Şehirlere göç artmasıyla yeni yerleşim planı: Yeraltı şehirleri
2030 yıllarına doğru giderek artacak şehirlere göçe karşı yeni yerleşim planları yapılıyor. Bunlardan biride Yeraltı şehirleri.
Yeraltı şehirleri ve yeraltı gökdelenleri
Nüfus kırsal alandan kentsel alana göç ettikçe, şehir planlamacıları çözüm için yeraltına bakmaya başlıyor.
Birçok müstakil evin altında konforlu bodrum katları bulunuyor, ancak kentsel nüfusun büyümeye devam etmesi ile yeraltında çok daha büyük ölçekte yerleşim alanlarının kurulması kaçınılmaz gibi I görünmeye başlıyor.
Hala konsept aşamasında olan bir fikir, Mexico City için önerilen yeraltı gökdeleni (Earthscraper). Bu 65 katlı ters piramit, şehrin tarihi binalarını yıkmak veya 8 katlı yükseklik sınırlamasını aşmak zorunda kalmadan ofis, alışveriş ve konut alanı sağlamanın bir yolu olarak öneriliyor. Bununla birlikte, böyle bir projenin fizibilitesine ilişkin olarak, ışığın nasıl sağlanacağı, atıkların nasıl ortadan kaldırılacağı ve insanların yangın veya sellerden nasıl korunacağı gibi birçok soru bulunuyor.
Bu sorulardan bazıları, Çin’deki Intercontinental Shanghai Wonderland otelinin inşası ile yanıtlandı. Kasım 2018’de işletmeye açılan bu 336 odalı lüks otel, 88 metre derinliğinde, kullanılmayan bir taş ocağının kayalık yüzüne inşa edildi.
Jurong Rock Mağaraları şu anda ülkenin petrol rezervleri için yer altı depolama tesisine dönüştürülme sürecinde ve burada aynı zamanda 4.200 bilim insanının araştırma ve geliştirme yapacağı bir “Yeraltı Bilim Şehri” inşa etme planları bulunuyor.
New York’ta gerçekleştirilmekte olan Lowline Projesi, terk edilmiş bir metro istasyonunu parka dönüştürmeyi hedefliyor. 2021’de açılması beklenen tesis, bitki, ağaç ve çimen yetiştirmek için yeraltı alanına yeterince ışık sağlayacak bir yer üstü ışık toplama sistemi kullanıyor.
Bir ada devleti olan Singapur da yer altı seçeneklerini araştırıyor.Aşağıdaki Samsung’un gökdelen projesi gibi.