Yeni doğan erkek bebeklerin sayıları neden kızlara göre çok?
Dünyada yeni doğan bebeklerin cinsiyetleri her yıl kabaca hesaplanıyor. Dikkat çeken ise gittikçe erkek bebek sayılarının kızları geçtiği. Bilim insanları bunun nedenini araştırıyor. Yeni doğan erkek bebeklerin sayıları neden kızlara göre çok? Erkek bebek olması yada kız bebek olması neye bağlı? Genetik bebek cinsiyeti için belirleyici mi? Dünya nüfusu artarken yeni doğan bebeklerin sayısı neden azalıyor? sorusunun cevabını ve erkek bebeklerin sayılarındaki artışın nedenlerini bulabileceksiniz.
Yeni doğan bebeklerde erkek sayısı artıyor!
Doğurganlık hızının sadece dünya genelinde değil Türkiye dahil birçok ülkede, nüfusun yenilenme düzeyinin aşağısında kaldığı için, yaşlı bir toplum bir çok ülkenin sorunu olarak görülmekte.
Bilim adamlarına göre 1950 yılından sonra hesaplanan nüfus artma hızının 2017 verilerine bakıldığında yarı yarıya düştüğü belirlendi.
ABD’deki tıp dergisi The Lancet’te bu sonuçlar yayımlandı. 1950 yılında 4,7 doğurganlık hızı, 2017 yılında 2,4’e gerilediği açıklandı.
Diğer taraftan raporda 1950 yılından itibaren nüfusun 3 kat arttığı da yazıyor. 2,6 milyar olan nüfus 2017 yılında 7,6 milyar olmuş.
Doğurganlık hızı Çin ve Hindistan’da yavaşlatılırken diğer ülkeler teşvik etsede de artmıyor. Yaşlı nüfus giderek artıyor, özellikle yaşlı nüfusun kadın oranı erkeklere oranla fazla.
Fakat doğarken erkek sayısı kadınlara göre daha fazla.
1838 yılından itibaren İngiltere ve İskoçya’da yeni doğan bebeklerin sayıları tutuluyor. En son 2017 verilerine bakıldığında 180 yıldır erkek bebeklerin sayıca kızlara göre üstün oldukları görülüyor.
En son yıl baz alındığında, 348 bin 71 erkek bebek, 331 bin 35 kız bebek 2017 yılında doğdu. Yaklaşık 17 binlik fark uzun yıllardır hatta asırlarca devam ediyor.
Peki dünyanın diğer ülkelerinde de durum böyle farklı mı?
Evet dünya geneline bakıldığında ülkelerde yeni doğan bebeklerin cinsiyetlerin de belli bir oran var. Ortalama her 105 erkek doğumuna karşılık 100 kız çocuk doğuyor.
Fakat erkek çocuk isteyen ülkelerde durum çok farklı. Dünya nüfusuna etki eden Çin ve Hindistan’da erkek çocuk daha çok isteniyor. Bu yüzden erkek çocuk deneme oranları yükseldikçe aradaki bu fark giderek artıyor. Bu ülkelerde kız bebeklerin sayısı erkeklere göre yüzde 25 daha az
17. yüzyıldan beri bu durum dikkat çekiyor.
Peki neden erkek çocukların sayıları kızlara göre çok?
Şimdi uzmanların konuyla ilgili ortaya attıkları teorileri inceleyelim.
Evrim Teorisine göre Erkek bebeklerin sayısı fazla olmalı
Evrim sürecinde kadın ve erkek sayısının yetişkinlik sürecinde eşitlenmesi için erkek bebeklerin sayıları daha fazla olması gerekir.
Evrime sürecine bakıldığında riskli olan cinsiyet devamlı erkek olanlar. Erkeklerin erken yaşlarda aldıkları risk, kaza, yıpranma, intihar ve sağlık nedenli ölme olasılıklarının kadınlara göre çok fazla olduğu bilimsel bir gerçek.
Hatta erkeklerin Testosteron hormonu üretmesi yaşamının kısalttığını, kadınlarda ise Östrojen hormonu salgılanması yaşamını uzattığı belirlendi.
Bununla ilgili bilimsel araştırma yapan Oxford Üniversitesi’nden istatistik doçenti David Steinsaltzs’e göre, erkeklerin her döneminde ölme olasılığının kadınlara göre daha fazla olduğunu söylemektedir.
Steinsaltzs bunu erkek olmanın tehlikeleri olarak adlandırıyor.
Eğer durum böyleyse evrim sürecinde bu dengelenmiş olması gerekmektedir. Bu yüzden süreçte işleyen erkek oran çarkının bozulmaması için kızlara göre biraz daha fazla bir üremenin olması gerekmekte.
Teoriyi destekleyen çalışma, İngiltere’deki Ulusal İstatistik Bürosu’nun verilerine bakıldığında, ülke genelinde yetişkin kadınların sayısının erkeklere göre biraz daha fazla olduğu ve hatta daha da uzun yaşadıkları gözlemlendi.
Genetik’de döllenme süreci ile alakalı olabilir
Yumurtayı dölleyen dişi spermler olan X kromozomları mı yoksa erkek spermler olan Y kromozomları mı? bunu bir çok etken belirlemekte.
Anne ve babanın yaşları, kadınlardaki yumurtlama dönemi, ruhsal dönem, iyi beslenme gibi etkiler söylenebilir.
İspatlanmamış bir teoriye göre, kız bebek isteyenlerin yumurtlama döneminden bir kaç gün öncesinde ilişkiye girilip, yumurtlama döneminin ilk günlerinde tekrar ilişkiye girmemekle ihtimaller arttırılabiliyor.
Teoriye bilimsel olarak bakıldığında, erkek spermlere göre daha yavaş yüzen dişi spermler bu durumda biraz daha şansları artabiliyor. Fakat erkek spermler dişilere göre daha hızlıca yumurtaya ulaşırsa bu durumun pek anlamı da olmuyor. Bilim insanlarına göre bu bir şehir efsanesi.
Diğer taraftan bakıldığında savaş bölgelerinde erkek bebeklerin daha fazla olduğu, stresli bir yaşamı olan anne ve babanın da kız çocuğu olma oranlarının daha yüksek olduğunu gösteren araştırmalar da yok değil.
Anne rahminde hayatta kalmak
Genetik olarak bakıldığında erkek spermler ile dişi spermlerin sayıları aynı.
Bu durumda erkek ve kız bebeklerin olma ihtimalleri hemen hemen aynı olması gerekir.
Araştırmalara bakıldığında hamileliğin ilk aylarında olan düşüklerin genelde dişi fetüsler olabileceği, fakat ileriki dönemlerde olan düşüklerde erkek fetüslerin daha büyük risk altında olduğu da görülüyor. Hatta ölü doğan bebeklerde erkek oranları biraz daha yüksek.
O zaman dişi döllenmenin erkek döllenmeye göre biraz daha şanssız olacağı söylenebilir.
Bilim insanları bu konuları araştırmaya devam ediyor.
Yeni araştırmalardan haber almak için bizi aşağıdaki sosyal medya linklerinden takip edebilirsiniz.