir.

Tim Keeley, çok dil öğrenme için önce kişinin kendini çözmesi gerektiğini, her dilin insanda farklı kimlikler getireceğini söylüyor. Bukelemun gibi düşünebilirsiniz. Buna örnek olarak Türkiye’den Almanya’ya giden işçilerin, tatil için döndüklerinde öğrendikleri dil ile oradaki kültüründe onda bıraktığı izleri görebilirsiniz.

Her öğrenilen dil insanın hayata bakışını biraz daha derinleştirir. Bunun en iyi örneklerinden biri ise Rus yazar Vladimir Nabokov otobiyografisini ana dili değilde İngilizce olarak yazmış. Ardından İngilizce’den Rusça’ya çeviri yapmış. Gördükleri etkileciydi. Çünkü farklı dilde daha çok ayrıntıları hatırladığını fark etti ve bakış açısı daha farklıydı. Rusça’ya çevirdiği kitabını çok beğenmiş ve çevirdiği kitabı tekrar İngilizce’ye çevirip yayınlamış.

Yeni bir dili öğrenmek için taklit yapmak

Tim Keeley dünyanın bir çok ülkesinde de dil öğrenme alanında seminerler veriyor. Japonya’da bir üniversitede de eğitmen olarak ders veriyor. Burada onun dikkatini çeken ise, Japonların Çince öğrenmek için taklit yaptıklarını görmüş. Taklit yaparak Çinceyi daha hızlı ve kolay öğrenebiliyorlar.

Yeni yabancı dil öğrenmek için yeni bir kimlik ve bunun beyinde oluşturacağı hafıza veritabanı için, diğer dilleri karıştırmamak için, taklit yeteneğini arttırarak çok dil öğrenme konusunda başarı sağlayabilirsiniz. Böylece yeni edindiğiniz kimlikler arasında geçiş yeteneği de kazanmış olacaksınız. Beyin her dil için ayrı veritabanı yaptığı ve her dilin kültürü ve dili oluşturan kelimelerini de buralara depolar. Farklı veritabanları olduğu için bunlar birbirine de karışmaz.  Bilgisayar programlarında bile farklı dille yazılmış olan kodları başka dildeki kodlara çevirmek zaman alıyor. Ama işin ilginç tarafı ise beyin bunu otomatik yapıyor.

Yeni bir dili öğrenmek için püf noktası taklit yapmayı unutmayınız.

Her dil öğrenildiğinde yeni bir kimlik oluştuğunun en güzel örneklerinden biri Aktör Michale Levi Harris’de görülüyor. 10 dili ileri derecede konuşan Harris, New York’lu olmasına rağmen Amerikalı değil, daha çok aksanı İngiliz İngilizcesi. Fakat başka bir dili konuşmaya geçtiğinde, oturma şeklinde otomatik olarak bir değişiklik ve mimikler de farklılıklar gözlemleniyor. Bunun sebebini bilmeyen Harris bunu bilerek yapmadığını, adeta başka bir kimliğe farklı bir kişiye dönüştüğü çok açık belli oluyor. Taklit ve Bukalemun dediğimiz iki özellik bu örnekte rahatlıkla görülebiliyor.

Çok dil öğrenmek için kısa ve sık tekrarlar

Yeni dil öğrenmek istediğinizde karşınıza bazı kelimelerin telafuzlarının komik olup, çıkarma konusunda da utanabilirsiniz. Türkçe bilen biri için Fransızca, Almanca ve Arapçada gırtlaktan çıkarılacak seslerin çoklu olmasından şikayetçi olabilirsiniz. Ama bu sesleri kendinize izin verip, konuşurken bilinçaltından çıkmasını rahatlıkla sağlayabilirsiniz.

Bir diğer önerisi de “tuhaf” ses çıkarmayla ilgili utancınızı aşmanız. Örneğin Arapçada gırtlaktan çıkan sesler oldukça fazladır. Ama bilinçaltı olarak, konuşurken kendinize bu sesi rahat çıkarma izni verirseniz bunu başarabilirsiniz.

Yeni dil öğrenmek için sabah akşam zamanınız olmayabilir. O zaman gün içinde kısa ve sık tekrarlar yapılmalı. Peki nasıl yapacağız? Günde 5 kez 15 dakikalık yoğunlaşma minumum düzeyde yeterlidir. Öğreneceğiniz dilde, makale, film, dizi, klip, şarkı, kitap, haber yada gazete okumak yada dinlemek işinize yarayacaktır.

Unutmayın bir dil bir insan iki dil iki insandır. Üç dil üç insan… böylece devam eder.

Çok dil öğrenmek insan beynini nasıl etkiler?

Çok dil öğrenmek ve çok dil bilmek, insan beyninin yaşına göre daha genç kalmasını sağlıyor. Bilimsel olarak kanıtlanan bu kural, Demans (Bunama) ve Alzheimer gibi hastalıkların da ertelenmesini erteleyip hatta bu hastalıklara karşı koruma da sağlıyor.

Daha önce çok dil bilen insanların, hafıza konusunda genç kaldıklarını yazmıştık. aşağıdaki linki okumanızı tavsiye ederiz.

İlgili Link: İki dil bilenlerin Alzheimer’dan etkilenmedikleri görüldü!

Bilim insanları en iyi beyin alıştırmalarından birinin yeni bir dil öğrenmek olduğunu söylüyor. Yaşlılık yeni bir dil öğrenmek için engel değil. Çok dil bilen kişilerin, hafıza nedeniyle başına gelebilecek hastalıkları en az 5 yıl geciktirebileceği bilimsel olarak ispatlanmıştır.

Eskiden birçok Beyin uzmanı yani nörologların bir çoğu, ikinci dili öğrenmek için genç yaşta olmak gerektiğini hatta 20 ile 30 yaş arasında daha hızlı öğrenebileceğini söylüyorlardı. Bilimsel olarak bakıldığında “kritik dönem hipotezi” kuralına göre çocukluk yada gençlik dönemlerinde yeni dili öğrenmenin temeli atılıp, farklılığı öğrenilebilir. Yaş ilerledikçe de bu farklılık anlayışı düşer ve dil öğrenme zorlaşır diye düşünen bir çok bilim insanı vardı. Son zamanlarda bunun böyle olmadığı da gözlemlendi.

Bunu kanıtlayan en son örnek ise  Berlin’de yapılan “Çok Dilliler Buluşması” katılımcılarda yapılan belirlemelere göre büyük çoğunluğu, yetişkin ve yaşlılık dönemlerinde öğrendiklerini söylüyorlar.